Sonuçların analizi... 3 parti, niye 1 AK Parti etmedi?

Atalarımız demiş ya; 

“Testi kırılınca yol gösteren çok olur!”

Gerçekten de;

CHP, MHP ve HDP’nin seçimden “yenilgi” ile çıkmaları üzerine o kadar“yol gösteren” oldu ki; CHP’nin televizyon kanalı Halk TV’deki“Pezevenkler” geldi gözlerimin önüne!..

Yanlış anlamayın;

Yine onların deyimiyle, “Pezevenk” ifadesini, “Yol gösteren” anlamında kullandım!..

Gözlerim, “pezevenk”leri aradı!.. 

Belki “yol gösterirler” dedim ama, her ne hikmetse, 1 Kasım akşamı ekranda yoktular!..

Dolayısıyla, “yol gösteremediler!”

Zaten Halk TV de, gece 24.00’te kesti “seçim yayını”nı!..

Demek oluyor ki;

“Pezevenkler” de,

Yani, “yol gösterenler” de,

Yani “kılavuzlar” da, erkenden evlerine gidip, yataklarına yattılar!..

Tabiî, uyuyabildilerse!..

NİYE MAĞLUP OLDULAR?

Evet; 

“Testiyi kıranlar”a, yani “yenilen”lere, yani “mağlup” olanlara, yani“hezimet”e uğrayanlara “yol gösteren” çok olur!..

Mesela, MHP için; “İktidar ortaklığı teklifini elinin tersiyle ittiği için hezimet yaşadı” diyenler oldu!..

HDP için; 

“PKK ile arasına mesafe koyamadığı için yenilgiye uğradı” diyenler çok!..

Peki CHP?.. 

Peki, Kılıçdaroğlu?..

Aslında; 

CHP’nin de, MHP’nin de, HDP’nin de “yenilgi” yaşamalarının bir tek sebebi var..

O da;

“Paralel”le iş tutmak!.. 

Paralel’in kucağından kalkmamak!..

Lam’ı-Cim’i yok;

Bugün Türkiye’de, “İki kişiden biri AK Parti’ye oy vermiş” ise, bunun da“birkaç sebebi” varsa, bunlardan biri de, AK Parti’nin “Paralel İhanet Çetesi’ne karşı yürüttüğü kararlı mücadele”dir!..

Malûm;

“Yenilgi öksüzdür... 

Zaferin ise bin babası vardır” derler...

Bir başka ifadesiyle;

“Zaferin sahibi çok, yenilginin hiç sahibi yoktur!”

Herhalde farkındasınızdır...

Düne kadar “Erdoğan, Davutoğlu ve AK Parti düşmanlığı” yapanlar, bugün birden bire “9 puanın sırrı”nı keşfetmeye başladılar!..

Ulan “omurgasız”lar;

Madem o “sır”ları keşfettiniz, 1 Kasım’dan önce AK Parti’ye niye“düşmanlık” ettiniz?..

MUHALEFET GÖREMEDİ!

Doğrudur;

“AK Parti’ye oy veren insanlar”ın birkaç gerekçesi vardı... Bir kısmı“istikrar sürsün... Ekonomik ve siyasi belirsizlik sona ersin” diye oy verdi... Bir kısmı “Paralel Yapı’yla mücadeleye kararlılıkla devam edilsin” diye AK Parti’yi tercih etti... Bir kısmı da “PKK terörü bitsin” diye AK Parti’ye oy verdi...

Bakın; “çok ince bir ayrıntı”ya dikkatinizi çekmek istiyorum...

AK Parti’nin aldığı oy ortada:

“Yüzde 49.5”

Ama, aynı halka; 

“Paralel Yapı’yı kim temizler?” diye sorulduğunda; “AK Parti” diyenlerin oranı “yüzde 82” çıkmış, iyi mi?..

Dahasını da söyleyeyim;

Türkiye’de, halkın yüzde 84’ü “Paralel Yapı vardır” diyor, “yüzde 77”si,“Paralel ile mücadele edilsin” diyor, biraz önce ifade ettiğim gibi; “halkın yüzde 82’si” de diyor ki, “Paralel Yapı’yı AK Parti temizler!”

Ne var ki;

“Muhalefet bunu okuyamadı, halkın gördüğü gerçeği göremedi!..”

Tam aksine, “Paralel’in kucağına oturmak”tan büyük “zevk” aldılar, büyük“haz” duydular!

CHP’si de,

MHP’si de,

HDP’si de,

Paralel’le iş tuttu!..

Netice ortada;

AK Parti: Yüzde 49.5

Muhalefet: Yüzde 47.9

3 parti, 1 AK Parti etmedi!..

18 İLDE OPERASYON

Evet; AK Parti’nin kazandığı “seçim zaferi”nin en önemli sebeplerinden biri, “Paralel Yapı ile mücadele” idi!..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın; “İnlerine gireceğiz” sözü ile başlayan bu mücadele; “İnlerine girdik, girmeye devam edeceğiz” sözleriyle bugüne kadar devam etti, ediyor.

Başbakan Ahmet Davutoğlu da, yaptığı konuşmalarda sık sık; “Paralel”e,“kumpas”lara ve “siyaset mühendisliği”ne vurgu yaptı ve dedi ki;

“Mücadelemiz sürecektir... 2013 Mayıs’ındaki kumpas bir defa daha çökmüştür... 2013 Aralık’ındaki oyun, bir defa daha bozguna uğramıştır!”

“Yüzde 49.5’luk zafer”den sonra gördük ki; Erdoğan ve Davutoğlu’nun ağzından çıkan; “lâf” değil, bir “söz”dür!..

Millete verilen söz!..

Nitekim, “dün” gördük...

Dün, “İzmir merkezli 18 il”de başlatılan operasyonlarda, aralarında, “vali, vali yardımcısı, mülkiye müfettişleri ve avkatlar”ın da bulunduğu 57 kişigözaltına alındı!..

Tabiî, “şüpheli” listesinin ilk sırasında Fetullah Gülen var!..

“Fetullahçı Terör Örgütü” ya da “Paralel Devlet Yapılanması” olarak adlandırılan örgüt mensuplarına yönelik suçlamalar ise şöyle:

l “13 kurumda; üst düzey 3 bin kişiyi fişleyip, itibarsızlaştırmışlar!”

l “İtibarsızlaştırdıkları kişileri TSK’dan tasfiye ettirip, onların yerine kendi adamlarını getirmişler.”

Bir not daha:

l Operasyon; Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Teftiş Kurulu, İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, TÜBİTAK ve TİB’in bir buçuk yıllık çalışması sonucunda gerçekleşti.

PKK, PARALEL TETİKÇİSİ!

Sizi bilmem ama; 

Paralelcilerin bu yaptıklarına, ben hiç şaşırmadım...

TSK ne ki;

Adamlar, “PKK’yı” ve hatta “KCK’yı dizayn” etmişler!..

Sadece “dizayn” etmekle kalmamışlar, aynı zamanda “tetikçi” olarak da kullanmışlar iyi mi?..

Buyrun, Diyarbakır ve Şanlıurfa’dan, dumanı üstünde 2 taze örnek.

Önce Diyarbakır:

“Paralel Çete”nin adamları, bir “işadamı”na gelip, “çökmek” istiyorlar...“Himmet” diyorlar, “Burs” diyorlar, “Kurban” diyorlar ve bir miktar para istiyorlar!..

İşadamı ise, gerçekten beş parasız, gerçekten meteliğe kurşun atıyor... Yani, o günlerde “yardım” etme imkânı yok!..

Ellerini “pantolonunun ceplerine” atıyor ve cepleri çıkarıyor dışarı;

“Gördünüz ya, tek kuruş param yok...

Olsa vermez miyim.”

“Paralelci Çete”nin elemanları, daha fazla ısrar etmeden gidiyorlar.

Adamcağız, tam “Ohh... Kurtuldum” derken, 2-3 gün sonra “PKK’lılar”çıkıyor karşısına... Giriyorlar koluna, başlıyorlar yürümeye...

Diyorlar ki;

“Param yok, demişsin ama, filanca yerde evinin, filanca marka otomobilinin, filanca yerde inşaatının ve arazinin olduğunu biliyoruz!..

İşte bu da;

Tapularının fotokopileri!

Ne dersin; eşinin ve çocuklarının isimlerini de sayalım mı?!?.. Hadi; biraz bağış yap da bizi uğraştırma!”

İşadamı “Pes” diyor!..

