Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

Saldırı ve fazlası

Evet, bir haklar ve haksızlıklar savaşı, bir hak ve batıl savaşı, bir huzur ve fesad savaşının daha içinden geçiyoruz. Hep beraber. Şaşırmıyoruz. Sarsılmıyoruz çünkü bu insanın hikayesi. İnsan ki Allah Celle Celalühü bilmediğini öğretti, yaratıldığı toprağın üzerine ayak bastığından beri kan döktü. Delalete düştü. Kardeşini öldürdü. Kanı, canı olanı katletti ama tabii öncesinde zaten şeytana uymuştu. Adeta genlerine yazılmıştı, zayıf ve bir o kadar da kendini beğenmişti. Kardeşini kuyulara atacak kadar da kıskanç. Gözü dönmüş.

İnsan insana zulmederken, bin bir entrika ile birbirinin kuyusunu kazarken göklerden gelen bir plan olduğunu da unutur. Kibirdir onu kasıp kavuran. İçindeki kibir. Şeytanı da o mahvetmemiş miydi…meleklerin hocasından zelillerin zeliline devşirmemiş miydi… Hak gelecek batıl zail olacaktı, la sek! Ama ne zaman…

İnsanın hikayesi gizlidir dün gazetemize yapılan saldırı da. Eşzamanlı iki gazete saldırısı aynı kaynaklıydı hiç şüphesiz. Her şey küçülür küçülür, daralır daralır, elenir elenir, özleşir özleşir, sonunda iki şeye indirgenir hiç şüphesiz. Bir duruş, bir yükseliş, bir direniş, bir ses. Bir kıyam. Mazlumun kıyamı. Dura dura yürüyen, yürüdükçe koşan, koştukça kıyamında daha da sabitlenen bir duruş. Bir yükseliş. Nazil olanla çıkış. Daha da yukarı çıktıkça yerle bir oluş. Evet, kelimenin tam manası ile yer ile bir oluş. Secdede yerle yeksan oluş. Hiç oldum deyiş. Allah Celle Celalühü’nün varlığı karşısında “hiçleşiş.”

Bir direniş. Kıpırdamadan kıpırdanış. Bir kaide, bir sütun, bir gövde, bir esas olarak sabitleniş. Ayaklar yerde başlar yükseklerde varoluş. Fe-yekün’lanış. Bir ses. Ne ses. Hak ile kavrayışın sesi. Ey mülteci kapımız hepinize açık sesi. Biz onlar’dan olmayacağız sesi. Size arkamızı dönmeyeceğiz sesi. Sizi evlatlarınızdan, ziynet ve paranızdan koparmayacağız sesi. Siz aslında biziz sesi. Aynı müşfik, munis ve merhamet sesi ile kükreyiş. O da ses. Aynı ve fakat çok farklı bir ses. Ey Amerika, Rusya, Batı diyen ses. İkiyüzlülüğü suratına suratına vuran bir ses. Müşfik, munis ve merhametliliğinden eser kalmamış vakur ve emin bir ses. O tarafta kalplere korku salan bir ses.

Eyvah gitmiyorlar, eyvah eğilmiyorlar, eyvah durdurulamıyorlar, eyvah ki ne eyvah direniyorlar dedirten o ses. Arap baharı dedik, alladık pulladık, Türkiye’ye yaftaladık ama olmadı dedirten o ses. Gezi’ye bel bağlayıp hah! tamam şimdi oldu dedikten sonra İlahi hesapla kendi gadabımızda boğulduk dedirten ses. Denize düşenin yılana sarıldığı misali paralele sarılıp şubat karanlığında ameliyat masasında kaldık dedirten ses.

Son çare, son bir hamle, son bir vuruş ile onlara “hepimiz PKK’yız” dedirten o ses. O ses Hak olanın sesi. O ses hakkın sesi. O ses halkın sesi. O ses Reis-i cumhurun sesi. O ses cumhurun sesi. O ses Türkiye’nin sesi.

O sesin sesi olan gazetemize yapılan saldırı bütün Türkiye’ye yapılmıştır. Yazıklar olsun!

yeniakit

Bu yazı toplam 801 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar