Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Trump diye biri!

O bir biyonik robot. Din, ahlak, gelenek, tarih bilinci ve gelecek tasavvuru olmayan ikonlaştırılmış, idol hale getirilmiş bir BİREY(!?). Oldukça donanımlıdır. İcabında bir savaş terminatörü’ne de dönüştürülebilir. Aslında Elon Musk da öyle biri değil mi? Böylelerini bulmak ya da üretmek ve belli konumlara yükseltmek artık zor değil. Hitler ya da Stalin de öyle biri değil miydi? Ya da Gülen. İnsanların lider, Şeyh sanıp peşinden koştuğu birçok kişi de artık Şeytani bir senaryo içinde belli bir rolü olan aktörlerden ibaret. Şimdi merak ediyorum, Apo aceba gün gelir MHP’ye üyelik başvurusu da yapar mı? Ya da Ahmet Türk daha mı çok yakışır MHP’ye, DP’den DEM’e uzun bir yolculuğu var onun. Kasro Kanco’da aslında her şey yeniden konuşulabilir. Hz. Hamza’yı şehid eden kişi Müslüman olmadı mı daha sonra. Ya da Halid b. Velid kimdi, “İslam’ın kılıcı” olarak anılmadan önce!?b Türk ve Milli aşiretleri Osmanlı dönemine gidip Hamidiye alayı ile ilgili hatıraları yad edebilirler. “Dağ Türkleri” ile, “Bağ Türkleri” düz ovada kucaklaşırlar olur biter. Her şey Türk filmlerindeki gibi. Kahramanımızın öldürmek için peşine düştüğü kişi kayıp kardeşi olmasın mı? Vay anasına sayın seyirciler (!?)

Trump’a gelince, diğerlerinin olduğu gibi onun itibarı, gücü ona dair ne varsa aslında artırılmış bir sanal gerçeklik ürünü. O tam da şu: "Eğer başkan olarak göreve başlayacağım tarih olan 20 Ocak 2025'ten önce esirler serbest bırakılmazsa Ortadoğu’ya ve bu suçu işleyenlere cehennemi yaşatacağım. Sorumlular Amerika tarihinde hiç görülmemiş şekilde cezalandırılacaklar." Yarın ABD, ABD’ye “dostum” diyen, onun himayesinde siyasi varlık, ya da maddi çıkar sağlayan, himaye gören kim varsa, ABD çıkarlarına muhalefet etmesi halinde, aynı şekilde bir ifadeye muhatap olacağını bilmeli. Yarın asrı aşan bir süre NATO ya “ucuz asker deposu” olarak hizmet eden, yarım asra yakın bir süredir, AB kapısında “uysal koyun” gibi bekleyen Ankara’nın Bronson olayında nasıl muhatap alındığını hatırlayın. Siyasi emellerini ABD’nin siyasi emelleri, Şahsi çıkarlarını Şeytanın dostları ile tevhid eden, sağcısına, solcusuna, Türküne Kürd’üne, Alevi’sine Sünni’sine duyurulur.

Suriye’de yaşananlara içeriden bakınca, orada bir ÖSO var. Onları biliyorsunuz, Suriye ordusunda askerlik yaparken, Rejimin kendinden olmayanlara karşı insanlık dışı davranışına karşı ordudan ayrılan ve Self Determination / Kendi geleceğini belirleme hakkını kullanan bir topluluk. Bir de daha önce HTŞ diye bilinen, bu hareket içinde, Dini hassasiyeti yüksek, her etnik ve İslami grubun savunma güçlerinden oluşan “Fethu’l Mübin Operasyon Komitesi” olarak tanımlanan sivil bir silahlı savunma koalisyonu var. Aslında ÖSO ve “Fethu’l Mübin” bu süreçte birlikte hareket ediyor. FM “Devlete sadakatim, dinime sadakatimin teminatı olduğu ölçüdedir”, diyenlerden oluşan bir topluluk.

Bu grub bir yıla yakın bir zamandır, eylem takvimi için fırsat kolluyordu. Bir aydır, Filistin işgali altındaki Gazze ve Lübnan’da yaşananlar gelişmeler, Lübnan’dan Suriye’ye göç ve Suriye’nin İsrail sınırına asker göndermesi, İran’ın yaşadıklarından sonra kendi sınırları dışında çatışmaya girmeme konusundaki hassasiyeti, Rusya’nın Ukrayna cephesine yoğunlaşması, ABD seçimlerinin ülkede sebeb olduğu gerilimin en üst seviyeye çıktığı bir zamanda bu hareketi başlattılar. Bakın bu gerekçe, bu gün, İsrail’e ve diğer komşularına saldırmak için makul bir gerekçe. Böylece savaş, domino etkisi ile bölgeye hızla yayılacağa benziyor. İsrail bu durumu fırsat bilip, Suriye rejimine destek olmak için Türkiye’ye, ÖSO’ya, FM’ye karşı PYD kartını kullanmak istemesi sürpriz olmamalı. İsrail, Esad Rejimi’nin gitmesini istemeyecektir. Esad rejimini ne olduğunu biliyor. Suriye’nin garantörleri İsrail’in dostlarıdır. Bu sistemin bölgede dün olduğu gibi bugün de gelecekte de ihtiyacı olacaktır. İsrail’in Suriye’den toprak alması, Suriye’ye karşı düşmanlığından değil, Kurulacak Filistin devletine toprak sağlamak içindir. Yani İsrail “derenin taşı ile derenin kuşunu avlama”ya çalışıyor.

Gazze’ye başlayan süreç, Lübnan’da sonra, aynı gerekçelerle bu gidişle Suriye ve Ürdün’e doğru genişleyebilir. Çünkü İsrail’in buralardan ciddi toprak talebi var. Ürdün toprak kaybına razı olarak İsraille çatışmaya girmek istemeyebilir. Mısır Sina’da büyük bir toprak kaybını kabul eder mi göreceğiz. Ama ABD ve İsrail koalisyonu yani Kushner-Dahlan senaryosuna göre Gazze’nin Sina’ya tehciri ile başlayacak bir süreç söz konusu. Bu büyük yarayı İsrail Kukla bir Filistin devleti ile pansuman etmek istiyor. Kurulacak kukla Filistin devletinin başkenti de Sur içi Kudüs değil, Bugünkü Kudüs’ün doğusunda bir yer olacak. Bu “kirli plan”a da BM ve garantör olarak da Türkiye’yi alet etmek istiyorlar.

Şimdi ÖSO ile FM’nin PYD/PKK unsurları ile çatışmasının seyrine bakmak gerek tabii. Suriye Rejimi ÖSO FM’ye karşı PYD/PKK unsurları ile iş birliğine açık gözüküyor. Ama Rusya en azından Trump göreve başlayana kadar beklemeyi tercih edecektir. Çünkü PYD/PKK ABD’nin koruması altındadır. Türkiye ve ABD NATO üyesidir. Burada aslında karmaşık bir durum söz konusu’dur. Tel Rıfat ve Münbiç çevresinde başlayan çatışmalar, Şam yönetimine karşı sürdürülen operasyon kadar önemlidir.

Şunu görelim ÖSO ve FM, Türkiye’nin sınırlı desteği ile, ABD ve Rusya gibi dünyanın iki büyük askeri gücüne karşı direnmektedir. Bu Gazze’nin İsrail’e karşı direnmesi gibi bir şeydir. Bu süreçte birilerinin ÖSO ve FM içinde fitne çıkartması, ya da birilerini ters köşe yaparak, arkadan dolanıp, arkalarına BM’yi de alıp Kushner/Dahlan senaryosu gibi bir senaryo ile ortaya çıkmaları ya da Kadrolu Şii ve Sünni Mehdi projeleri, Kadrolu Mesih projesi ile ortalığı karıştırması konusunda dikkatli olmak gerek. Artırılmış sanal gerçeklik dünyasında gökten Halogramik bir şekilde Mesihi bile indirirler. Zaten, Tarık, namı diğer Niburi, artık kuzey kutbundan gözlemlenir hale geldiği böyle bir zamanda Kehanet patlamasına hazır olmak gerek. Tarık suresinde bize ne diyordu, “Tarık’ı siz ne bilebilirsiniz ki!” Tarık konusunun dünyamıza ne getireceği bizim için meçhul. Meçhul olmayan bir şey varsa, Salihler zarar değil, yarar görecek, zalimlere ve cahillere, münkir ve münafıklara, müsfid, müsrif, müstekbir ve Mütrefin’lere gelince, (Ki onlar her yerdeler ve sayıları çok çok fazladır) beklesinler görecekler.

Sahi, kim bu 3. Dünya savaşının fitilini ateşlemeye çalışan Satanist, Pedefolik, Siyonist Trump! Nigar Ogeday Trump’u araştırmış: 1990'da Trump'ın 900 milyon dolar kişisel borcu vardı. Kumarhaneleri haftada 3 milyon dolar kaybediyordu. Bankalar yatına, uçağına ve helikopterine el koydu. Sonra biri onu milyarder bir TV ikonuna dönüştürdü. 1976’da Manhatten’de adını büyük bir binanın tepesine yazdırınca Trump Tower gündem oldu. O bir Kumarbazdı aslında. Atlantic City kumarhaneleri onu kumar kralı yaptı. 1988'de Plaza Hotel'i 407 milyon dolara satın aldı. Wall Street'in daha önce hiç görmediği bir hızla büyüdü: 675 milyon dolarlık Tac Mahal’i aldı ve bunları yenileri takip etti. 1991'e gelindiğinde, işler tersine gitmeye başlamıştı. Faiz fırladı, emlak piyasası çöktü, kumarhane gelirleri düştü ve ardından Haziran 1991’de bankacılar Manhattan'da Trump kredi ödemelerini yapamadığı için toplantıya çağırdılar.. Trump İsminin marka değerini kullanarak, gayrimenkul pazarlamasına başlayacaktı. İstanbul’daki Trump Tower de bunlardan biri mesela. Aslında o bina Kuveytlilerin, ama o isimle pazarlanıyor. Bu işin Türkiye ayağında da. Aydın Doğan’ın damadı M. Ali Yalçındağ var. Trump’un damadı Kushner ile Berat Albayrak arasında da bir temas sözkonusu.

Trump bu “Trump Tower” markası ile pazarlama işi hiçbir inşaat riski, finansal maliyet ve risk taşımadan başkalarının binalarına kendi markasını Taç olarak yerleştirdi. 2004’de ise Mark Burnett Trump’da Tv’de Şovmenlik teklif etti. Trump bölüm başına 50.000 dolar talep etti. "The Apprentice" isimli program ilk kez yayınlandığında 28,1 milyon kişi izledi. Trump bölüm başına 427 bin dolar kazandı 14 sezon boyunca yayınlandı. Toplam kazanç: 213 milyon dolar oldu. Trump küllerinden dirilmişti. Dünya çapında 50'den fazla binada ismi vardı. Her kule onun şöhretini, müşterisini ve bu markaya duyulan güveni artırıyordu. Trump bir marka olarak Kravat’tan Votka’ya kadar ürünler üretildi. Trump gayrimenkul ve kumar’la başladı ama artık başka işlerle uğraşıyordu. Onun için. Algıyı yönetmek her şeydi. Hayal satmak, dünyanın en ucuz işi. Artık politikacılar, iş adamları, cemaat, lobiler de bunu deniyor. Bu iş daha ucuz, daha risksiz ve kolay ve daha hızlı! Ona göre “Markanız varlıklarla inşa edilmez. Hikâye anlatımıyla inşa edilir”. Şimdi onu siyasette izliyoruz. O Pedefolik, Satanist bir Siyonist. İlluminati üyesi. O HABAT’çı, Agartha’cı.. O İsrail’in kurucu babalarının dostu. O Hazara, Karay projesinin adamı. Epstein, Diddy ile de dost, o da “Pizza”(!?)cı!

Trump’un en son Gazze hakkında ne diyordu, hatırlayın. (Başta söyledim) ABD’li senatör Lindsey Graham Bir twit atmış “Netanyahu'nun eşi Sara ve oğlu Yair ile harika bir ziyaret gerçekleştirdik. Ortadoğu'da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için Başkan Trump ile birlikte çalışmaktan mutluluk duyuyorum. Tanrı İsrail'i korusun ve Tanrı ABD’yi korusun” diye yazmış yemekli toplantının fotoğrafının altına. Majestelerinin son icraatı ise, Kanada başbakanı Trudeau'ya, “vali olarak görev yapmayı kabul etmesi halinde Kanada'nın ABD'ye katılarak 51. eyalet olabileceğini” söylemiş. Biri de altına yazmış: “Kanada'nın muazzam kaynakları ve çok temiz içme suyu var, hemen yanı başında aç bir köpek varken Kanada tüm bu zenginlikleri nasıl koruyacak”.. Bakarsınız yarın, şu eyaletlerin gideri gelirinden fazla, suç oranı yüksek, onları birlikten çıkartıyorum da diyebilir. ”Dostumuz Trump” ne yapacağı belli olmaz. Daha sonra da Putin’le masaya oturup, “Ukrayna’yı veriyorum, Suriye’yi istiyorum” da diyebilir. Trump “Müttefik ve stratejik ortağımız” ABD’ye de yakışmıyor değil doğrusu.

Kumarbaz Trump, Demokrasi, özgürlük yalanları ile algıları yöneterek, “ıslah edici” pozuna bürünerek, Kuzu postuna bürünmüş kurt gibi Armagedon’a hazırlanıyor sanki. İlk hedefi Doğu Akdeniz olacak, ordularının. Bunu bir kenara yazın. O geliyor da gelsin bakalım. Gün doğmadan neler doğar! Bize şer gibi gelen bir şeyde Allah hayır murat etmiş olamaz mı? Görelim Mevla’m neyler. Geleceği varsa göreceği de var. Selam ve dua ile.

Diddy Tump 23423423Trump Hv AdEkran Görüntüsü 4 12 2024 0955 X.com

Satanist, Pedefolik, Siyonist “Dostumuz Trump” dostları, Netenyahunun eşi Sara ve oğlu Yair(3), (arkalarındaki Senatör Lindsey Graham); “Pizza’cı” (!?) Epstein (2) ve Didy(1) ile..

Bu yazı toplam 108 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar