Vurgun Şebekesi Böyle Soydu
Hükümeti IMF ile anlaşmaya zorlayan vurgun şebekesi, halkın parasını böyle cebe indirdi. Vurguncular ikinci vurgun için de harekete geçti.
Kriz lobisinin IMF oyunu
Ekonomist Süleyman Yaşar'a göre Türkiye'nin en az 90 milyar dolarlık finansman açığı olduğunu söyleyerek panik çıkaran kriz lobisi amacına ulaştı. Sırada ikinci operasyon var.
Süleyman Yaşar, piyasayı paniğe sevk ederek faizi yüzde 25'e çıkartanların, faizin inmesiyle kısa sürede vatandaşların parasını ceplerine attığını söylüyor.
İkinci Operasyon Yolda
Aynı lobi, IMF'den gelecek paraların 20 milyar doların altında olması halinde "Bu tutar yetersiz" yaygarasıyla ikinci bir operasyona hazırlanıyor.
IMF'nin en büyük paketi Türkiye'ye
The Observer'ın haberine göre BM Komisyonu'nda toplanan ünlü ekonomistler krizin başlamasından bu yana gelişmekte olan ülkeler arasında gerçekleşen en büyük kurtarma paketinin 25 milyar dolarla Türkiye'ye gidebileceğini açıkladı.
Süleyman Yaşar/Taraf
IMF üzerinden yeni oyun
Uluslar arası Para Fonu (IMF) 8 ocakta Ankara'ya geldi ve çalışmaya başladı. IMF'nin Türkiye'ye gelmesini hükümet pek istemedi. Çünkü, mayıs 2008'de biten 19. Destek Kredisi (Stand-by) Anlaşması'nın ardından yeni bir anlaşmaya gerek yoktu. Fakat Lehman Brothers Yatırım Bankası'nın batışının ardından özellikle bazı işadamları IMF'den borç alınıp kurallara aykırı olmasına rağmen bu paranın bir yolunun bulunup kendilerine aktarmasını istediler.
Sorumsuzca borçlanıp riskleri dikkate almadan yatırım yapan işadamlarının ısrarlı talepleri ve onların medyada yarattıkları büyük gürültü sonunda hükümet IMF ile yeni bir anlaşma yapmaya adeta zorlandı. Başbakan Tayyip Erdoğan G-20 toplantısında IMF Başkanı'yla görüşüp IMF'yi Türkiye'ye davet etti.
IMF ile son dönemde destek kredisi anlaşması yapan ülkeleri sıraladığımızda, bu ülkelerin riskleriyle Türkiye'nin riskleri aynı kategoriye konamaz. Gabon, Pakistan, Ukrayna, Macaristan, Gürcistan, Honduras, İzlanda, Peru, Seyşel, Irak, Arnavutluk ve Letonya ile Türkiye aynı risk kategorisinde olamaz. Çünkü bu sayılan ülkelerde ödemeler bilançosu açığının büyük olması yanında kamu maliyesi de sürdürülemez durumda. Ama nasıl olduysa bazı sorumsuz kişiler tarafından Türkiye bu kategoriye zorla sokuldu.
IMF ile yapılacak 20. Destek Kredisi Anlaşması ile Türkiye IMF'den 15 ile 30 milyar dolar arasında değişebilecek tutarda bir kredi alacak. Türkiye'nin 2009'da finansman açığının 90 milyar dolar olacağını ileri sürüp ortalığı karıştıran Deustsche Bank'a üç ay önce destek verip evet doğru söylüyor diyenler şimdi IMF'den alınacak 20 milyar dolarlık bir destek kredisinin yeterli olacağını belirtiyorlar.
Peki ne oldu da Türkiye'nin ihtiyacı ihtiyacı20 milyar dolara indi? Çünkü sorumsuz iş çevreleri Türkiye'de panik yaratıp Hazine bono ve tahvil faizlerini yüzde 25'e çıkardılar. Şimdi Hazine bono ve tahvil faizleri yüzde 16 seviyesine inince kısa sürede havadan yüzde 9 kazanarak yurtdışına uğradıkları zararların bir kısmını kapattılar. Anlayacağınız yine vatandaşın sırtından para kazandılar.
Şimdi bu vurguncular ikinci bir karlı iş için ellerini ovuşturuyorlar. Nedir o ikinci karlı iş, diye sorarsanız" Eğer IMF'den alınacak destek kredisi 20 milyar doların altında olursa "bu tutar yetersiz" diyerek yeni bir iç şok yaratacaklar. Hükümet, görüşmelerde bu konuyu IMF'den bildirip manipülatörlerin iç şok yaratma arzularına karşı önlem almalı. Aksi takdirde yeni bir haksız kazanç imkanı daha sağlanacak.
Ekonomist Süleyman Yaşar'a göre Türkiye'nin en az 90 milyar dolarlık finansman açığı olduğunu söyleyerek panik çıkaran kriz lobisi amacına ulaştı. Sırada ikinci operasyon var.
Süleyman Yaşar, piyasayı paniğe sevk ederek faizi yüzde 25'e çıkartanların, faizin inmesiyle kısa sürede vatandaşların parasını ceplerine attığını söylüyor.
İkinci Operasyon Yolda
Aynı lobi, IMF'den gelecek paraların 20 milyar doların altında olması halinde "Bu tutar yetersiz" yaygarasıyla ikinci bir operasyona hazırlanıyor.
IMF'nin en büyük paketi Türkiye'ye
The Observer'ın haberine göre BM Komisyonu'nda toplanan ünlü ekonomistler krizin başlamasından bu yana gelişmekte olan ülkeler arasında gerçekleşen en büyük kurtarma paketinin 25 milyar dolarla Türkiye'ye gidebileceğini açıkladı.
Süleyman Yaşar/Taraf
IMF üzerinden yeni oyun
Uluslar arası Para Fonu (IMF) 8 ocakta Ankara'ya geldi ve çalışmaya başladı. IMF'nin Türkiye'ye gelmesini hükümet pek istemedi. Çünkü, mayıs 2008'de biten 19. Destek Kredisi (Stand-by) Anlaşması'nın ardından yeni bir anlaşmaya gerek yoktu. Fakat Lehman Brothers Yatırım Bankası'nın batışının ardından özellikle bazı işadamları IMF'den borç alınıp kurallara aykırı olmasına rağmen bu paranın bir yolunun bulunup kendilerine aktarmasını istediler.
Sorumsuzca borçlanıp riskleri dikkate almadan yatırım yapan işadamlarının ısrarlı talepleri ve onların medyada yarattıkları büyük gürültü sonunda hükümet IMF ile yeni bir anlaşma yapmaya adeta zorlandı. Başbakan Tayyip Erdoğan G-20 toplantısında IMF Başkanı'yla görüşüp IMF'yi Türkiye'ye davet etti.
IMF ile son dönemde destek kredisi anlaşması yapan ülkeleri sıraladığımızda, bu ülkelerin riskleriyle Türkiye'nin riskleri aynı kategoriye konamaz. Gabon, Pakistan, Ukrayna, Macaristan, Gürcistan, Honduras, İzlanda, Peru, Seyşel, Irak, Arnavutluk ve Letonya ile Türkiye aynı risk kategorisinde olamaz. Çünkü bu sayılan ülkelerde ödemeler bilançosu açığının büyük olması yanında kamu maliyesi de sürdürülemez durumda. Ama nasıl olduysa bazı sorumsuz kişiler tarafından Türkiye bu kategoriye zorla sokuldu.
IMF ile yapılacak 20. Destek Kredisi Anlaşması ile Türkiye IMF'den 15 ile 30 milyar dolar arasında değişebilecek tutarda bir kredi alacak. Türkiye'nin 2009'da finansman açığının 90 milyar dolar olacağını ileri sürüp ortalığı karıştıran Deustsche Bank'a üç ay önce destek verip evet doğru söylüyor diyenler şimdi IMF'den alınacak 20 milyar dolarlık bir destek kredisinin yeterli olacağını belirtiyorlar.
Peki ne oldu da Türkiye'nin ihtiyacı ihtiyacı20 milyar dolara indi? Çünkü sorumsuz iş çevreleri Türkiye'de panik yaratıp Hazine bono ve tahvil faizlerini yüzde 25'e çıkardılar. Şimdi Hazine bono ve tahvil faizleri yüzde 16 seviyesine inince kısa sürede havadan yüzde 9 kazanarak yurtdışına uğradıkları zararların bir kısmını kapattılar. Anlayacağınız yine vatandaşın sırtından para kazandılar.
Şimdi bu vurguncular ikinci bir karlı iş için ellerini ovuşturuyorlar. Nedir o ikinci karlı iş, diye sorarsanız" Eğer IMF'den alınacak destek kredisi 20 milyar doların altında olursa "bu tutar yetersiz" diyerek yeni bir iç şok yaratacaklar. Hükümet, görüşmelerde bu konuyu IMF'den bildirip manipülatörlerin iç şok yaratma arzularına karşı önlem almalı. Aksi takdirde yeni bir haksız kazanç imkanı daha sağlanacak.