“Bu kadarına da pes!.. Vay namussuzlar vay!.. PKK ile Paralel’in işbirliği içinde olduğunu duymuştum ama; PKK’nın, Paralel’in tetikçisi olabileceği hiç aklıma gelmezdi!..”

Sonunda, Paralel’in “himmet”(!)inden kurtuluyor ama, “vergi”(!)sinden yakasını kurtaramıyor!..

Hele söyleyin;

Böyle bir adam, sandığa gidip de, hiç HDP’ye, ya da CHP’ye oy verir mi?.. 

Herhalde, “Kürt halkını PKK zulmünden kurtaracak” AK Parti’ye verecektir oyunu!..

“Yüzde 49.5” içinde, mutlaka o “Kürt işadamı”nın oyu da vardır!..

HEDEF GÖSTERDİ, PKK BOMBALADI!

Gelelim, Şanlıurfa’ya...

Malûm; Paralel İhanet Çetesi’nin, her “operasyon”u önceden “deşifre”eden bir Fuat Avni’si var... Haa, şunu da söyleyeyim; Fuat Avni, “asla tek kişi değil”dir!.. Eğer “tek kişi” ise, bu kişi; “bütün bilgilerin kendisinde toplandığı Fetullah Gülen”den başkası değildir...

Her neyse... 

İşte bu Fetullah Gülen, pardon, pardon, işte bu Fuat Avni; 29 Ekim günü bir “twit” atıp, “AK Partili sandık görevlilerinin isim listesi”ni yayınladı, iyi mi?..

İşte bu “hedef gösterme” sonrasında; seçimden 1 gün önce “Şanlıurfa’da bir sandık görevlisinin babasının evi PKK tarafından bombalanmış” iyi mi?..

Şanlıurfa Valiliği, sanıyorum “panik” ve “korku” olmasın diye bu olayla ilgili açıklama yapmadı... 

Ama açıklama yaparsa; 

“Kimlerin, kimin evine bomba attığını” herhalde bildirecektir!..

Demem o ki;

“Paralel İhanet Örgütü” ile “PKK Terör Örgütü” öyle bir kucak kucağa ki, su sızmıyor aralarından!..

Şu hâle bakın;

“PKK, 30 yıl sonra Paralel’in tetikçisi” olmuş da, haberimiz yok!..

Pardon, “tetikçilik” ne ki;

PKK denilen örgüt, “parayı kim verirse, onun için eylem yapan bir fahişe”den farksız hâle geldi!..

Söyleyin Allah aşkına;

Böyle bir PKK ve böyle bir PKK’nın desteklediği HDP’ye, Kürt halkı hiç itibar eder mi?..

Etmedi işte!..

Hiç şüpheniz olmasın;

PKK’lı çeteler de, Paralelci çeteler de bu ülkeden temizlenecektir!..

Çoğu gitti, azı kaldı!..

 **************************************************************

Niye yenildiniz?.. Biirr, barutumuz bitti!

Napolyon, savaşı kaybedince, komutanına sormuş; “Savaşı neden kaybettik?” diye... 

Komutan  da; “99 tane sebebi var, bir tanesi barut bitti” demiş. 

“Yeter” demiş Napolyon;

“Diğerlerini saymana gerek yok.”

Kalkıp, “muhalefet”e sorsak, “Niye kaybettiniz?” diye... 

Herhalde, “Enerjimiz yoktu” diyeceklerdir!.. 

“Enerjimiz yoktu... Bu yüzden de, salonlara tıkılıp kaldık, alanlara çıkamadık!”

“Eee, vaatleriniz niye işe yaramadı?” diye sorsak, herhalde şu cevabı verirler: 

“Halk enayi mi?.. Seçmen için; eldeki bir kuş, daldaki 5 kuştan daha önemlidir!..  Millet muhalefetin söylediklerine niye itibar etsin ki... Elbette iktidarın vaatlerine itibar edecektir!”

“Peki” desek; 

“Paralel’in desteği bir işe yaramadı mı?”

Biliyorum ki;

“Ne desteği” deyip, ekleyeceklerdir:

“Ne desteği?.. Onlar, şişirilmiş bir balonmuş!.. Onlar, sesleri çok çıkan boş teneke imiş!.. Onlar, 1 yumurta doğurup, 7 mahalleye duyuran tavuklarmış!..  Anladık ama, iş işten geçti!”

Umarım ders almışlardır!..

yeniakit

Bu yazı toplam 752 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar