Abdurrahman Dilipak
Ses ver Yeşilay!
29 Ekim’i iyi değerlendiremediler.. 2 gün sonra 10 Kasım..
Bu arada başörtüsü sorunu da çözüldü.. Birileri bu durumu içlerine sindiremiyor.. Bir şeyler yapmaları gerek..
Fuhuş işi, uyuşturucu işi mafiayla ilişkiliymiş kimin umurunda..
Terör örgütleri buralardan besleniyormuş, kime ne..
Kızlar bunalıma giriyormuş, hamile kalıp sezaryanla çocuklarını aldırıyorlarmış, dert mi!
Daha geçen gün, çocuğunun ölümüne sebeb olan öğretmen bir annenin dramını yaşamadık mı?
Özgürlük paravanı arkasında fuhuş ve uyuşturucu mafiasına taşeronluk yapmak istiyor sanki birileri..
Sabah işe giderken, akşam eve dönerken bayanların metrobüslerde yaşadıkları sıkıntı kimin umurunda.. Geçen gün bir hanım (örtülü değil) kadınlar için ayrı otobüs konması için benden yardım istiyordu.. “Aramızda hamilemiz var, genç kız var, her tarafta sapıklar, yoğunluğun azalmasını bekleseniz geceye kalıyorsunuz.. Tahammül edilmez bir çile bu” diye dert yanıyordu..
Sanal ortamda geliştirilen üç boyutlu kız çocuğu ‘’Sweetie’’ sayesinde internette tacizci avı başlatıldı. Hollanda’da yürütülen operasyonda 2,5 ayda bin erkek, Sweetie’ye para teklif etti. Erkeklerden 34’ü ise Türkiye vatandaşı.. İnanın bu operasyon bizde yapılsa birileri yine ortaya dökülürdü..
Sweetie ile sohbet odalarında 20 bin erkek iletişime geçmiş. Bini para karşılığı webcam önünde soyunmasını teklif etmiş. Bunlardan 254’ü ABD’li, 110’u İngiliz, 103’ü Hindistanlı. Sweetie’ye para teklif edenler arasında 34 de Türkiye vatandaşı varmış.. Avrupa ortalamasına ulaşmamız için mevcut rakamın 3 katına çıkması gerekiyor..
Durum bu!
Sahi birileri için iffet, namus, fuhuş, fahişe, işret ne anlama geliyor?
Hatırlıyorum da, bir zamanlar, Mustafa Ekmekçi, kışla ve öğrenci yurtlarında öğrencilere zorunlu olarak domuz yedirilmesi için kampanya yapıyordu. Hatta kartvizit olarak kızıl bir domuz resmi basılı kartvizit kullanıyordu.
Biliyorsunuz, kışlada, eskiden askere tütün dağıtılır, tütün molası verilir ve sigara içmeyenlerle alay edilirdi.. Aynı şekilde moral gecelerinde neler yaşandığını herkes bilir.. Askerlere eğitimde, koşarken “Baldız” şarkısı söyletilirdi! Utanç verici bir durum! ADD’nin öğrenci evlerinde yaşananlarla ilgili bir zamanlar ilginç iddialar da ortaya atılmıştı..
Fuhuş tuzağı sadece öğrenciler için değil, herkes için geçerli. Politikacılar, bürokratlar, işadamları.. Fuhuş mafiasının birçok gazeteci, sanatçı, politikacıyı arkasına takıp böyle meydanlara çıkması da düşündürücü.. Öyle anlaşılıyor ki, fuhuş sektörü, her kesimde güçlü bir lobiye sahip! Kimileri de sırf siyasi sebeblerle, iktidarı köşeye sıkıştırma adına bu kervana katılıyorlar.. Batılılar bu komploya arka çıkıyorlar..
Erbulaklar, toplumun dini bağlılıklarını azaltmak ve laikliği güçlendirmek için kız öğrencilerin, nasıl erkek çocuklar sünnet ediliyorsa, aynı şekilde bekaretlerinin cerrahi müdahale ile izale edilmesini savunuyordu..
Ekmekçi’yi, Erbulak’ı anlıyorum da, muhazafakâr maskeli Cindoruk’a ne oluyor!
Bu tartışmada herkes kendi yerini belirliyor. Kim kimdir daha iyi anlaşılıyor.
Seçim öncesi de herkesin bu tür tartışmalara şahidlik etmesi gerekir..
Bu tartışmalar sadece Tv’lerde, Ankara’da yapılmıyor. Anadolu’da da yapılıyor.. Anadolu’daki tartışmanın sonuçlarının, tartışmayı başlatanların hiç de hoşuna gideceğini sanmıyorum..
Bu tartışmanın arkasında sanki Gezi grubu var gibi. Gezi grubunun arkasındakiler bu tartışmanın da arkasındalar..
Birileri bu işi özel hayata müdahale gibi göstermeye çalışıyor..
Bir yandan FEMEN, gay ve lezbiyenlerin ortalığa dökülmeleri ardından bu olaylar..
Yarın bunlar bir porno film ya da tiyatro, gösteri ile ortaya çıkarlarsa şaşmamak gerek.
Bunlar, ne yaptıkları yanında, halkın bu tartışmayı nasıl anladığını hiç düşünmüyorlar mı acaba!
CHP’lilerin bu seçimlerde işi zor. Bakalım CHP listesinden örtülü aday olacak mı? Yoksa CHP sadece açıkların, alkol kullananların partisi olarak hatırlanmak mı isteyecek..
Evet faiz lobisi gibi, bu memlekette bir de fuhuş lobisi var! Erdoğan bu lobinin damarına basıyor. Başörtüsü, içki ve sigaranın denetimli satışı, uyuşturucu ve beyaz kadın ticaretine mani olmak istemesi, Aileyi güçlendirme projesi, evliliği teşvik ve çok çocuk kampanyası, birilerini rahatsız ediyor..
Birileri ortamı gererek, anayasa değişikliğini gölgelemek istiyor. Birileri terörü kışkırtmak için ne lazımsa yapıyor. Birileri öğrencileri sokağa çekmeye çalışıyor. Ama bu arada deşifre de oluyorlar. Bu tezgahın arkasında kimler var, onları da görüyoruz..
İktidarın da, muhalefetin de verdiği mesaj çok açık ve net.
Önümüzde seçimler var. Milletin hakemliğinde bu sorun çözülecek..
Birilerinin hedefi üzüm yemek filan değil, bağcıyı dövmek. Her olaydan bir kriz çıkarmayı maharet sayan birtakım çevreler bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da rahat durmayacaklar.. Sabırlı olmak gerek.. Belki onların bu çabaları, bizi de aileye ve çocuklarımıza sahip çıkmak konusunda harekete geçmeye zorlar.
Bana kalırsa şimdi tam da bu noktada Yeşilay’a büyük görevler düşüyor.
Ses ver Yeşilay.. Selâm ve dua ile..
yeniakit