Hakan Albayrak
Şanlıurfa'da bir 'Birlik Tarihi'ne geçecek sempozyum
Arap Yazarlar Birliği, Arapların birliğine adanmış bir kuruluştu. Şimdilerde ise, bu davanın yanı sıra, Arap-Türk bütünleşmesine de hizmet ediyor. Birliğin Suriyeli başkanı Hüseyin Cuma diyor ki: "Arapların büyük çoğunluğu Osmanlı çatısı altında Türklerle beraber yaşamayı sürdürmekten yanaydı. Ayrılıkçılar küçük bir azınlıktı. Ne var ki şartlar ayrılığı kaçınılmaz kıldı. Niye ayrıldık, nasıl ayrıldık, kim nerede hata yaptı? Bugün artık bunları konuşmayalım. Bugün konuşmamız gereken şey, geçmişteki birliğimizi geleceğe nasıl taşıyacağımızıdır."
Avrasya Yazarlar Birliği, Türk dünyasının birliğine adanmış bir kuruluştu. Şimdilerde ise, bu davanın yanı sıra, Türk-Arap bütünleşmesine de hizmet ediyor. Birliğin başkanı Yakup Deliömeroğlu diyor ki: "Avrupa devletlerinin birleşmeye çalışmalarını gayet tabii karşılıyoruz, fakat birisi Türkiye-Suriye birliğinden söz ettiği zaman 'Ne kadar cesur sözler' gibi bir tepki verebiliyoruz. Türkiye ile Suriye'nin safları sıklaştırmasından daha tabii ne olabilir?"
***
Şanlıurfa Valiliği, geçen hafta sonu, Avrasya Yazarlar Birliği ve Arap Yazarlar Birliği ile el ele vererek, "Arapların Gözüyle Türkler" konulu bir sempozyum düzenledi (İki yazarlar birliğinin bundan birkaç ay evvel Suriye'nin Lazkiye şehrinde düzenlediği "Türklerin Gözüyle Araplar" konulu sempozyumun ikinci ayağı).
Sempozyumu izlerken mütemadiyen "Nereden nereye" deyip, Allah'a şükrettim. 2005 yılında Doğu Konferansı heyeti olarak Şam'da Arap Yazarlar Birliği yöneticileri ve üyeleri ile bir araya geldiğimizde, "birlik" kelimesi pek telaffuz edilmemişti. "İhtiyatı elden bırakmayalım, o kadar da ileri gitmeyelim, ne olur ne olmaz" dedirten bir psikolojik duvar vardı heyetler arasında. Ama o duvarı aşma arzusu da vardı. Arzu kısa zamanda iradeye dönüştü ve o duvar nihayet yıkıldı.
"Arapların Gözüyle Türkler" sempozyumundaki genel hava; Hüseyin Cuma ve Yakup Deliömeroğlu'nun yukarıda özetlediğim sözleri, Şanlıurfa Valisi Nuri Okutan ve Türkiye-Suriye yakınlaşmasının mimarlarından gazeteci-yazar Hüsnü Mahalli'nin birlik manifestosu mahiyetindeki konuşmaları, hemen hemen bütün katılımcıların "birlik" kelimesine yaptıkları vurgu ve en çok alkışı daima birliğe adanmış sözlerin alması, duvarın yıkılışının resmi gibiydi. Maya tuttu, elhamdülillah.
Sempozyumda beni de konuşturdular. Üstad Sezai Karakoç'un önerdiği "Dicle-Fırat Federasyonu"ndan (Türkiye-Irak-Suriye Birliği) bahsettim. Ötesini de söyledim. Kimse yadırgamadı.