Varsın Siyonistler Arkamızda Dolaşsın; Özgür Kudüs Yolu Zaferlerle Doludur

Bilindiği üzere, İslam dünyasındaki ant-siyonist ve anti emperyalist her bir hareket, uluslararası siyonist odaklar, CIA ve MOSSAD güdümlü bir takım strateji ve medya takip merkezleri tarafından yakından izlenmekte.

Sözde "analiz" adı altında yazılan birtakım yazılar ise, gerçekte, belli isimleri listeleyip belli merkezlere hedef göstermek için servis edilmekte.

Bizim hakkımızda da bu yönde birtakım çalışmalar olduğunu biliyorduk. Ancak, özellikle Gazze savaşı ve Mavi Marmara Özgürlük filosu"ndan sonra Türkiye"de siyonist rejime karşı yükselen öfke patlamasına paralel olarak siyonistlerin de gizli ve psikolojik savaş yöntemleriyle çalışmalarını yoğunlaştırdıklarını, müslümanlara karşı yeni komplolar peşinde olduklarını öğreniyoruz.

Psikilojik açıdan korkutmak, yıldırmak, yalnızlaştırmak, fiziki açıdan da fiilen etkisizleştirmek ve ortadan kaldırmak amacını taşıyan bu süreçte, bizim siyonistlere, onların uzantılarına ve timlerine vereceğimiz cevap her zamanki dediğimiz olacaktır:

Üzerimize gelen tehditler, baskılar ve yıldırma girişimleri, etkisizleştirmek için başvurulan komplolar her ne olursa olsun; "özgür Kudüs ve İsrail"siz bir dünya" idealinden bir an geri durmayacak, bir adım bile geri atmayacak, bilakis, dalga dalga ve akın akın siyonistlerin üzerine yürüyen ümmetin kahraman evladlarıyla omuz omuza olmaya devam edeceğiz..!

Bu girişten sonra, The Jamestown Foundaditon adlı siyonist internet sitesinde, "terrorism focus" adı altında, Emrullah Uslu ismiyle yazılan "Freeing Jerusalem: Turkey and the Lebanese Hizbullah" (Kudüs"ün Özgürleştirilmesi, Türkiye ve Lübnan) adlı bir yazının, hakkımızda bir takım hesapların yapılmasının "analizsel" referanslarından biri olduğunu görüyoruz.

Yazı içerisinde bizlerin siyonizme karşı ortaya koyduğu birtakım çalışmalara atıfta bulunan siyonistler, bizim bu çabalarımızın kendi iman ve sorumluluğumuzun bir tezahürü olmaktan daha çok Lübnan Hizbullahı bağlantılı bir girişim olduğunu ileri sürerek şöyle demekteler:

"Buna ilave olarak, uluslararası politik gözlemciler Türkiye"de Hizbullah yanlısı gösterilerden duydukları kaygıları dile getirmekteler. İsrael Netional News geçenlerde, Türkiyeli radikal islamcıların "özgür kudüs ve İsrailsiz bir dünya" sloganı adı altında bütün Türkiye"de salon toplahtıları düzenlediklerini yazıyor. Bu toplantılarda Hizbullah lideri Hasan Nasrullah ve Hamas lideri Şeyh Ahmed Yasin"in posterleri asılmakta. Benzer görüntülere sık sık ülkenin güneydoğusunda Kürt bölgelerinde de rastlanmakta.

Batılı politik gözlemcilerin kaygı duyduğu bu olaylardan bir tanesi de hayatını Kudüs davasına adayan Nureddin Şirin adlı islamcı bir aktivist. Gittikce artış gösteren bu olayları anlamak için Nureddin Şirin"in kim olduğunu bakmakta yarar var.

Nureddin Şirin İslamcı dergi Tevhid ve Selam gazetesinde Kudüs"ün nasıl kurtarılacağı konularında yazılar yazan bir İslamcı. Ayrıca şu anda velfecr adlı bir internet sitesinin de sahibi. Nureddin Şirin son yirmi yılda Türkiye siyaset sahnesinde Kudüs davasını canlı tutmak için yüzlerce organizasyon gerçekleştirdi veya bunlara katıldı. Bu faaliyetlerinin bir sonucu olarak hayatının 10 yılını cezaevinde geçirdi. Nureddin Şirin"in şimdiye kadar Türkiyeli İslamcıları Hizbullah"ın askeri kanadına katmak için sergilediği çabalar başarısız durumda. Çünkü Lübnan Hizbullah"ının Türkiyeli militanların kendi askeri mücadelesine katılmasına ihtiyaç duyduğu söylenez. Ancak Nureddin Şirin"in başarılı olduğu bir nokta da var; İsrail savunma güçleri her ne zaman Filistinli veya Lübnanlı sivilleri vurduğunda Nureddin Şirin gerçekleştirdiği organizasyonlar ile Türkiye"de İsrail karşıtlığını canlı tuttu."

Bazı bölümlerini çevirerek aktırdığımız bu analizde, belli yerlere hedef göstermek için kendilerince bizlere yönelttilen bu suçlamalar bizler için mutluluk vesilesi olur ancak.

Eğer "özgür Kudüs İsrail"siz bir dünya" ideali yolunda ortaya konulan birtakım sosyal çabalar uluslarararası siyonistleri bu denli tedirgin ediyorsa, onların her geçen gününün bir kabus olacağına kimsenin kuşkusu da olmamalı. Zira İslam Ümmeti, Kudüs"ün özgürleştirilmesi için okyonuslar gibi dalgalanmanın eşiğine gelmiştir; zira Seyyid Hasan Nasrullah"ın da dediği gibi "İslam ümmeti için yenilgiler dönemi kapanmış, zaferler dönemi başlamıştır" ifadesinin işaret ettiği gerçeklikler her geçen gün siyonistlerin kan içmeye alışmış gırtlaklarına çelik pençeler olarak sarılacak, hiç kimsenin kuşkusu olmasın, çok yakın zamanda bütün dünya "İsrail" adı bu kanser mikrobunun varlığının ortadan kalktığına tanık olacaktır...!

Eğer bu süreçte, birilerinin eli de bize uzanacaksa, bu eli görüp kaçacak, çıkardıkları gürültülerden korkup sinecek, "artık tehlike etrafımızda dolaşıyor, bundan öte gitmek olmaz" deyip de direniş hattından sapacak değiliz.

Ne yapmaya kalkarlarsa kalksınlar, ne hesapları varsa görsünler; Şehid Abbas Musavi'lerden Şehid Fethi Şikaki'lere, Şehid Ahmed Yasin'lerden Şehid İmad Muğniye'lere uzanan kutlu yol bizim için mukaddes bir dava olmaya devam edecek ve onların şanlı bayrağı elden ele en yükseklere taşınacaktır...

Bizler de bu yolun menzillerine sadece müştakız.

Özellikle ve özellikle, siyonist rejim güçlerinin Özgürlük Filosu Mavi Marmara"da gerçekleştirdiği katliamın ardından bu gemide şehid olan kardeşlerimizin her bir damla kanının hakkı ve hesabı, kendilerine elim bir azab olarak geri dönecek, Türkiyeli müslümanlar siyonist katillerden kesinlikle hesap soracak ve şehidlerin kanı asla yerde kalmayacaktır...!

İslami direşin fecri ve izzeti Şehid Abbas'ın şu sözünü hatırlamamak mümkün mü?

"Gidin İsraillilere söyleyin, biz Muhammed Ordusu'yuz; geri döndük ve Kudüs yolunda ilerliyoruz!"

Bu yolda yürümek ve Kudüs'ün özgür ve aydınlık şafağında buluşmak üzere...

velfecr