Selâhaddin Çakırgil

Selâhaddin Çakırgil

Seçim ve irade beyanının sorumluluğu..

Son 100 yıldır, ülke ve milletimizin kaderi üzerine ipotek koymuşçasına tahakküm edip, kendi ilkelerini  Anayasa maddeleri halinde süngü ucuyla dayatan İttihad - Terakkîcikemalist-laik- türkçü kadroların pençesinden kurtulmaya çalışan Müslüman halkımız, henüz yolun başındayken…

Bizim cenahtan bazı etkileme odakları, 17 yılda yapılamayan pek çok şeyin olduğu gerçeğini öne çıkararak, ‘17 yılda ne yapılmış ki..’ diye, saf kırıcılık yapmaya çalışıyorlar. (Elbette, yanlışlar varsa, elimizdeki insan potansiyeli de bu! Ama, geçmiş hükûmetlerin 75 yılda yapamadığı olumlu işleri 17 yılda yapan kadrolar da bu kadrolar..)

Hele de, ‘iktidar tarafında gözükerek, ama ‘içerden bir muhalif ses olmak’ iddiasıyla bir yayın organının takipçilerinin bir kararsızlıkta karar kıldıkları görülmekte.. Yazık.. 

***

 

M. YAVAŞ, NİYE SUSUYORSUN?  

Beypazarı’nın eski Belediye Başkanı ve sonra MHP’den uzaklaştırılmış olan, henüz birkaç ay önce ‘Hiçbir partinin rozetini takmam ben..’ dediği halde, CHP bastırınca tükürdüğünü yalayan ve CHP ve ‘Millet İttifakı’ denilen kesim tarafından 3. kez. Ankara BŞ. Bel. Başkanlığı için aday gösterilen Mansur Yavaş'a yönelik “sahte senet” suçu belgeleri konusunda, Yavaş, soyadından da ilham alıyor olmalı ki, sanki başkaları için söyleniyormuş gibi duymazlıktan geliyor.  

Bazı çok nazik düşünceliler ise, bu suçlama siyasî saiklerle yapılmış gibi, ‘Rakibi vurmak için böyle yöntemler ahlâkî mi?’ gibi yorumlar yapabiliyor. Halbuki, ortaya yeni çıkmış, bu durum.. Ve, AK Parti  de çıkarmamış.. Kesinleşen Mahkeme kararı, medyaya yeni yansımış.. 

İktidar cenahını ve hattâ bizzat Başkan Erdoğan’ı bile, aylarca,  ‘MAN Adası’ndaki yolsuzluk iddialarıyla suçlayan ve yalan olduğu mahkemece belirlendiği için, Erdoğan’a 2,5 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm olan KK. da, bu ‘senet yolsuzluğu’ konusunda ‘dut yemiş bülbül’ durumunda, ’sus-pus’!.

***

İktidar partisi, kesinleşmiş bu yargı kararlarından dolayı, rakibine niçin bir takım sualler sormasın? 

Üstelik, bu kişinin gizli halleri araştırılmamış.. 

Sadece, bir kişinin Yavaş’a olan borcundan dolayı 600 bin Amerikan Doları değerinde bir senet imzalaması söz konusu..  Ama, o kişi, senetteki imzanın kendisine aid olmadığını ileri sürmüş, Yargıtay konuyu Adlî Tıp Kurumu’na havale etmiş ve oradan da imzanın sahte olduğu raporu gelmiş. 

Mansur Yavaş ise, vergi vermemek için, yapılan iş konusunda herhangi bir sözleşme olmaksızın almış bu senedi.. Yavaş’ın, dosyada yer alan beyanına göre, ‘makbuz kesildiğinde 300 bin doları vergiye gideceğinden, bu yüzden, kanûnen  geçerli bir sözleşme yapılmamış..’.. (Yani, sadece o tek işlemden dolayı bile, 300 bin dolarlık vergi kaçırdığı itirafı var, bu izahta..)

Üstelik, bu büyük meblağın, hangi hizmet karşılığı alındığı da açıklanmıyor. 

Mahkeme, sahte senet konusundan dolayı, Yavaş'ı 329 bin 736 TL 'kötü niyet tazminatı’na ve 164 bin 768 TL para cezasına mahkûm etmiş.. Mahkemenin bu kararı,Yargıtay tarafından da ‘onanmış’..

***

Başkalarına hem de iyi araştırmadan, yolsuzluk yaptıkları suçlamasıyla çamur atması ve tazminat ödemeleriyle şöhretli CHP Başkanı, bu ‘600 bin dolar’cık (!) senet yolsuzluğukonusunda susuyor. 

M. Yavaş ise, birkaç gün sonra açıklama yapacağını söylediği halde, üç hafta geçti, henüz de haber yok!. Sadece eski iş arkadaşı olan kişinin ‘şizofren’ olduğunu söylüyor. Olabilir.  Ama, o kişi gerçekten de ‘şizofren’ise, onunla muamele yapan da kendisi! 

‘Nedir bu konu?’ diye soranlara, mes’elenin özü bu!. 

***

Gerçekten de, Ankara’lılar, böylesine karanlık işlerde susmayı tercih eden kişiyi,  - hele de mevcud durumda, daha iyi bir yönetim ihtimali yokken- tercih ile, ‘Erdoğan’ın kaybettirilmesi lâzım..’ diyenlerin isteğine göre hareket ederlerse..  Ağır bir bedeli de olur elbette.. 

***

NOT: Bu akşam, 20.30’dan itibarenÜsk.- Bağlarbaşı Kültür Merkezi’ndeki programdaResul Tosun beyle birlikte bulunacağım, inşaallah.. 

Bu yazı toplam 710 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar