Nisan 1998 başında şu anki Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani"yi röportaj için Süleymaniye yakınındaki bir tepede bulunan karargâhında ziyaret etmiştik. O zaman da kurban bayramıydı. Ziyaretimizden duyduğu memnuniyeti dile getirdikten sonra bütün sorulara açık olduğunu, hatta suçlayıcı sorular bile sorabileceğimizi ifade etmiş ama söylediklerini aynen aktarmamızı rica etmişti. Bu hatırlatmayı yapma ihtiyacı duymasının sebebi daha önce Türkiye"den kendisini ziyaret eden bazı gazetecilerden ağzının yanmasıydı. Biz prensibimiz üzere sözlerini okuyucumuza, herhangi bir tahrifat yapmadan aktardık. Yayınlanan şeklini de aracılık eden arkadaşlarımız vasıtasıyla kendisine ilettik.
O zaman Talabani"yle birlikteliğimiz fazla uzun sürmedi. Başka da yüz yüze görüşme fırsatımız olmadı. Fakat söz konusu kısa görüşmemiz bende onun zeki ve kurnaz bir teşkilatçı olduğu intibaı bırakmıştı. Ne var ki Türkiye"nin kurnaz gazetecileri onu da katakulleye getirmiş ve sözlerini kamuoyuna tahrif ederek yansıtmışlardı. Bunu tabii ki ilkeli ve başarılı röportajlar açısından söylemiyorum. Gazetecilikte itibarın güven verici olmaya, bilgiyi doğru aktarmaya dayandığını kabul edenlerin sayısı da arttı.
Yetmiş yedi yaşındaki Talabani son dönemde Irak"ta siyasi krizin çözülmesiyle ilgili formüllerde merkeze oturmasından, Paris"te Sosyalist Enternasyonal toplantısının yıldızları arasında yer almasından ve Saddam Hüseyin"in Dışişleri Bakanı olarak görev yapan ve asıl adı Mihail Yuhanna olan Tarık Aziz"in idamını isteyen mahkeme kararını imzalamamasından dolayı bayağı gündeme geldi.
Milliyet"ten Aslı Aydıntaşbaş"ın Sosyalist Enternasyonal münasebetiyle Paris"te gerçekleştirdiği ve önemli mesajlar içeren röportajda Talabani, Türkiye"nin Irak"ta son hükümet krizi çözümünde sergilediği tutumdan dolayı iğneleyici mesajlar gönderiyor. Siteminin sebebi ise onun cumhurbaşkanlığını desteklememesi. "Türkiye yanlış ata oynadı" diyor. Kastettiği Dışişleri Bakanı Davutoğlu"nun hükümet krizini çözme atağında Allavi"nin cumhurbaşkanlığını desteklemesi ve "doğru at"ın kendisi olduğunu dile getirmeye çalışıyor. "Doğru ve yanlış at" ile kastettiği aslında kimin cumhurbaşkanlığına daha isabetli olduğu değil. "Türkiye, kazanamayacak birini desteklemek suretiyle çıkmayacak kartı çekti" demek istiyor. Siyasi krizi çözme girişimlerini bir bakıma kumara benzetiyor.
Oysa işin gerçeğinde Allavi, Türkiye"nin değil ABD"nin adamıdır. Ama Türkiye sekiz aydan beri devam eden ve çıkmaza giren siyasi krizin, Allavi"nin cumhurbaşkanlığı talebinin kendisine verilmesi durumunda çözüleceği düşüncesiyle onun cumhurbaşkanlığını desteklemişti. Yoksa al birini vur ötekine. Fakat düğümü çözme noktasında Maliki - Talabani ittifakı Allavi"yi çıkmayacak kart haline getirdi, böylece Türkiye yanlış ata oynamış oldu. Talabani"nin böyle bir mesaj göndermesinin asıl amacı ise geçmişi sorgulamak değil geleceği sağlama almak. Irak"ta her ne kadar hükümet krizi çözülmüş olsa da gerek Arap dünyasının gerekse ABD"nin muhalif tutumundan dolayı yeni otoritenin bölgesel güçlerin desteğine ihtiyacı var. Türkiye"nin desteği bu açıdan öncelikle önem taşıyor. O yüzden Türkiye"ye "krizin aşılması merhalesinde yanlış yaptınız bari yeni dönemde vereceğiniz destekle o ayıbın üstünü örtün" mesajı vermek istiyor.
Asıl adı Mikail Yuhanna olan Tarık Aziz hakkında 26 Ekim 2010"da verilen idam kararını imzalamayı reddederken Talabani"nin "ben bir sosyalistim, bunu asla imzalamam" demesini samimi bulmamız çok zor. Yüz binlerce Iraklının kanını döken işgalci Amerika"yla işbirliği yaparken, Irak Kürdistanı İslâmî Hareketi gençlerinin yerlerini işgalcilere ihbar ederek öldürtürken sosyalistliği hiç aklına gelmeyen Talabani, Mikail Yuhanna"nın idam kararı önüne gelince sosyalistliğini hatırladı. Asıl engel Talabani"nin sosyalistliği değil Mikail Yuhanna"nın hıristiyanlığıdır. Onun bugüne kadar sağ kalabilmesinin sebebi de aynı şeydir. Mahkemenin idam kararı da göstermelik. Bunun infaz edilmeyecek karar olduğu, çünkü ABD ve Avrupa"nın izin vermeyeceği biliniyordu ama geçmişte idam edilenlerden ayrı tutulduğunun görülmemesi için mahkeme kararı çıkarıldı. İnfaza sıra gelince cumhurbaşkanının sosyalistliği (!) engel oldu.

akit