Selâhaddin Çakırgil

Selâhaddin Çakırgil

Trump gibi birisinin sözlerine güvenerek, diplomasi mi?!

Gerçi, ‘Bir diplomat  (evet) diyorsa, (belki) demektir. (Belki) diyorsa (hayır) demektir. Doğrudan doğruya (hayır) diyorsa, o kişi iyi bir diplomat değildir..’ denilirse de, bu tanımı, Trump’dan önceye ait saymak daha doğru olur. Çünkü, bu kişinin ne zaman ne söyleceğini kestirmek zor.. Hem devlet yönetiminde hiç bulunmaması, hem dünyanın en zengin milyarderlerinden olması ve 70 yıllık ömründe insan ilişkilerini hep, menfaati her şeyin önüne alan tüccar anlayışına göre düzenlemesi, onun karar ve tavırlarını önceden kestirmekte daha bir zorluk çıkarıyor. Devletler arası ve bütün dış ilişkilerde söylenen ve verilen sözlerin, sahip olunan güce göre şekillendiği biliniyorsa da; yine de o sözler üzerinde bir yorum yapma imkân ve alanının bulunduğu kabul edilir. Ama bu kural tanımaz kişinin neyi ne zaman, nasıl yapacağı kestirilemiyor.

***

Hatırlayalım, Amerikan Kongresi (Meclisi), ‘Suûdî rejiminin 11 Eylûl 2001 saldırılarında dahlinin olabileceği’ iddiasıyla o rejimi kıstıracak dâvalar açmaya dair kararlar aldığında, Trump, henüz başkan adayı iken, Kongre’nin o kararlarını desteklediğini açıklamıştı. Hattâ, Amerika’nın 4.7 trilyon dolarlık borcunu kapatabilmek için, gerekli parayı Körfez ülkelerinden alacağını da söylemiş ve bu sözler diplomatik kurallar açısından komik bile görülmüştü. Tıpkı, ‘Meksika -B. Amerika sınırına bir duvar çekeceğim ve parasını da Meksika’ya ödeteceğim..’ sözü gibi..

Ama Trump, henüz Meksika sınırındaki duvar konusunda fazla bir adım atamadıysa da, Başkan seçildikten sonra, halkı Müslüman ülkelere ilk dış gezisini Suûd rejiminden başlayarak şaşırtmış ve herhalde, Kongre kararlarıyla kolayca elde edilemeyecek büyük meblağları, 110 milyar dolarlık dev bir silah satım anlaşmasıyla Amerikan Hazinesi’ne akıtmıştı. Üstelik de, sadece para kazanılmış olmadı, Amerikan silah sanayiinin depolarının boşalmasına ve çarklarının yeni üretimler için daha hızlı dönmesine de yol açtı.

***

Trump’ın Suûdî gezisinden hemen sonra, Suûd rejiminin 10 kadar  arap rejimini yanına alarak, bu, en zengin Körfez ülkesi Katar’a abluka uygulamasının, Trump’ın icazeti olmaksızın gerçekleşemeyeceği ortada..

Ama Trump, o ablukanın, kendisinin Riyad’daki konuşmalarından sonra Katar’ı işaret ettiğinin anlaşılmasıyla gerçekleştiğine dair, açık beyanlarını dile getirdiği tveet’lerinin üzerinden 24 saat geçmeden, bu kez de Katar Emiri’ne telefon ederek ve onu Washington’a davet ederek yine şaşırtmıştı diplomasi çevrelerini.. Hattâ, USA Dışbakanı Tillerson bile, Suûd rejimine bir çağrıda bulunarak, Katar’a uygulanan ablukanın hafifletilmesini istemişti. Ama, Tillerson’un o talebinde üzerinden henüz 24 saat geçmeden, Trump, yeniden hışımlandı ve kendi Dışbakanı’nı açığa düşürecek şekilde, Katar’a uygulanan cezalandırmayı teşvik edici sözler söyledi. Katar Emiri Washington’a gitseydi, muhtemelen, bir 100 milyar dolarlık silahı da ona satar ve abluka da biterdi.

Trump’ın bu tavrında herhalde, Katar Emiri’nin Washington’a gitme çağrısına olumsuz karşılık vermesi ve arkasından Rusya ile beklenmeyen bir temas kurması da etkili olmuştur.

***

Şimdi, yarınlarda hangi rengi alacağı belli olmayan bir dış siyasette, Trump’ın başka ülkelerin her birisine de, elbette Türkiye’ye de beklenmedik sürprizler yapması şaşırtmamalıdır. Çünkü, elinde serveti de var, silahı da.. Kovboy mantığıyla hareket eden öyle birisiyle tartışamazsınız da.. Rusya ve Çin gibi ülkeler hariç, diğerleri belki de, -yüksek perdeden konuşmak yerine-, ‘i.’e dalaşmaktansa, çalıyı dolaşmak’ taktiğini deneyeceklerdir.

Çünkü, böyle bir Amerikan Başkanı ile konuşmak ve söylenen sözlere kararlar almak son derece zor.. Nitekim, Almanya, kendisinden 365 milyar dolar haraç isteyen Trump karşısında sus-pus..

Putinbile, geçen gün, bir Amerikan TV kanalına verdiği  röportajda, ‘Rusya ve Amerika askerî olarak karşı karşıya gelirse; geride, iki taraftan da bir şey kalmaz’ diyerek onun anlayacağı dille konuşmak gereğini duydu.

Bu çılgın kişi karşısında, dünyayı daha da zor günler bekliyor.

stargazete

Bu yazı toplam 845 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar