"Seçimler Bitti, Direniş Devam Ediyor"
Sakarya’da 98. haftasına giren başörtüsü eyleminde; halkın, başörtüsünde sembolleşen İslami kimliğe yönelik dayatmalar ile Kürt sorunu konusunda AKP’ye ciddi sorumluluk yüklediği belirtildi.
Sakarya Başörtüsü Platformu (SBP) gerçekleştirdiği 98. başörtüsü eyleminde; 22 Temmuz seçimlerinin sonuçları “Halkın baskı, yasak ve dayatmalara karşı göstermiş olduğu tavır” olarak değerlendirilirken; seçmenin verdiği oylarla “başörtüsünde sembolleşen İslami kimliğe yönelik dayatmalar ile Kürt sorunu konusunda” AKP"ye ciddi sorumluluk yüklediği ifade edildi.
SBP adına basın açıklamasını okuyan ÖZGÜR-DER Sakarya Şubesi üyesi Nebahat Karakaya, açıklamasının ilk bölümünde halkın baskı, yasak ve dayatmalara karşı göstermiş olduğu tavrın üstünü örtmeye çalışan “laik çevreleri” şu sözlerle protesto etti: “Seçmenin iradesiyle yüzde elliye yakın oy alan Ak Partinin bu seçim zaferinin ilk şokunu atlatan laik çevreler; yemiş oldukları şamarın etkisinden kurtulmak için Ak Partiyi uzlaşmaya, ortamı germemeye, asgari müştereklere, ortak paydalara çağırmaya başladılar. Hatta bazıları halkı, tercihinden dolayı suçladılar ve halka hakaret edecek beyanatlar verdiler. Halkın baskı yasak ve dayatmalara karşı göstermiş olduğu tavrı manipüle ederek, ekonomik göstergelerdeki istikrara ya da diğer partilerin seçim politikalarının acziyet ve yanlışlığına bağlamaya çalıştılar. Bunun adı ne kadar gizlemeye çalışsalar da laik rejimin baskı politikalarının, yasakçılığının ve dayatmacılığın iflasıdır.”
Karakaya, halkın büyük ölçüde destek verdiği AKP"nin bundan sonra nasıl bir politika izleyeceğinin çok önemli olduğunu ifade ettiği açıklamasına Türkiye"deki sorunların kaynağını işaret eden ve Ak Parti"ye uyarı mahiyetinde olan şu sözlerle devam etti: “Ak Parti yöneticileri iyi bilmelidir ki; yönetici elitler açısından sorun; İslam ve Müslümanların hak ve talepleridir. Kürt kimliğinin kabulü ve insanların ana diliyle konuşma talepleridir. Sorun; cumhurbaşkanlığına aday olan Abdullah Gül"ün eşinin başörtüsü ve başörtüsünün temsil ettiği İslami kimliktir. Sorun; İslam dünyasının sorunlarına kafa yormak, Müslümanların sorunlarıyla ilgilenmektir. Sorun her geçen gün daha da derinden sallanan askeri bürokratik oligarşinin iktidarının içine düştüğü çıkmazdır. Bu yüzden; Ak Parti yöneticileri halktan almış oldukları bu desteği götürüp egemenlerin heybesine doldurmamalıdırlar. Başörtüsü yasağında sembolleşen İslami kimliğe yönelik dayatmalar ile Kürt sorunu konusunda resmi ağızdan vazgeçilmesi için seçmen oylarını yönlendirmiş ve AKP"ye çok ciddi bir sorumluluk yüklemiştir. Geçmiş tavır ve uygulamaları her ne kadar karamsarlık oluşturuyor olsa da Ak Partinin halkın bu taleplerine yönelik politikaları atlamaması en başta kendisi için faydalı olacak ve kalıcı bir siyaseti hakim kılabilme şansını yakalayabilecektir.”
“Tevhid, Adalet, Özgürlük” ve “Zulme Karşı Direneceğiz; Başörtüsüne Özgürlük” yazılı pankartlar taşıyan platform mensupları eylemde “Darbeciler Halka Hesap Verecek” ve “Uyan, Diren, Özgürleş” sloganlarını attılar. Eylemde “Zulme Karşı Direneceğiz”, “Yaşasın Başörtüsü Direnişimiz”, “Yasakçılar Yenilecek; Direnenler Kazanacak”,“Başörtümüz Kimliğimiz; Vazgeçmeyiz” ve “Başörtüsü İslam"ın Emridir” yazılı dövizler de taşındı.