Konya'daki İnanç ve Özgürlük Platformu 12. defa saat 1 Ocak 2007'de saat 12 00'de Kayalıpark'ta bir araya gelerek başörtüsü yasağını ve Tevhide Kütük adlı öğrenciye reva görülen zulmü protesto etti. Yıldız Hanımlar
Derneği'nden Atiye Küçük'ün okuduğu basın açıklamasında ABD'nin Filistin
sorunu konusunda çözümden ziyade haksızlığı tahkim etmeye çalıştığı ifade
edilerek gelecek cumartesi günü tekrar buluşmak üzere eyleme son verildi.
Bildirinin tam metni:

*TEVHİDE'LERE TAHAMMÜLSÜZLÜK, TEVHİD DÜŞMANLIĞINDANDIR*

İnsani ve medeni değerlere aykırı olan başörtüsü yasağı devam ettikçe,
yasağa karşı direnişimiz de devam edecektir. Zorbalığa karşı hukuku,
bedeviliğe karşı medeniyeti, oligarşiye karşı adaleti savunmak, gelecek
nesillerimize miras bırakılacak en önemli değerdir. Çünkü "sözlerin en
güzeli zalimin yüzüne söylenecek hak sözüdür.' Ve zulme direnmek bir
onurdur.

Başörtüsü; namaz gibi, oruç gibi ilahi bir emirdir. Başörtüsünü yasaklamak
namazı ve orucu yasaklamak hükmündedir. İnsanların ibadetlerine ve
inançlarını yaşamalarına engel olmak, en temel insan haklarından olan din ve
vicdan özgürlüğüne aykırıdır. Yasakçı zihniyet, bu tutumuyla insan haklarını
ihlal etmekte, din ve inanç düşmanlığı yapmaktadır.

Bu düşmanlığın çirkin bir örneği 24 Kasım 2007 tarihinde Adana Kozan'da
yaşanmıştır. Kompozisyon yarışması birincisi Tevhide Kütük adlı öğrenci
başörtülü olduğu için sahneden indirilmiş ve ödülü verilmemiştir.

Biz, İslam'a davet için gittiği Taif'te yolun iki tarafına dizilen insanlar
tarafından taşlanmasına ve atılan taşların mubarek vücudunu kanlar içinde
bırakmasına rağmen kendisine üzüm getiren köleyi dine çağıran bir
Peygamberin ümmetiyiz. Kendisini taşlayanların üzerlerine dağı kaldırmak
için bekleyen Cebrail'e rağmen, "Allahım! Bu insanların soyundan müslüman
bir ümmet çıkar" diye dua eden Rasulün yolunun takipçileriyiz.

Onun için, başörtüye tahammülsüzlüğün, başörtülü Tevhide'ye
tahammülsüzlüğün, başörtüyü emreden Kar'an'a tahammülsüzlük olduğunu çok iyi biliyoruz. Ancak bu saygısızlığı yapanlara lanet okumuyoruz. Kendilerine Allah'tan hidayet diliyoruz. Ve hatırlatıyoruz; Başörtüsü Allah'ın emridir. Allah'ın emirlerine savaş açanlar, Allah'a savaş açmışlardır. Allah'a savaş açanın kazanması da asla mümkün değildir.

Buradan o insanlara sesleniyoruz; geliniz, asla kazanma ihtimaliniz olmayan
bu anlamsız mücadeleden vazgeçiniz. Hem siz kazanın, hem toplum kazansın
hem ülke kazansın.

Bu vesile ile, Filistin halkının temsilcilerinin olmadığı,
"ortadoğu konferansı" adı altında Filistin halkı üzerine oyunların
tezgahlandığı ABD.nin Annapolis kentinde yapılan zirveyi protesto ediyor,
zirveye katılan ülkeleri kınıyoruz. Mazlum Filistin halkının, mahzun Kudüs
ve Mescidi Aksa'nın özgürlüğü için verilen mücadeleyi desteklediğimizi
tekrarlıyoruz.

İnsanların huzur içerisinde yaşamlarını devam ettirebilmeler
için gerekli güvenlik ortamını sağlamanın devletin görevi olduğunu, Mardin
Midyat'ta bulunan Moryakup Manastırı rahibinin güvenlik zaafiyeti nedeniyle
kaçırılmasını doğru bulmadığımızı, bu eylemi gerçekleştirenler ile gerekli
güvenlik tedbirleri almayan yetkilileri kınadığımızı belirtiyoruz.

Gelecek Cumartesi günü saat 12.00 de buluşmak üzere Allah'a
emanet olunuz.

*İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU*