Vergi işçinin sırtında

Vergi işçinin sırtında

PETROL ŞİRKETLERİ, KUYUMCULAR, DOKTORLAR; ÇOK KAZANIYOR, EN AZ VERGiYİ ÖDÜYORLAR...

Türkiye'de vergi yükünde son 10 yıllık dönemde fazla bir artış olmazken, Türkiye'deki sorunun vergi yükünden değil, yükün dağılımındaki dengesizlikten kaynaklandığı belirtiliyor.

Maliye Bakanlığı verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye'de mahalli idare ve fon paylarını da içeren, red ve iadelerin ise hariç tutulduğu vergi gelirleri sonrası hesaplanan vergi yükü 10 yıl önce yüzde 17,3 olarak gerçekleşmişti. 2000 yılında yüzde 19,3'e çıkan vergi yükü, ekonomik krizin yaşandığı 2001 yılında ise son 10 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 20,1'e ulaştı. Vergi yükü, 2002 yılında yüzde 17, 2003 ve 2004 yıllarında yüzde 18, 2005 yılında yüzde 18,4, 2006 ve 2007 yıllarında yüzde 18,1, 2008 yılında ise yüzde 17,7 olarak belirlendi.

1999 yılında 18 milyar 88 milyon 251 bin lira vergi geliri elde edilirken, bu rakam 'Gayri Safi Yurt içi Hasıla'daki artışa paralel olarak 2008 yılında 168 milyar 987 milyon 237 bin liraya çıktı.

2004 yılında vergi gelirlerinde 100 milyar lira sınırı aşılırken, söz konusu rakam 2005 yılında 119,6 milyar lira, 2006 yılında 137,5 milyar lira, 2007 yılında 152,8 milyar lira, geçen yıl ise 168,9 milyar lira oldu.

TÜRKİYE'DE SORUN VERGİ ADALETSİZLİĞİ
Bu arada; Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü'nün OECD verilerini kullanarak yaptığı tespitlere göre, Türkiye'de vergi yükü OECD ortalamalarının altında kalıyor. OECD'nin sosyal güvenlik primlerini de dahil ederek hesapladığı vergi yükünde, OECD ülkelerinin ortalama rakamı yüzde 36,2 düzeylerinde bulunuyor. Bu oran Türkiye'de ise yüzde 32,3 olarak belirleniyor. Gelir İdaresi Başkanlığı yetkilileri ve uzmanlara göre, Türkiye'de vergi yükü değil, vergi yükünün dağılımında dengesizlik görülüyor. Ülkede belirli kesimler hemen hemen hiç vergi ödemezken, çok kazananlar, az vergi ödeyen mükellefler kategorisinde yer alıyor.

ÜCRETLİNİN VERGİ YÜKÜ YÜZDE 36,5
Bu yılki gelir vergisi beyannameleri sonrası tahakkuk eden vergilere göre, Türkiye'de akaryakıt ticareti yapanlar yılda ortalama 6 bin 345, kuyumcular 2 bin 118, ayakkabı imalatçıları bin 377, bakkal ve süpermarketler 922, otelciler 2 bin 471, deterjan sanayicileri 6 bin 160, avukatlar 6 bin 825, doktorlar 7 bin 16, diş hekimleri bin 737, büyük müteahhitler 5 bin 145, mobilyacılar bin 25, sanatçılar da 7 bin 670 lira vergi ödüyorlar.

Ücretlilerin ise vergi yükünü en fazla hisseden kesim olduğu görülüyor. OECD'de ortalama yüzde 27,1, İngiltere'de yüzde 28,3, ABD'de yüzde 18,1 olan bir ücretli üstündeki vergi yükü, Türkiye'de yüzde 36,5'i buluyor. Maliye Bakanlığı'na göre, gelişmiş ülkelerde vergi yükü artışının temel sebebi, refah devletinin finansman ihtiyacı olurken, gelişmekte olan ülkelerde kronik kamu açıklarının kapatılması için alınan önlemler vergi yükünü artırıyor. AB ülkelerindeki vergi yükü de, kamu kesiminin ekonomideki payının artmasına paralel yükselme gösteriyor.

RAKAMLARLA VERGİ YÜKÜ
Maliye Bakanlığı'nın sadece vergi gelirlerini baz alarak yaptığı hesaplamalara göre ülkemizde son 10 yıllık dönemde GSYH, vergi gelirleri ve buna göre belirlenen vergi yükü rakamları şöyle gerçekleşti:

GSYH(*) Vergi Gelirleri(**) Vergi Yükü
Yıllar (Bin TL) (Bin TL) (Yüzde)
1999 70,203,000 18,088,251 17,3
2000 104,596,000 32,208,829 19,3
2001 240,224,000 48,315,243 20,1
2002 350,476,089 59,644,416 17,0
2003 454,780,659 81,783,798 18,0
2004 559,033,026 100,373,326 18,0
2005 648,931,712 119,627,198 18,4
2006 758,390,785 137,480,292 18,1

(*) 1998 bazlı GSYH
(**)Vergi Geliri rakamları Mahalli İdare ve Fon Payları dahil, red ve iadeler hariç tutarlardır.

Vakit