Abdurrahman Dilipak
susma!
Dün bu konunun genel olarak çerçevesini çizmiş ve sorumluluğumuza vurgu yapmıştım. Bugün Yasama, Yürütme, Yargı, Media, STK ve kendi aile ve dar çevremizde neler yapabiliriz, kısa başlıklar halinde bunu özetlemeye çalışacağım inşallah.
1-YASAMAYI HAREKETE GEÇİRELİM.
Partiler ve Milletvekillerini bilgilendirelim. Onların bizim vekillerimiz. Onları harekete geçmeye zorlayın.. Onlar toplumun ağırlığını üzerlerinde hissetsinler. Parlamento’da grubu bulunan partiler, iktidar ve muhalefet kanatlarını ayırt etmeden her fırsatta kapılarını çalın. TEK TEK Milletvekillerini basın açıklaması yapmaya, soru önergesi vermeye, gündem dışı konuşma yapmaya teşvik edin. Parlamentoya dilekçeler ve verin Meclis komisyonlarına sürekli olarak bilgi akışı sağlayın. Mevzuat değişiklikleri konusunda duyarlı olun, lobiler oluşturun. Grub yönetimleri yanında, mesela TBMM İnsan Hakları komisyonu ile, Dilekçe Komisyonuna bir çok konuda parlamento denetimi için sürekli başvuruda bulunulmalıdır.
2-YÜRÜTMENİN HER ADINIMINI TAKİP EDELİM.
Bakanlıklar, birlikte hareket eden bilim kurulları ve politika kurulları ile, bürokratlarla, Kamu kurum ve kuruluşlarını yakın takibe alın. Gözünüzü üzerlerinden eksik etmeyin. Bilgi edinme hakkınızı kullanarak bilgi isteyin, gerektiğinde ihbarda bulunun. Yürütme, Bakanlıklar ve onlara doğrudan ve dolaylı bağlı tüm kurumları kapsar. Yerel yönetimler de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. Türkiye örneğinde, Diyanet ve diğer dini yapılar, okullar, Üniversiteler ve kanunla kurulmuş, kamusal alanın düzenlenmesi ile ilgili tüm, resmi, yarı resmi ve özerk kuruluşların tümü, bu anlamda hedef alınmalıdır.
Yürütme kapsamında, idari soruşturma birimleri harekete geçirilmeli, gerektiğinde CİMER’e başvurulabileceği gibi, İl ve İlçe İnsan Hakları ve tüketici komisyonlarına başvuruda bulunulmalıdır.
3-YARGIYI HAREKETE GEÇİRELİM.
Her ahval ve şerait altında, yasalar ne kadar adil olmasa da, yargı siyasetin etkisi altında kalsa da yargı yolundan asla vazgeçmemeliyiz.. Şikayette bulunmaya ve dava açmaya devam etmeliyiz. Bu konuda ne kadar çok insan bu işe destek verirse, başarı şansımız o kadar artacaktır. Birliktelik berekete sebeb olacaktır.. Bu davalar çok uzun sürse de, kazanılmasa bile, kamuoyunun farkındalığını artıracaktır.. WEF’in gündemine karşı her yasal itiraz, toplumumuzun özgürlüğüne olumlu katkıda bulunacaktır.. Kendi politikalarını hukuk dışı yollarla topluma dayatanlar meydanı boş bulmamalı, bir gün kendilerinden hesap sorulabileceği endişesi taşımalı. İlk derece mahkemelerinde, İstinafa, Yüksek yargı kademeleri olarak Yargıtay, Danıştay, Sayıştay sürekli takipte olmalı ve davalar açılmalıdır, gerekli hukuki şartlar oluştuğunda. Tabi Anayasa Mahkemesine kişisel başvuru, gerektiğinde AİHM ve BM İnsan Hakları komisyonlarına başvuru yolları da denenmelidir. Kamu yararı ile ilgili tesbit davaları açılmalıdır.
Bu mücadelede bir Müslüman hayatını önce Din , sonra ahlak ve aynı zamanında bu değerlerin gölgesinde şekillenen Hukuk’a bağlı olarak sürdürülmelidir. Zira değil mi ki, devlete olan sadakatımız, Dinimize sadakatımızın teminatı olduğu ölçüdedir.
4-SİVİL TOPLUMU HAREKETE GEÇİRELİM.
Dernek, Vakıf, Sendika, Meslek Odaları, İş dünyası gibi, Sivil Toplum ve Demokratik Kitle örgütlerinin kitlesel ve çoğul olarak etkinliklere katılmaları sağlanmalıdır. Bu maksatla bu yapılar içinde irtibat noktaları, komite ve komisyonlar kurulması için temas sağlamalıyız. Aynı çerçevede Akademi ve dini cemaatlarla da iyi ilişkiler kurmamız gerekir. Herkes üyesi olduğu STK yı harekete geçmeye zorlamalıdır. Eğer harekete geçmiyorlarsa, oradan ayrılmayı da düşünebilirsiniz. STK’ları açık hava ve kapalı salon toplantıları yapmaya ikna etmeye çalışalım.
5-MEDİA’YI HAREKETE GEÇİRELİM.
Klasik Media, Sosyal Media, Merkezi Olmayan Blockchain Tabanlı platformları, kitlesel iletişim ve insanları harekete geçirmek için etkin bir şekilde kullanmak zorundayız. Merkezi olmayan iletişim ağları, göreceli olarak, bizim gibi muhalif kabul edilen topluluklar için daha güvenlik sayılabilir. Bu anlamda yerel, ulusal, bölgesel ve global radyo, Tv, Gazete, dergi ve her türlü sanatsal ve fikri projelerle düzenli bilgi akışı sağlamamız, gelişmeleri anlık olarak takip edip, doğru adımları örneklik, katılımı artırmak için desteklemek ve sürekli haber ve bilgi paylaşımı ile sürece aktif olarak katılımın sağlanması gerekmektedir. Bir yandan bize yönelik ya da savunduğumuz fikirlerle ilgili suali mukadderlerin anında efradına cami, ağyarına mani bir şekilde cevaplandırılması gerekecektir.
4-SAĞLIĞIMIZA DİKKAT EDELİM.
Yiyeceklerinizde mRNA istemiyorsanız, içinde Grafen bulunan yiyecekleri-içecekleri, İlaçları boykot edelim.. 5G, Chemistrail, Karbon ayak izi, akıllı şehirler, para kullanımının sınırlandırılması, topuk kanı ve bebek aşısı zorunluluğu ve benzeri işlerin dayatılmasına karşı çıkalım. WEF’in hayatımızın her alanını kontrol etme çabası rahatsız edici. Aklınızı ve “özgür irade”nizi kiraya vermeyin. GlobalReset çetesinin, CHABAT ve AGARTHA lobisinin pençesinden kurtulmanın ve kendi kendine yeterliliğinizi artırmanın zamanı geldi. Şunun hayalini kuralım: Kendi 1 dönümlük çiftliğinizden taze sebzeler hasat ettiğinizi veya yumurta için tavuk beslediğinizi hayal edin; bu sadece tatmin edici olmakla kalmaz, aynı zamanda yozlaşmış sistemden bağımsızlığa doğru atılmış bir adım olacaktır. Mümkün olduğunca yiyecek, su ve enerjinizi (ısı ve elektrik) kontrol altına alalım. Kendi kendimize yeterli olan bir hayatı yeniden düşünmeye, kurmaya çalışalım. Havamız, suyumuz, toprağımızın daha fazla kirletilmesine izin vermeyelim. Yaşadığımız zamana ve mekana adil şahidler olalım. GlobalReset karşıtı kişilerle bağlantı kuralım, öğrenelim ve bilgi paylaşalım, ortak eylemler yaparak sesimizi yükseltelim. Şimdi kontrolü geri ele alma zamanıdır! Adaletten, Barıştan, Özgürlükten taviz yok!
5-HAYIR DİYEBİLEN İNSANLAR.
Olarak haksızlıklara, zulme, sömürüye, rüşvete, torpile, yolsuzluğa, ırkçılığa, ahlaksızlığa hep birlikte hayır diyelim. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı olalım. Zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa da! Adaletsizlik karşısında sessiz veya pasif kalmayın ve başkalarını hem çevrimiçi hem de çevrimdışı konuşmaya teşvik edin. Yine de, WEF ile ilişkili olanların gönderilerine yanıt verebiliriz. Politik olarak kendi geleceğimizi belirleme konusunda GlobalReset’in İklim politikaları, Karbon ayak izi, TransHumanizm ve benzer politikaları bahanesiyle dayatacakları uygulamaları zorlayan çevrelerin bu planlarını bozmak için hukuk içinde kalarak her yolu denemeliyiz. Güzel söz ve hikmetle onları Hakka çağırma konusunda sesimizi yükseltelim Haksızlıklar karşı susmayalım. Fıtrata meydan okuyan CİNSİYETSİZLEŞTİRME, Biyolojik cinsiyetin yerine ToplumsalCinsiyet’i ikame etmeye çalışanlara HAYIR diyelim.
7-MUHAFAZAKAR DEĞERLERİNİZİ GÜNLÜK YAŞAMINIZDA İFADE EDELİM.
Aileden taviz vermeyelim. BİREY olmadığımızı, olmayacağımızı Haykıralım, biz bir aileyiz ve AİLE Ferd ile toplum arasındaki en güçlü bağdır. Kilit taşıdır. Akrabalık ilişkilerini, komşuluk ilişkilerini , mahalle dayanışmasını önemseyelim. Ödeme aracı olarak nakit kullanımını, geleneksel aile değerlerimizi, anayasal hak ve özgürlüklerimizi, devletin, anayasa ve yasaların varlık ve meşruiyet temelini oluşturan, mal, can, namus, akıl-inanç ve nesil emniyetimize hep birlikte sahip çıkalım. Kendimizi savunma hakkımızı ve hükümetin uyanık gündemlerini ve vekalet savaşlarını finanse etmek için gelirimizin çoğunu almasını engelleme hakkımızı korumalıyız.
8-AKILLI SİSTEMLERİ İLE ARAMIZA MESAFE KOYALIM.
Windows kullanmak yerine açık kaynaklı yazılımlara geçin. WEF ve bağlı politikacılar ve ortakları, genellikle arka kapılara erişebilen donanım ve yazılımlar aracılığıyla faaliyetlerimizi izlemeye yönelik endişe verici bir eğilim gösteriyor. Açık kaynaklı yazılıma geçmek büyük bir ayarlama gibi görünse de, gizliliğimizi ve güvenliğimizi korumak için önemlidir. Windows kullanmak Bill Gates’in bilgilerimize erişmesini ve bunlardan kâr elde etmesini sağlar, bu nedenle BüyükSıfırlama’ya karşı çıkmak aynı zamanda Microsoft Windows’tan uzaklaşmak anlamına gelir. Dahası, Microsoft’un bir milyardan fazla insana resmi olarak tanınan bir kimlik sağlamayı amaçlayan bir girişim olan ID2020 projesine öncülük etmesi endişe vericidir. Büyük Birader sizi izleyecek!
9-HAYIR DE! REDDET!
“Def-i mazarrat celb-i menafiden evladır”. Topluma İlah’lık ve Rab’lik taslayan ins’in şeytanlarını yüceltmeyelim. Taşlanmış ve kalbi taşlaşmış şeytanların şerrinden Allaha sığınalım. Karbon kredileri, sosyal kredi puanları, dijital sağlık sertifikaları, 15 dakikalık mahalleler ve hayvansal ürünlere yasaklar adım adım bizi yeryüzünde bir cehenneme götürüyor.. Siber cennet dedikleri yer siber kölelikten başka bir şey değil. George Orwell’in “1984” kitabında uyardığı bu şeyleri ve fikirleri destekleyen tüm şirketleri ve siyasi partileri boykot edelim. WEF, gündemini ancak çoğunluk uyarsa ilerletebilir, bunu aşılama ve maske zorunluluğunda gördük. Başkalarının harekete geçmesini beklemek yerine proaktif olalım ve inisiyatif alalım. Başkaları bizim hakkınızda ne düşünürse düşünsün, cesaretiniz ve kararlılığınızla başı dik, bir şekilde geleceğe yürüyelim. Allah bizimleyse başka bir yardımcıya, koruyucuya gerek yok.. Allah’ın kolaylaştırdığından daha kolay, zorlaştırdığından daha zor bir iş yok. Sözkonusu olan geleceğimizdir, ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği, Allah’ın huzurunda varacağımız yerdir.
10- HILFUL FUDUL / Akıllı, Dürüst, Cesur, biBlgili, Adaletten, Barıştan, Özgürlükten yana, Düşünen insanlarla bağlantı kuralım! Ortak bir kelimeye gelelim. Farklılıklarımıza rağmen barış içinde bir arada yaşamanın bir yolunu bulmamız gerek. Birbirimize rağmen değil, birlikte, Hak’tan, adaletten, barıştan yana birlik olalım. Kendi adımıza seçtiklerimiz konusunda, bu dünyada tartışıp durduğumuz şeylerin hakikatinin bize gösterileceği günden önce birbirimizi anlamaya, dinlemeye çalışalım. Dün, Kapitalizm, Komunizm, Faşizm uğruna dünyayı kan gölüne çevirenler bugün yeni sloganlarla kapımızı çalıyorlar. Dün kızıl derilileri yopk edip, kara derilileri köleleştirip, sarı derilileri sömüren Kabil’in içimizdeki çağdaş zihniyet ikizleri Bill Gates’ler, Yuval Noah Harrari’ler, Tedros Adhonam Ghebreyesus ‘lar, Klaus Martin Schwab’lar bu gün eskiden olanlardan daha vahşi bir plan için islah edici maskelerini takıp, bozgunculuk yapmak için, “Tarihin sonu”nu getirecek bir “Medeniyetlerarası / Dinlerarası bir savaş” için “Tanrıyı kıyamete zorlamak” adına kapımıza dayandılar. Son gelen haberlere göre, ABD seçimleri öncesi Bill Clinton, “Trump gelecek bizi yargılayacak” diye paniğe kapılmış gibi gözüküyor. ABD’de herkes birbirinden korkuyor. Karşıt kampta yer alanlar, birbirlerini Afganlı esirleri götürdükleri Guantanamo ile tehdit ediyorlar. Görünen o ki kendi aralarında birbirine düştüler. Ama iki taraf birlikte İslamla savaşlarından geri adım atmıyorlar. Haydi, hep beraber, “Ağuyu altın tas içinde, bala karıştırıp sunmaya çalışan” TAŞLANMIŞ ŞEYTAN’a ve onun içimizdeki insan kılıklı dostlarına hep birlikte HAYIR DİYELİM. (Onlar, çok yakınımızda ve hatta içimizde/aramızda da olabilir, sadece karşı kampta değil). “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak eder misin Allah’ım!”
Selam ve dua ile..
mirathaber