Hakan Albayrak
Ümit
Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşları Milli Görüş kadrolarından ayrılıp AK Parti’yi kurduklarında hain ilan edildiler.
Şimdi AK Parti ile yollarını ayırarak yeni partiler kurmaya hazırlanan Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’a aynı yafta yapıştırılıyor; hem de o yaftalamadan en çok çekmiş kimi AK Partililer -başta Erdoğan- tarafından.
Karar’a verdiği mülakatta Babacan’ın buna cevabı:
“Burada söz konusu sadakatse öncelikle şunu söylemek lazım: Biz ilkelere ve değerlere sonuna kadar sadığız.”
Neydi AK Parti’nin kuruluş ilkeleri?
Babacan hatırlatıyor:
“Adaleti tesis etmek, işi ehline vermek, kararları istişareyle almak, kurumların itibarını korumak, şeffaf olmak ve belki de en önemlisi ‘önce insan’ diyebilmek… Aynı zamanda insan hakları, özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi değerler de bizim hep savunduğumuz, inandığımız değerler.”
Dikkat:
“Bu ilke ve değerler bizim için dönemsel bir siyasi tercih değil.”
Tekrar:
“Bu ilke ve değerler bizim için dönemsel bir siyasi tercih değil.”
Ya ne?
“Bizim ahlaki ve toplumsal hayat ideallerimiz bunlar.”
***
AK Parti ile beraber bütün bu ilke ve değerleri hayata geçirmeyi amaçladıklarını, bunların uygulandığı süre içerisinde çok güzel başarılar elde ettiklerini, Türkiye’nin dünyada çok itibarlı bir ülke haline geldiğini, halkımızın refah seviyesinin yükseldiğini, Türkiye’de genel anlamda yaşam kalitesinin de yükseldiğini belirtiyor ve şöyle diyor Babacan:
“Bütün bu başarılardan sonra Türkiye’nin şu anda içinde bulunduğu durum gerçekten bizi üzüyor. Ve niye bu durumda ülke diye baktığımızda da bu ilkelerden ve değerlerden uygulamada uzaklaşılmış olması bu sorunların ana kaynağı maalesef.”
Demek ki neymiş?
Demek ki AK Parti’nin bidayetteki davasının ihyası için yola çıkmış Babacan.
Davaya ihanetten dem vuranlar, davanın ne olduğunu hatırlasınlar bir zahmet.
***
Babacan’ın mülakatında altı çizilmesi gereken kelimelerin başında ümit geliyor.
Korku siyaseti değil ümit siyaseti yapacaklarını vurguluyor Babacan.
Buna başladı bile.
En sorunlu alanlar olarak gördüğü özgürlük, adalet ve ekonomide AK Parti iktidarının ilk yarısındaki muazzam reformları hatırlatıp “İyi dönemleri yaşadık” diyor, tekrar yaşamamızın önünde bir engel olmadığını düşünüyor, hatta ekonomiyi “en kolay kısmı” olarak görüyor; “İki kere iki dörttür diyebildikten sonra, rasyonalite olduktan sonra çok kolay toparlanır” diye konuşuyor.
Dikkat buyurun; Polyanna değil, Türkiye’yi birbirinden ağır iki ekonomik krizden çıkaran ekibin başındaki adam söylüyor bunu.
Ekonomi konusunda ne dediğini bildiğinden şüphe duyulmayacak bir adam.
***
Babacan mülakatı sürur verdi.
Siyasete hakim olan ‘kan-kin-intikam’ retoriğinden yaka silkmenin ifadesi olan şu cümle hele:
“Dürüst, akılcı, serinkanlı, sakin ve incelikli bir dil kullanacağız.”
Amin, amin.