Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Ve bugün yeni bir gün

Yunanistan bayrağını yarıya indirmiş. Yazık. Bunlar kendi tarihlerini de bilmiyorlar.

İngiltere AB’den niye ayrıldı!. Üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk, AB’de küçük bir ayrıntı olarak kalacaktı. Geç kaldılar ayrılmakta. Hadi Almanya; İngiliz, Fransız, Amerikan işgalinden kurtulmak istiyordu. İngilizler bir mitolojik hikaye olarak Paris Sanayi Fuarında Victor Hugo’nun hayalini anlattığı Europa’dan ayrıldı.

Sahi Türkiye’nin AB’de ne işi var?. Yunanistan’ın ne işi var AB’de?.

Fatih Ayasofya’yı Bizans’dan almadı. Bizans’ı Latin işgalinden kurtardı aynı zamanda. O Fetihle birlikte artık Doğu Roma’nın imparatoru olarak Ortodoksluğun koruyucusu idi.

Fatih’in Fetih ordusunda gönüllü Hristiyan Bizanslının sayısı, Bizans’ın Latinlerin yönettiği ordusundan fazlaydı.

Ayasofya sadece Osmanlı rüyasının uyanışına bir kapı aralamadı, bugün Doğu Roma’nın uyanışıdır.

İngiliz Milletler Topluluğu var, Fransız Milletler Topluluğu var, Rusya Federasyonu var, peki niye Osmanlı Milletler Topluluğu olmasın.

Fatih zor Roma imparatoru olmadı. Bizans halkı “Başımızda kardinal şapkası görmektense Osmanlı sarığı görmeyi yeğ tutarız” diyorlardı. Yeni imparator bir Müslümandı. Harab halde, Latinlerin perişan ettiği imparatorluk mabedi, yeniden yeni imparatorun imar ettiği bir mabed olarak inşa edildi.

Bugün İslam Milletler Topluluğu hayalinin canlandığı gündür.

Bugün Hz. Ömer’in ve Fatih’in emaneti, vasiyeti ile koruyuculuğunu üstlendiğimiz Ortodoks Milletler Topluluğu hayalinin uyandığı gündür.

Birileri Ortodoksluğu Katolizmin ve Protestanlığın kazanında eritmeye çalıştı ama olmadı işte.

Irmak yatağını arıyor.

Eğer Rumlar, Yunanlılar, Bulgarlar, Ruslar, Kudüs’teki Ortodokslar, Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan’daki Ortodoks kiliseleri tarihlerini bilselerdi; bugün çan çalarak Ayasofya’nın yeniden mabed olarak açılmasını selamlardı.

Bugün Ayasofya’da Allah’ın adı yüceltiliyor ve Al-i İbrahim’e, Ali İmran’a, Al-i Muhammed’e salat ve selamlar gönderiliyor. Sadece Hz. Muhammed’e değil, Hz. İbrahim’e, Hz. Musa’ya, Hz. Davud’a, Hz. Süleyman’a, Hz. İsa ve Hz. Meryem aleyhisselama salatı selam okuyoruz.  

Zekeriya aleyhisselamın mihrabındayız. Elimizdeki kılıç, Hz. Davud’un kılıcıdır.

Yunanistan, bayrağını yarıya indirerek Bizans halkının karşısına geçip, Latinlerin safında yer almıştır.

 

Suç bizde, bu gerçekleri insanlığa anlatmadık. Bunun filmini, romanını, hikayesini, belgeselini yapmadık. Biz de bu işlerin gerçeğini bilmiyoruz. Bilmiyoruz ki anlatalım. O zaman önce biz öğrenelim. Bu tarihi yeniden yazmamız gerek. Kimi egemenlik hakkından söz ediyor, kimi mülkiyet hakkından, kimi “millet istiyor” diyor. Kimi “Kılıç hakkı”ndan, kimi “Fetih Hakkı”ndan söz ediyor. Hak Allah’a aid ölçüdür. Güç, sayı, zenginlik Hak ölçüsü değildir.

“Kılıç Hakkı” daha önce kullanılmadı değil. Osmanlının son zamanında bunlar da oldu. Zaten Osmanlı da durup durduğu yerde yıkılmadı.

Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir Peygamberin ümmetiyiz. Biz sözü dinler, doğrusuna tabi olur, yanlışına karşı çıkarız.

Bakın Osmanlı devletinin 4 referansı var. Biri, Hılful Fudul, diğeri “Medine Sözleşmesi, 3’üncüsü Hz. Ömer’in Kudüs emannamesi ve 4’üncüsü Doğu Roma Bizans tecrübesi. Roma tecrübesinin birçok yanlışı yanında hikmet olan, doğru olan yönleri de vardı.

Şu televizyon dizilerinden din ve tarih öğrenmekten vazgeçsek.

Ayasofya’yı açtık. Bu bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Yani “açtık bitti” değil. Bugün yeni bir süreç başlıyor. Yapacak çok işimiz var. Bu konuda devlete, yerel yönetimlere, STK’lara, basına, üniversitelerimize, şirketlerimize büyük görevler düşüyor. Bu iş siyasi polemiklere kurban edilmemesi gerekir.

Bazı arkadaşlardan öğrendiğime göre, Ayasofya içindeki bazı had eserleri başka yerlerde. Onların toplanması gerek. Ayasofya’nın müştemilatı içinde başka yapılar da var. Onların aynı şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerek. Ayasofya Medresesi ne oldu, onu da ihya etmek gerek. Ayasofya müştemilatı içinde yeni birtakım eserler kazandırılması gerek. Camiyi ziyarete gelen insanlara Ayasofya tarihini derli toplu anlatacak bir internet sitesine ihtiyaç var. Belgesellere, birçok dilde kitaplara, belki çizgi filmlere, çocuk kitaplarına ihtiyaç var.

Bu işin şimdiye kadar olan kısmı sadece bir başlangıçtı. Şimdi yeni bir başlangıç için kollarımızı sıvamalıyız.

Gündemimizde İslam Milleti Birliği de olmalı, Osmanlı Milletler Topluluğu da.. Doğu Roma Milletler Topluluğu da olmalı, Ortodoks Milletler Topluluğu da.

Selâm ve dua ile.

Bu yazı toplam 691 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar