Çok sür’atli gelişen sosyal hadiselerin karşısında, çok sür’atli şekilde yapılan çok köklü sosyal düzenlemelere şahid oluyoruz. 

Tam bir ihanet şebekesi halinde ve beklenmedik bir anda ortaya çıkan son askerî darbe teşebbüsünün ne kadar derin boyutlu olduğu, 150 generalin ordudan tard edilmesi, atılmasıyla da ortaya çıkmıştı.

Bu atılanlar listesinde, general rütbesi dışında, binlerce subayın olduğunu ve dün de, 1390 askerin daha ordudan tard edildiğini hatırlayalım.

Bu arada, açığa alınan kamu vazifelilerinin sayısı da 70 bine yaklaşmış.. (Açığa alınanlara, haklarında kesin karar verilinceye kadar maaşlarının üçte ikisinin ödendiğini belirtelim.)

***

İlk planda, 300’den fazla savaş pilotunun ordudan atılmasıyla, hava kuvvetlerinin elinde yeteri kadar pilot  kalmadığı gibi bir sonucun ortaya çıkması acı elbette..

Ama, halkın ve ülkenin korunması için, halkın parasıyla alınıp kendilerine emanet edilen savaş uçakları ve savaş helikopterleriyle, tank ve silahlarıyla  halkın üzerine ölüm kusmaktan kaçınmayan hainler orduda tutulsa daha mı iyi olurdu?

***

Ülkenin ordusuna musallat ve tebelleş olan darbeci unsurların ordudan temizlenmesiyle yetinilmiyor artık.. Öyle temel düzenlemeler yapılıyor ki, daha düne kadar bunların gerçekleştirilmesi hayal bile edilmezdi.

Bunların başında, Harbokulları dahil, bütün askerî okulların kapatılması geliyor.

***

Yapılan diğer önemli değişiklik de Yüksek Askerî Şûrâ’da gerçekleşti. Bu zamana kadar, (Başbakan ve Savunma Bakanı olarak) sadece 2 sivil kişinin bulunduğu ve gerisi hep orgenerallerden oluşan 16 kişilik YAŞ, bundan sonra, sadece 4 orgeneral bulunacak ve diğer 12 kişi, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Savunma Bakanı, Başbakan Yardımcıları, Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanları’nca, yani artık, sivil iradenin ağırlıklı olduğu bir (YAŞ) oluşmuş bulunuyor.

Keza, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanları’nın doğrudan doğruya Savunma Bakanı’na bağlanmaları da önemli bir düzenleme.. Genelkurmay Başkanı ve MİT’in de doğrudan Cumhurbaşkanı’na bağlanması düzenlemeleri de geliyor.  Keza, başta Gülhane Askerî Tıb Akademisi (GATA) olmak üzere, bütün askerî hastahanelerin Sağlık Bakanlığına bağlanması da, vatandaşlar arasındaki ayırımcı zihniyete karşı bir doğru düzenleme..

Ordu ilk kez bu denli, halkın oluyor.  Halkı olan bir ordu değil, ordusu olan bir halk..

Baqara-216’da yer alan, ‘Sizin şerr bildiklerinizde, hayırlar vardır.’ meâlindeki âyeti hatırlayalım.

***

Anlaşılıyor ki, kısaca FETÖ diye anılan F. Gülen TerörÖrgütüne bağlı 600 kadar subayın ordudan atılacağının kararlaştırılacağı YAŞ  toplantısı üzerine, darbenin öne alındığı anlaşılıyor.

Ama, o hıyanetler karşısında büyük halk kesimlerinin cumhurbaşkanı Tayyîb Erdoğan çevresinde kenetlenmesi şerr güçlerin hesablarını alt-üst etti.

Bütün emperyalist dünyanın ve onlarla sözbirliği eden ülke ve mahfillerin medyasında ve karar mekanizmalarında bu darbe teşebbüsünün yenilgiye uğramış olmasından dolayı, büyük bir hayal kırıklığı yaşadıkları ortada..

Bu konuda B. Amerika yalnız değil.. Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülkelerin medyalarından yükselen ve Tayyib Erdoğan’ın bertaraf edilememiş olmasından yükselen hayıflanma yorumları, dün karşımıza, Almanya’nın Köln şehrinde, ‘Almanya’daki Türkiyeliler’in yaptığı büyük mitinge, Tayyîb Erdoğan’ın tele-konferans yoluyla görüntülü olarak bağlanmasının, ‘Türkiye’deki tartışmaların Almanya’ya taşınmasına müsaade edilemez..’ gerekçesiyle ve hem de ‘Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı’ kararıyla engellenmesi şeklinde yine çıktı karşımıza.. Bu şerr odaklarının nasıl uluslararası bir uyum içinde çalıştıklarını bütün çıplaklığıyla daha bir ortaya konuldu.

***

Enfâl Sûresi, 30. âyet meâlini hatırlayalım: ‘Onlar bir tuzak kuruyorlar.. Allah da bir tuzak kuruyor. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.’

stargazete