Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Oy verecek parti kalmadı harç bitti, yapı paydos!

Oy verecek parti kalmadı harç bitti, yapı paydos! 

Mahalli seçimlerde güneydoğuda seçim yapılmasın: Çünkü Güneydoğuluların % 90 oranında oy verdikleri iki parti kapatılınca, oy vermelerinin bir anlamı kalmıyor..


% 10, % 90'dan büyüktür. İmza Türk yargısı.. Millet adına..
Parti kapatılınca, kalan milletvekilleri de herhalde, icazetli partilere kayıtlarını yaptırırlar.
İşte onun için diyorum ki; kabak tadı veren bu oyunu bırakalım ve Meclis'i kapatalım. Orayı Atatürk müzesi yapalım..
Hani bunu söyleyen o kadar çok kişi var ki.. Malatya Rektörü mesela, Kanadoğlu.. % 98'le de gelseler olmaz diyenler, sadece Aysun Kayacıgiller değiller..
Milletin % 90'ının tercihini millet adına geçersiz kılan bir yargı..
Yaşasın Türk demokrasisi! Yıl MS 2008!
AK Parti kapatılacaksa, MHP de kapatılmalı. İlk teklif ondan geldi..
BBP de kapatılsın. Muhsin Yazıcıoğlu"nun da görüşü, eylemi, söylemi aynı..
Erbakan'a siyaset yasağı geldiğine göre, Baykal'a da gelmeli.. Baykal'ın afişinde ne yazıyordu: "Din de bizim, devlet de, millet de.." Kimseye bir şey kalmadı.
En azından Tuncay Özkan meselesinden CHP için de dava açılması gerek.
Tek bir DSP ile de Meclis çalışamayacağından, en iyisi Meclis'i tatil edelim, bu iş bitsin..
"Partisiz demokrasi" olsun en iyisi!
Zaten derin devlet, çeteler varken, hükümete ne gerek var..
Bu kadar parti, bu kadar seçim gideri, bu kadar Meclis gideri. Olacak iş mi? Partiye gerek yok.. Yüksek yargı mensupları, komutanlar, milletvekili olacakları atasınlar..
Kuvvetler ayrılığı filan da bize uymuyor.. Parti olacaksa da tek parti yeter. Çoğu israf.. Tek parti, tek lider.. Tek vatan, tek dil, tek bayrak.. Tek ulus..
Nasıl olsa sonunda onların dediği oluyor..
Niye böyle e-muhtıra, modern, klasik, postmodern darbeler filan olsun ki..
Biz de haddimizi biliriz. Beğenmeyenler de çeker gider.. "Demokrasi var" diyorlar, biz de sahi zannediyoruz, sonra davalar açılıyor.
"Özgürlük var, sansür yok" diyorlar, nice olaylardan sonra anlıyoruz bu işlerin öyle olmadığını..
Öyle bir memlekette yaşıyoruz ki; en alt seviyedeki bir memurdan daha korumasız bir Meclis var.. Bir parti kapatma davası, bir astsubayı yargılamaktan çok daha kolay bu memlekette..
Ve o anlı şanlı politikacıların kendini, partisini savunma gücü yok..
Bir Başbakan'a ağzınıza geleni söyleyebilirsiniz.. Yargı yine buna onay verecektir.. Çünkü siyasiler her türlü aşağılamaya müstahaktırlar!!
Yok yok, en iyisi hiç parti olmasın.
"Önce seç, sonra as", hoş olmuyor..
"Önce aç, sonra kapat", ele güne söyleyecek söz bulamıyoruz sonra..
Bize laiklik yeter.. Demokrasi neyimize..
Zaten Müslümanlar zorla Müslümanlaştırıldı; değil mi? Onun için hiçbir zorlama olmadan laikliğe can attı.. Onun içindir ki laiklik, Müslümanlığın önüne geçti..
Okullarda çocuklara içirilen and yetmiyor.. Yılda bir 10 Kasım'da 9"u 5 geçe bir dakikalık saygı duruşu da yetmez. Her sabah herkes and içmeli.. Herkes evinin, işyerinin önünde toplanıp bu işi yapmalı..
Camilerde, Kur"an'dan sonra Nutuk okunmalı.. Hatta artık çağdışı olan ahkâm ayetleri (!?) de çıkartılmalı.. Hutbelerde mutlaka Mustafa Kemal'den alıntılar yapılmalı.. Camilerde, Havralarda, Kiliselerde de Atatürk resmi, Atatürk köşesi olmalı..
İslâm'da 5 vakit namaz yok mu? 5 vakit namazda insanlar dinlerine bağlılık sözü vermiyorlar mı? Cumhuriyet ilkelerine bağlılık andını günde bir kere tekrarlamak niye çok olsun..
Hem zaten "Türk'ün dini Kemalizm" değil mi? Oh, Osman Nuri Çerman ah! En son 1960'da dillendirildi dinde reform.. Ama artık, bu konu unutuldu gitti.. Dinde reformun yerini "Ilımlı İslâm" aldı.. Solcular bu işi yapamayınca, sağcılara düştü bu iş..
Kapatın AK Parti'yi. Buradan başlayın işte.
Halksız, Partisiz ve Parlamentosuz bir Demokrasi!
Neden olmasın..
Selam ve dua ile..

vakit

Bu yazı toplam 1807 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar