Abdurrahman Dilipak
Vay be, işe bak!
Ekmel bey resmen aday! Başvuruyu CHP adına Grup Başkanvekili Engin Altay, MHP adına ise Grup Başkanvekili Oktay Vural gerçekleştirdi. İhsanoğlu’nun adaylığı için CHP’den 111, MHP’den 52 milletvekilinin imzaladığı dilekçe Çiçek’e verildi. Bağımsız milletvekilleri Hami Yıldırım ve İdris Bal da CHP dilekçesine imza attı. Böylece cemaatin katılımı da tescillenmiş oldu.. Bu arada bir son dakika haberi: Koç da kampanyaya destek verecekmiş..
Öte yandan Cumhuriyet gazetesi yazarı Can Dündar, “CHP’de İhsanoğlu çatlağı” başlıklı yazısında ilginç bir iddia ortaya attı. Dündar, İhsanoğlu’nun adaylığının İstanbul Sanayi Odası eski Başkanlarından Memduh Hacıoğlu’nun evindeki yemekte kararlaştırıldığını yazdı.
Önce kim bu İhsanoğlu’nu teklif eden Hacıoğlu? MEMDUH HACIOĞLU Üsküp doğumlu - 1947, Maksut, Rukiye, İşletme İktisadı, ABD Harvard Üniversitesi Makro Ekonomi Dalında İhtisas yaptı, İngilizce biliyor, Sanayici, İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Sanayi Konseyi ve DEİK Yönetim Kurulu Üyesi, 22. Dönem İstanbul Milletvekili, Parlamentolararası Birlik Türk Grubu Üyesi, Evli, 1 Çocuk. DANONE, NESTLE gibi firmaların fındık-fıstık tedarikçisi.
MEMDUH “Beğenilmiş. Medholunmuş. Övülmüş, ‘Peygamberimizin (SAV) sevmiş olduğu hareketi övülmüş övülen’ anlamlarına geliyor. Ona kısaca MEMO demek de mümkün.. “Hacı” unvan olarak yasak bir kelime ama, o “Hacının oğlu”. Ekmel bey de CHP’lilerin sürgüne gönderdiği İhsan efendinin oğlu idi.. Fark etmiyor, önemli değil!
Hacıoğlu’nun evindeki o sözü edilen yemek, 24 Mayıs 2014 Cumartesi günki haber bültenlerinde var. Basında haber, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da Kemal Derviş ile görüştü” şeklinde yer almış. Görüşme, CHP eski Milletvekili Memduh Hacıoğlu’nun Kabataş’taki evinde gerçekleşmiş ve yaklaşık 3 saat sürmüş. Ardından Kılıçdaroğlu bir açıklama yapmış. “Ekonomiyi tartıştık, dünyayı tartıştık, Türkiye’yi tartıştık, geleceği tartıştık. Gayet güzel bir sohbet oldu” diye konuşmuş. “Kemal Derviş’i cumhurbaşkanı adayı gösterme ihtimaliniz var mı?” şeklindeki soruya Kılıçdaroğlu, “Şu anda böyle bir şey söz konusu değil. Şu anda kişileri tartışmıyoruz. Şu anda cumhurbaşkanı olabilecek kişinin niteliklerinin ne olduğunu tartışıyoruz. Halkımız nasıl bir cumhurbaşkanı istiyor. Bunu tartışıyoruz. Tabii doğal olarak bu da görüşüldü. Görüşülmesi de gerekiyordu. Önce niteliklerini tartışmalıyız. Çünkü cumhurbaşkanı olacak kişi Türkiye’yi temsil edecek. Ve bizi onurlandıracak. Bütün dünyada temsil edecek. Onun temiz birisi olmasını istiyoruz. Onun bilgili birisi olmasını istiyoruz. Onun ülkedeki bütün insanları kucaklamasını istiyoruz. Bunları tartıştık” şeklinde konuşmuş. Sonunda varılan karar; “DERVİŞ” değil “Ekmel” olsun demişler..
Ekmel beyin eskiden Erdoğan ve Cemil Çiçek’le, Şevki Yılmaz’la resimleri var. CHP’liler ona da bahane bulurlar. Bu durumda Erdoğan’ın Şevki Yılmaz’la resmini de eleştiri konusu yapamayacaklar. Çünkü karede Ekmel bey de var.. Ekmel beyin Siret Konferansı koordinatörlüğü de şeriatçı olduğunu göstermez. O da İİK Genel Sekreterliği gibi bir şey.. Hem zaten CHP’liler Kelam, Akaid ve Siret-Siyer gibi şeylerden pek anlamazlar..
Memduh Hacıoğlu biraz Cem Boyner, biraz Kemal Derviş.. Biraz CHP, biraz Yeni Demokrasi Hareketi, işte öyle bir şey.. Aslında “hışımlılardan” değil, “ılımlılardan”
“Ülkemizin hak ettiği ve çok ihtiyaç duyduğu ilerici ve dinamik bir sosyal demokrasi hareketinin önünü açmak, Türkiye ile dünya arasındaki mesafenin kapanması için gereken büyük bir yenileşme atılımına omuz vermek hedefleriyle CHP’ye katıldım” diye başladığı yolculuğa; “Aradan geçen 3 yıla yakın sürenin bize gösterdiği gerçek ise, CHP merkez yönetiminin bu hedeflerle tutarlı bir yol izleme irade ve cesaretini göstermediğidir. Bu değerlendirmelerimin ışığında CHP’den istifa ediyorum” diye noktayı koyuyor..
Bugün ise yeniden CHP’li dostları ile buluşuyor ve Ekmel beyi aday gösteriyorlar..
Hacıoğlu’nun CHP’ye yönelik açıklamalarına bakar mısınız? “Parti örgütü CHP’yi taşıyacak yapıda değil. Toplumla ilişkisi zayıf”, “Bir siyasi partinin ‘türban’ı çözmeyi kendine görev bilmesinin zamanı geldi, hatta geçti. Halk çözüm istiyor. Bunu görmeyen siyasetçi yanlış yapar.”
Hacı realpolitik denen şeyi biliyor.. Ekmel bey de bu düşünce ortamında öne çıkıyor..
Hacıoğlu hem Atatürkçü, hem sosyal demokrat.. Ona göre “Sosyal demokratlık ve Atatürkçülük iki ayrı kimlik değil. Çünkü Atatürkçülük bir siyasi hareket değil. Atatürkçülük çağdaşlaşma hareketidir. Kemalizm ise bir siyasi harekettir.” Bu karışık akıl, İhsaniddin Ekmeloğlu’nu (?!) CHP’den aday yapıyor.
Bu arada keşke Ekmel bey, şu Mehmet Akif’in meali ile ilgili Soner Yalçın’ın açıklamalarından sonra yeni bir açıklama yapsa da bu iş açıklığa kavuşsa..
Ah CHP, vah CHP! Sahi ne olacak bu CHP’nin hali.. Kılıçdaroğlu diyor ki, sanki, “bizim tek başımıza bu işlere ne aklımız erer, ne gücümüz”. Onun için önlerinde cemaat, arkalarında MHP; bir eliyle şehadet parmağını yükseltiyor, öteki eli bozkurt işareti yapıyor..
Diyanet İşleri Başkanı, “Ramazan eğlence ayı değil” dese de, söz dinlemeyen, dinden fazla anlamayanlar da var aramızda. Tevbe tevbe, Ramazan eğlencesi diye işte ben buna derim! Yar bana bir eğlence!
Selâm ve dua ile..
yeniakit