Canan Kaftancıoğlu Atatürk yerine Gazi Mustafa Kemal demeyi tercih ettiğini söyleyince kendi partisinden daha şiddetli hücum bizim İslamcı basından geldi, onun bıraktığı Atatürk’ü hemen havada kapıverdiler.

“CHP Atatürk’ün kurduğu parti olmaktan çıktı” diye bir tokmak aldılar ellerine, ha bire CHP’yi onunla dövüyorlar.

İslamcı beyefendiler “Nerede o Atatürk’ün kurduğu CHP?” derken özellikle HDP ile yakınlaşmasını hedefe koyuyorlar. Bu mesele bugünkü CHP’nin kendisine aittir, hesabını ona göre yapmıştır.

Fakat İslamcılar biraz samimi olmalıdırlar. Onlara soruyoruz; Çok mu özlediniz Atatürk’ün CHP’sini? Atatürk’ün Kürtler üzerine uyguladığı siyasete hasret mi kaldınız?

“Bugün Atatürk’ün kurduğu CHP olsaydı” diye tahayyül eden İslamcı beyefendiler önce şunu bilmelidirler ki; HDP ile yakınlaşma olup olmayacağı tartışmasından önce AK Parti diye bir partiye asla müsaade etmeyeceğine kalıbımı basarım. Tabi sadece AK Parti değil, İslam adına elde edilen kazanımların hiç birinin olmayacağını da bilelim.

Kemalist devrimin en önemli simgelerinin başında şapka devrimi gelir. Bu millet, özellikle dindar kesim şapka giymemek için epeyce direnmiştir, binlerce Müslüman canını vermiş, darağaçlarında idam edilmiştir, Karadeniz sahilleri denizden topa tutulmuştur.

Ne gariptir ki aradan belirli yıllar geçtikten sonra Kemalist devrimin hiçbir üst düzey temsilcisinin, hiçbir Kemalist bürokratın, kalburüstü hiç bir Atatürkçünün kafasında şapka göremezsiniz.

Şapka zavallı köylünün ve kasabalının kafasında kaldı. Belki de onların babaları giymediği için şehid edilen köylülerdir. Söylediğimiz gibi hiç bir azgın Kemalist bugün şapka giymemektedir.

Zavallı dememin sebebi, her şey bir tarafa da, camide namaz kılan, bu esnada secdeye engel olacağı için şapkasını ters çeviren insanımızın o fotoğrafı var ya, benim hep içimi yakmıştır.

Şapka şimdi sadece zavallı köylünün kafasında kaldığı gibi Atatürk ismini savunmak da bizim zavallı İslamcı yazar beyefendilere kalacak gibi.

İslamcı yazar ve siyasetçilerin Atatürkçülüğü de öylesine zavallı, öylesine ağlanacak bir durumdur.