"Siz muhasebecinin nesi oluyorsunuz?"
TÜRMOB Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan, yasalaşan 5760 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununun meslektaşa sorulmadan çıkarıldığı...
Arıkan, Meclis'ten, 3568 Sayılı muhasebecilik yasasında değişiklik yapan 5760 Sayılı Yasa'nın yeniden ele alınmasını, konunun taraflarıyla tartışılarak uzlaşma zemininde çözülmesini istedi.
İSMMMO'nun 19. Olağan (Seçimli) Genel Kurulu Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda divanın seçilmesi, saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve mültivizyon yayını ile başladı. Genel kurul yönetime aday olan tarafların konuşmalarıyla devam etti. Salonun ilk protokol konuşmalarından sonra salon önemli oranda azaldı. Lütfi Kırdar konferans salonunda "Aydınlık Türkiye'ye giden yol muhasebe denetiminden geçer" ve "Meslek mücadelesi, demokrasi mücadelesinden ayrılamaz" pankartları dikkat çekti. İSMMMO'nun yeni yönetimi yarın yapılacak seçimlerle belirlenecek. Yahya Arıkan'ın başkanlığını yaptığı Çağdaş Grup'a karşı en güçlü isim Meslekte Birlik Grubu'nun adayı Abdulaziz Ural olarak görülüyor.
Genel kurulun açılış konuşmasını yapan Yahya Arıkan, dünya ve Türkiye ekonomisinin özellikle bu zorlu döneminde hükümetin kimseyi dışlayacak lüksü olmadığını vurguladı. Arıkan, İSMMMO'nun bir yıl önce 18. Mali Genel Kurulu açılışında Türkiye ekonomisini değerlendirirken "Ekonomide ikili bir yapı oluşmuştur. Kazanan azınlık kesim ve kaybeden çoğunluk var demiştik" sözleriyle başladı. Arıkan geçen bir yıllık sürede durumun düzelmediğini, bu sürede kazanan azınlık kesimin daha çok kazandığını, çoğunlukların ise daha çok kaybettiğini vurguladı. Arıkan bu kayba bir de dünya piyasalarında yaşanan krizlerin eklenmesiyle Türk halkının daha büyük sıkıntılar içine düştüğünü belirtti. Arıkan Türk halkının krize düşmesinde yüksek faiz, düşük kur ile ithalatla büyümenin etkili olduğunu ileri sürdü.
"Kriz yılın ikinci yarısında derinleşecek"
Krizin bu yıl ülke ekonomisini 2007 yılında hafif atlatılan durgunluğa sürüklediğini, bu yılın ikinci yarısında ve muhtemelen 2009 yılında krizin derinleşeceğini iddia eden Arıkan, "Büyüme rakamları düşüşe geçmiştir. 2002'de yüzde 7.9, 2005 yılında 7.6 ve 2007'de yüzde 4.5 büyüyen Türkiye ekonomisinin bu yıl hedeflenen yüzde 4 büyümeyi yakalamasının mümkün olmadığını kaydetti.
Arıkan işsizliğin ürkütücü boyutlara ulaştığını, borca ve dış kaynağa bağımlılık artarak devam ettiğini, cari açık, enflasyon, sıcak para çıkışı, dünya ekonomisinin resesyonu sebebiyle ihracattaki daralma yaşanacağını bu durumun da yakın gelecekte büyük risklere işaret ettiğini dile getirdi.
Yahya Arıkan, kriz konusunda gecikmen B planının hazırlanması gerektiğine dikkat çekerek, "Hükümet, toplumun çeşitli kesimlerinden yükselen seslere kulak vermeli ve bütün kesimlerle tartışarak B planı hazırlamalıdır. Bu krizden büyük zararla çıkmamak için, gündemin ilk konusu; krize karşı önlemler olmalıdır. Bunun yolu, çözüm arayışında toplumsal uzlaşma zemini sağlanmasıdır" dedi. B planı ile ilgili görüşlerini de aktaran Arıkan konuşmasında, hükümetin her kesimi dikkate alarak sosyal güvenlik yükümlülüklerinin getirdiği yükün azaltılmasını, adil bir vergileme yapılmasını, yoksullukla mücadelenin yapılmasını ve KOBİ'leri teşvik edecek önlemler alınmasının gereğini dile getirdi.
"Siz muhasebecinin nesi oluyorsunuz?"
Arıkan, Türkiye'nin en acil sorunları için bile gösterilmeyen bir hassasiyetle Meclis'in mesai yaparak muhasebe odalarının Genel kurullarına yetiştirmek üzere meslek yasalarının değiştirilmesi girişimini eleştirdi.
5760 sayılı kanunun çıkarılmasında kötü bir sürecin yaşandığını belirten Arıkan, yasanın mesleğin sorunlarının hiç konuşulmadan, gözetilmeden ve tartışılmadan hazırlandığını söyledi. Arıkan, hükümetin demokratik talep ve haklar konusunda kötü bir sınav verdiğini dile getirdi. Odalarda demokratik işleyişin sağlanması yolunun kesinlikle nispi temsil olmadığını çünkü bunu savunanların meslektaş olmadığını ifade eden Yahya Arıkan, "(Siz mesleğin sözcüsü olamazsınız. Yönetimde olup olmayacağımıza biz bakarız) diyorlar. Peki tamam da siz kimsiniz? Muhasebecinin nesi olursunuz? Siz bunu kim ve ne adına yapıyorsunuz? Güzel siz bu kadar demokratsınız niye bakanlıkları muhalefetle paylaşmıyorsunuz? Siz kendi tabanınızın talepleri için demokrat kesiliyorsunuz da neden 1 Mayıs'ta anayasal hakkı tanımıyorsunuz?" diye sordu.
"Genel kurulların ortasına atılan bomba ellerinde patladı"
Politikacıların en temel siyasi ahlak kurallarını çiğneyerek meslek odaları genel kurullarının ortasına bomba attıklarını, ancak bombanın ellerinde patladığını belirten Yahya Arıkan, "İşte görüldüğü gibi Cumhurbaşkanı yasayı veto etti" dedi. Mücadelelerinin devam edeceğini ve değerlerine her zaman sahip çıkacaklarını belirten Yahya Arıkan, "Çünkü biz Türkiye'nin aydınlık geleceğine olan inancımızla ayaktayız. Bu inançla başarı öyküsü yazdık, kolluklu katiplikten, saygın, aranan meslek mensubu konumuna geldik. Bu değerler bizim varlık nedenimiz ve çocuklarımıza da bırakmak istediğimiz ülkenin sigortasıdır" Bunu bilsinler" Ve bilsinler ki; biz kendi örgütümüzün seçim ve yönetim modelini kendimiz belirleriz. Ankara'ya "sen değil, biz karar veririz" diyeceğiz" diye konuştu. Arıkan her zaman uzlaşmaya açık olduklarını ancak Türkiye'nin demokratik ve laik değerlerinden asla taviz vermeyeceklerini kaydetti. Arıkan konuşmasının sonunda meslekte siyasetin sonunun zarar olacağını, yanlış hesabın Bağdat'tan döneceğini, nitekim Köşk'ten döndüğünü hatırlattı. Arıkan sorunun çözülmesini isterken hedeflerinin de meslektaşın güç birliği ile yakalanacağını ifade etti.
Genel kurulda söz alan CHP milletvekili Mustafa Özyürek de verginin ödenebilir hale getirilmesini ve çalışan emekliler konusunda destekleme primlerinin düşürülmesini talep etti. MHP İstanbul Milletvekili Ümit Şafak da meslek yasasını eleştirerek AK Parti hükümetini eleştirdi.
ajanslar