Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Uzayda maden işletmesi kurmak!

Mars ve Jüpiter arasında bulunan, demir ve nikelden oluştuğu düşünülen; Hubble teleskobu tarafından incelenen “10 bin katrilyon dolar” değerindeki Asteroid 16 Psyche’i, NASA daha yakından incelemek üzere, 2022’de insansız uzay aracı gönderecekmiş! Haydi gençler Mars’ta iş başvurusuna hazır olun. Akademik olarak mesleğinizi seçin veri madenciliği artık eskisi kadar cazip değil, yeni meslek “uzay madenciliği”!!! “Akın var Güneş’e akın! Güneş’i zaptedeceğiz, Güneş’in zaptı yakın!” Demedik mi size, “evlenmeyin bekarlar naylon kızlar çıkacak” diye. Bak, Humanoid kızlar çıktı işte.

CHP’liler Ay’a giderse, oraya bir “İstikbal göklerdedir” anıtı dikerler artık. Benim bildiğim “Osmanlı donanma mecmuasının ser levhası “İstikbal denizlerdedir” idi. Mustafa Kemal “Göklerdedir” dedi. Aslında bunu bu şekilde ilk söyleyen Wright kardeşlermiş. Neyse. Ay’a herhalde dini bütün Müslümanları gönderecek değiliz. Namaz, oruç, hac, zekat ne olacak. Abdest nasıl alacaklar. Uzun hikaye. Ateistleri gönderelim, onlar daha rahat ederler. Uzay savaşçıları belki uzaydaki diğer canlıları bulup, onlar dünyayı keşfetmeden, bunlar onları köleleştirip uzay madenciliği işini büyütürler. Uzay ticaretine başlarlar.

Ama fazla güçlenirlerse dönüp Dünya’da darbe yapmasınlar..

Sahi Uzay’da, Melek, Cin, Şeytan var mı? Hz. İsa gökten Dünya’ya inecekse, Ay’a bir uğrayıp ordan mı gelir. İster misiniz Ateistler Hz. İsa’yı tutuklamaya kalksınlar.

Tamam, onlar öyle inanıyor, Meşiah gelecek, Hz. Nuh’un gemisi gibi bu kez bir uzay gemisi ile her Yahudi kabilesinden bir grubu Ay’a taşıyacak. Sonra Dünya’ya geri dönecekler! Bütün bu hazırlıklar buna yönelik mi? Öyle ise bu senaryoda bizim yerimiz ne olacak?

Kur’an-ı Kerim’de uzay hakkında bize ne söylenir: “Onlar, artık mele-i a’lâ’ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar. Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır. Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder.” 

“Andolsun ki biz, (dünyaya) en yakın olan göğü kandillerle donattık. Bunları şeytanlara atış taneleri yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık”, “Doğrusu biz (cinler), göğü yokladık, fakat onu sert bekçilerle, alev huzmeleriyle doldurulmuş bulduk. Halbuki, (daha önce) biz onun bazı kısımlarında (haber) dinlemek için oturacak yerler (bulup) oturuyorduk; fakat şimdi kim dinlemek isterse, kendisini gözetleyen bir alev huzmesi buluyor.” (Saffat,37/8,9,10); “Onları, taşlanmış (kovulmuş) her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı eden müstesna. Onun da peşine açık bir alev sütunu düşmüştür.”, “Şüphesiz onlar, vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır. Ve (gökyüzünü) itaat dışına çıkan her şeytandan koruduk.”(Hicir, 15/17-18); “Hakikaten biz (cinler) göğü yokladık, onu güçlü muhafızlar ve alev toplarıyla doldurulmuş bulduk. Halbuki biz (daha önce, göğü) dinlemek için onun oturulabilecek yerlerinde otururduk; fakat şimdi kim dinlemek isterse kendisini gözetleyen bir alev topuyla karşılaşıyor. Bilmiyoruz, yeryüzündekiler hakkında bir kötülük mü murat edildi yoksa rableri onlar için bir iyilik mi diledi?” (Cin suresi 8-10)

Eğer kahinlik yapmayacaksanız, fıtrata müdahale gayesi gütmeden şüphesiz gözlemlerde bulunmakta bizim için ibretler vardır. “Ay ve Güneş Allah’ın iki şeairidir” ve bizim “yere ve göğe bakıp düşünmemiz, ibret almamız” öğütlenir kitapta. Allah (cc) asra ve arşa yemin eder.

Bizim media uzay magazini peşinde. Şimdi derdimiz “Astronotlardaki genetik değişiklikler, gelecekte Ay veya Mars’ta yaşayacak insanlar, doğacak bebekler, uzayda bitki yetiştirme ve oksijen üretimi ve bir de uzay vebası, uzaydan gelecek maddelerin dünyada canlılar üzerinde mutasyona sebeb olup olmayacağı” gibi konular. Buyurun bu da NASA kaynaklı bir başka haber: Bilim insanları, Mars’a gerçekleştirilmesi planlanan insanlı seferlerin ardından, Kızıl Gezegenin yüzeyinden dünyaya getirilecek taş parçaları ve tozların salgın hastalıklara sebebiyet verebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Getirilmesi muhtemel numunelerin ‘Mars Vebası’na yol açabileceği öne sürüldü. Bilim insanlarından yeni muhtemel bir salgın hastalık konusunda uyarı geldi. Ancak bu sefer hastalığın merkezinin Dünya değil, Dünya›ya milyonlarca kilometre uzaklıkta bulunan Mars gezegeni olabileceği ifade edildi. Bir haber daha: “Daha önce NASA’nın başlattığı isim kampanyası ile adını duyuran Perseverance, başvuru yapan milyonlarca kişinin ismini Mars’a götürdü. Söz konusu kampanyaya en çok başvuru ise Türkiye’den gelmişti. Uzay aracında Türkiye’den kayıt olan 2,5 milyon kişinin ismi bulunuyor.” Bir başkadır benim memleketim..

Kimse manyetik fırtınalarla nasıl baş edeceklerini konuşmuyor. Hadi yer çekiminden vazgeçtik, Güneş’teki patlama Dünya’yı bu kadar etkiliyorsa, Mars’ta durum ne olacak. Güneş’teki patlama dünyayı vuracaksa, alçak irtifa ve yüksek irtifa uyguları ne olacak.

Alçak irtifa uyduları 200-1200 km arasında konumlanıyor. Orta yüksekliğe uyduların yüksekliği ise 2.000 km – 35.786 km arasındadır. Bunların çoğu da 20.400 km yüksekliktedir. Yüksek irtifadakiler ise 35 .785 km yüksektedir. Elon Musk devreye girene kadar uzayda 1.500 civarında uydu vardı. Uydular genellikle iç ve dış Van Allen ışınım kuşaklarının dışındadır çünkü statik elektrik uydu içindeki elektronik aletlerin bozulmasına neden olur. Bu Van Allen konusu da ayrıca önemli.

Elimdeki görsele göre yarı çapı, 13 cm’lik alanda 2 meteor çukuru var biri 5 cm, hemen yanında 1 cm yanında 2. bir meteor çukuru 3,5 cm. Yani 13 cm’lik yüzeyde iki meteor 8.5 cm başka irili ufaklı birçok meteor da var. Görsele bakılırsa meteor çukurlarının derinliği çapına yakın. Bu meteor on bin katrilyon dolarlık meteor. 16 Psyche Asteroit’inin kimlik kartı şöyle: Bu asteroit Annibale de Gasparis tarafından 17 Mart 1852’de keşfedilmiş.. 16 Psyche, asteroit kuşağındaki en büyük on asteroitten biriymiş. Çapının 200 kilometre civarında olduğu tahmin ediliyor. Asteroit kuşağının kütlesinin yaklaşık %1’ini oluşturuyormuş. Yerçekimi 0.06m/sn2 Kütle: 2,72E19 kg. Yarı çapı 100 km olduğuna göre, düşünün bu astroid dünyaya çarpsa ne olur. Kıyamet kopar. Çok daha küçük astroitlerin bile dünyada hayatı sonlandıracağı söylenirken, bu kıyamet olurdu herhalde. Bunun yer çekimi çok düşük, ama bizim yerçekimimiz çok güçlü. Peki nasıl oluyor da, yarı çapı 100 km olan bir astroit üzerinde toplamda 65 km genişliğinde çukur oluşturacak 2 astroid çarpıyor ve çevresinde bunun izleri gözükmüyor ya da parçalanma olmuyor. Sahi bu büyük ve çok hızlı çarpışmaya sebeb olan çekim gücü ya da savrulma nasıl oldu aceba!

Bu arada astroit konusunda çizimleri yapan grafiker görseli iyi hazırlamış ama sanırım konu hakkında fazla bilgisi yok. İşi sipariş edenler de doğru düzgün bilgi aktarmamışlar herhalde. Biliyorsunuz CoVID mikrobu (!) görsellerinin de grafik stüdyosunda üretildiği ortaya çıkmıştı.

Neyse, bugünlük de bu kadar.. CoVID Pandemisine inananlar bu uzay macerasına UFO’lara da inanabilirler. Cin, Şeytan, Yecüc-Mecüc konuları onların beyinlerini yakar ama! 

Ya Rab bize Hakkı Hak, batılı batıl göster, Hak’da toplanmamızı nasib et. Şüphesiz ki Sen her şeyi Hakkı ile bilensin. 

Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 803 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar