Selâhaddin Çakırgil

Selâhaddin Çakırgil

‘Yeni Roma’ ve ‘Yeni Bizans’ta entrika bitmez

Bugünkü dünyada, B. Amerika ‘Yeni Batı Roma’, onun rakip kardeşi Rusya da, ‘Yeni Doğu Roma / Bizans’ rolünde.. 

Savaşlar, Birinci Dünya Savaşı öncesine kadar iki veya birkaç ülke arasında cereyan ediyordu. Diğer ülkelerin büyük çapta etkilenmeleri söz konusu olmuyordu. 

28 Haziran 1914’de ise.. Avusturya -Macaristan İmparatorluğu Veliahdı Franz Ferdinand ve hanımı Saraybosna’da bir sırb nasyonalisti tarafından hazırlanan bir suikast sonunda öldürüldüğünde,  suikastçı genç, bu eyleminin sonunda bir dünya savaşının çıkacağını ve 30 milyona varan insanın ve dünyadaki bütün insanî kazanımların yerle bir olacağının tahmin edemezdi herhalde..  Ama, o suikasdin hemen ardından, Avusturya’nın Sırbistan’a savaş açması, Rusya’nın Sırbistan’ın yardımına koşması;  Almanya’nın da Avusturya yanında yer alması, İngiltere’nin ve sonra da Fransa’nın, Almanya’ya karşı olan cephede, Osmanlı’nın ise aylarca süren tereddütlerden sonunda Almanya safında yer alması, Japonya’nın uzak doğuda hâkimiyet alanını genişletme çabaları derken, insanlığın eskiden bilmediği bir Dünya Savaşı modeli ortaya çıkıyordu.  

İlk Dünya Savaşı, böyle patlamış ve 30 milyon insanın hayatına mal olmuştu. 

*** 

O savaşın sonunda imzalanan ve ‘barışı yok eden barış’ diye anılan Versailles (Versay)Andlaşması’nın çok zâlimâne sonuçlarını düzeltmek ümidiyle patlak veren İkinci Dünya Savaşı’nda da kısa zamanda dünyanın birçok devletleri birbiriyle boğuştular ve o savaş da, 60 milyona yakın insanın hayatının sönmesi ve insanlığı esir alan ilk Atom Bombası’nın patlatılması barbarlığı ile noktalandı... 

Bu hatırlatmalar, bugünün dünyasının kavramakta zorlananlar için faydalı olabilir belki.. Bir yerdeki parlayan kıvılcım, bugün sadece mevzii bir yeri tutuşturmakla kalmıyor, bütün dünyayı ateşe ve kana bulayabilme istidadı gösteriyor. Bazıları, Türkiye’nin küçük bir terör teşkilatını ezmekte fazla düşünüp- taşındığını sanıyor. Halbuki, o terör örgütü değil, mes’elenin özü.. Düz mantıkla, onları ezip geçmek evet, mümkündür de.. Ama, o gibi örgütleri kendi emellerine göre oynatan emperial güçlerin satranç oyunu söz konusu.. Her birisi, birkaç hamle sonrasının düşünerek ve bir silâhlı savaş halinde kim kazanırsa kazansın, asıl kazananın kendileri olması hesabına dayanan bir global strateji takip ediliyor bugün Ortadoğu’da ve hele de Suriye - Irak merkezli olarak gizli  bir 3. Dünya Savaşı şeklinde sahneleniyor. 

*** 

Nitekim, önceleri Suriye Buhranı’na ilk 3 yıl hiç girmeyip pusuda bekleyen Rusya, şimdi Suriye rejimini yöneten ve onu ayakta tutmak için her şeyi göze alan bir noktada.. Amerika da, Suriye’nin yüzde 40’ını PKK/PYD güçlerine teslim etti ve orada teröre karşı mücadele etmek adı altında kendisine tam bağlı bir yeni güç merkezi oluşturmaya çalışıyor. Halbuki, Türkiye de, NATO üyesi bir ülke olarak Amerika’ya o mücadelede birlikte hareket etmeyi hatırlatıyordu. Ama konunun özü, teröre karşı mücadele değil, o bahaneyle mıntıkada yeni stratejik kazanımlar elde etmek... Nitekim, Raqqa’yı 4 yıldır ellerinde tutan IŞİD / DEAŞ güçlerinin elinden kurtarmasında kendilerine pâye verdiği bir terör örgütüne Amerika şimdi, onlardan kendisine yeni bir garson güç oluşturmak peşinde.. 

*** 

Türkiye bu oyunu bozmaya çalışıyor. Çünkü, yanı başında Suriye bölünüp yeni bir güç merkezi oluşturulacak.. Amerika, önce ‘30 binlik bir Sınır Güvenliği Ordusu kuracağı’nı açıkladı. Türkiye, kesin bir tavır sergileyince, geri adım atıp, ‘Yanlış anlatıldı, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anlıyoruz’ dedi. 

Türkiye’ye Rusya’ya yaklaşabilecek gibi bir görüntü de vererek karşı çıkınca, Amerika, ‘Hayır, inanmayın, öyle bir şey yok, Türkiye sınırında bir güvenlik gücü oluşturmayıpsadece alan güvenliğini sağlayacak bir istikrar gücüoluşturacağız’ demeye başladı. 

Türkiye, şimdi Afrin gibi küçük bir bölgeyle bile uğraştırılıyor. Orada da, Rusya taş koymaya ve kendi şartlarını dayatmaya çalışıyor. Orada da asıl mes’ele, Amerika - Rusya Satrancı’nda veya, ‘Batı Roma’ ile ‘Doğu Roma’nın hesaplaşması gibi bir şey.. 

Bu yazı toplam 1213 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar