S-400'ler Gelmeden Yaptırım Gelebilir
ABD güvenlik bürokrasisi içindeki bir kanadın, Türkiye'ye yönelik yaptırımların S-400'lerin herhangi bir parçası Türkiye'ye doğru yola çıkmadan ilan edilmesinden yana olduğu belirtildi.
Hürriyet yazarı Cansu Çamlıbel, Türkiye ile Rusya arasında varılan S-400 anlaşmasını ve anlaşmaya dair ABD'nin politikasını köşesine taşıdı.
Çamlıbel'in "ABD güvenlik bürokrasisi içindeki bir kanat, yaptırımların daha S-400'lerin herhangi bir parçası Türkiye'ye doğru yola çıkmadan ilan edilmesinden yana. Bunu savunanlar bu tür bir hamlenin caydırıcılığının yüksek olabileceğini hesap ediyor olabilir. Ancak böylesi bir hamle sanılanın tam aksine iki ülkeyi hızla kopuş noktasına da pekala getirebilir" yorumunda bulunduğu 'ABD ile S-400 krizinde keskin viraja girildi' başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
-- Ankara'nın bugüne kadar en üst düzeyde dile getirildiği Rus yapımı S-400 füze savunma sistemini bu yaz Türkiye topraklarına getirme kararlılığının Washington'daki karşılığı Türk savunma sanayiini hedef alan sert yaptırımlar olacak gibi duruyor. Daha basit ifade etmek gerekirse Türkiye süresi belli olmayan bir askeri ambargoyla karşı karşıya kalacak.
TEK BİR KİŞİ BİLE YOK'
- Krizi Amerikan yönetimi içindeki kişi ya da kurumlar arasındaki güç dengeleri üzerinden okuma çabası Brunson ve Suriye dosyalarında ne kadar anlamlıysa, S-400 dosyası açısından o kadar anlamsız. Ben şahsen gazeteci olarak ne Amerikan devlet kurumları içinde ne de Amerikan Kongresi'nde Türkiye'nin S-400'leri almasının tolere edilebileceğini düşünen tek bir kişiye bile rastlamadım.
-- Dosyanın Washington'daki bürokratik boyutunu yürütenler bu kez Başkan Donald Trump'ın kendilerinden çok da farklı bir yerde durmadığını söylüyor. Meksika duvarı gibi kendi politik söylemi açısından hayati gördüğü iç politika başlıklarında Kongre ile çatışmaktan kaçınmayan Trump'ın Türkiye için Kongre üyeleriyle kavgaya girmeye hiç mi hiç niyeti olmadığı kanaati hakim.
YAZ AYLARINDAN İTİBAREN...
- Bütçe yasasında öngörülen takvim üzerinden hesaplanırsa ABD'nin yaptırım için Kasım ayında düğmeye basacağı düşünülebilir. Nihayetinde S-400 bataryalarının Türkiye'ye yerleştirileceği ay da Kasım. Ancak anlaşıldığı kadarıyla Rus yapımı sistemin diğer parçaları yaz aylarından itibaren peyderpey Türkiye'ye getirilmeye başlanacak. Dolayısıyla da Washington, bu teknik süreç geri dönülmez bir biçimde başlamadan önce bahar aylarında proaktif bir çıkış yapma niyetinde.
-- ABD güvenlik bürokrasisi içindeki bir kanat, yaptırımların daha S-400'lerin herhangi bir parçası Türkiye'ye doğru yola çıkmadan ilan edilmesinden yana. Bunu savunanlar bu tür bir hamlenin caydırıcılığının yüksek olabileceğini hesap ediyor olabilir. Ancak böylesi bir hamle sanılanın tam aksine iki ülkeyi hızla kopuş noktasına da pekala getirebilir.
TAAHHÜT BELGESİNE İMZA ATMASI GEREKİYOR'
- Edindiğim bilgiye göre, yaptırım takviminin bahar aylarına çekilmesi ihtimalinin arkasındaki bir diğer sebep ise Ankara'ya verilen revize Patriot teklifindeki kritik bir unsur. Daha önce yazmıştım; teklifin ilk versiyonunda yeni üretilecek Patriot füzelerinin Türkiye'ye en erken 2026 yılında teslim edilebileceği belirtilmişti. Ankara kararlı bir biçimde itirazını sürdürünce Amerikan tarafı bu kez halihazırda başka bir ülke için üretilmiş ve 2019'da teslime hazır Patriot'ları Türkiye'ye yönlendirme teklifi yapmış. Ancak, başka ülke adına verilen siparişin Türkiye'ye çevrilebilmesi için bürokratik işlemlerin Mart ayı sonuna kadar tamamlanması şartmış. Bürokratik işlemlerin tamamlanabilmesi için ise Türkiye'nin S-400'leri almayacağına dair taahhüdü de içeren bir belgenin altına imza atmasını gerekiyor.
-- Ankara-Washington hattındaki pazarlık henüz kopmuş değil ama pozisyonlar arasındaki makas çok açık. Amerika Birleşik Devletleri, S-400 alımını Türkiye'nin acil savunma ihtiyacını giderecek pragmatik bir tercih olarak değil de müttefiklik ilişkisi açısından stratejik bir kırılma olarak görmekten vazgeçmiyor.
Kaynak: Suputnik