Ahmet Taşgetiren
Ak Parti’de darbe endişesi var mı?
Peki bu böyle olmakla birlikte, adamın teki böyle bir rezalete imza attı diye, Türkiye darbe ihtimalini ciddi ciddi tartışmalı mıdır?
Türkiye’de bu işleri en iyi bilenlerden birisi Doğu Perinçek’tir, dersem yabana atmayın. Kulağının delik olduğu, Asker’in içini bildiği müsellemdir. O mesela “Türkiye’de darbe yapacak güç kalmadı” demiş. “Darbe silahlı güçle olur. FETÖ 15 Temmuz gecesi ezildi. Darbeyi kimle yapacaklar?” Bu sözler üzerine ancak “Ya Doğu Perinçek kendisine bağlı adamların darbe yapmasını gizliyorsa….” ihtimalinden bahsedilebilir. Hani 15 Temmuz’un püskürtülmesi başarısını değerlendirirken “Biz devreye girdik” gibi bir söz sarf etmiş, TSK bünyesindeki dostlarına, yandaşlarına, adamlarına artık ne derseniz… işaret etmişti. Öyle bir grup var mıydı, Perinçek’in spekülasyonu mu idi ayrı, ama böyle bir yapıyı var sayalım, eğer onlar bir hesap veya hareketlilik içinde değilse hangi güç darbe yapacaktı?
Kaldı ki, 15 Temmuz’dan bu yana, MİT olsun, bizzat darbe gecesi mağduriyeti yaşamış Milli Savunma Bakanı Akar olsun, evet o gece en yakınlarıyla imtihan olmanın da travmasıyla herhalde TSK’daki herkesin dosyasını didik didik etmişlerdir. O gece canı ile sınanan Cumhurbaşkanı’nın TSK’yı başıboş bırakması mümkün mü?
Nereden baksanız, eğer TSK dışında bir silahlı yapı yoksa “askeri bir darbe” ihtimali ciddiye alınır gibi gözükmüyor.
Kaftancıoğlu’nun “öyle veya böyle gidecekler”, ya da Özgür Özel’in “Saray darbesinin sonu geldi” gibi sözleri boşboğazlıktan ya da kuru sıkı siyasi söylevden öte bir kıymet-i harbiye taşır mı?
CHP’nin TSK içinde bir uzantısı var, Kaftancıoğlu ve Özgür Özel, onların yapacağı işten haber veriyor! Yani darbeyi haber veriyorlar, iyi mi?
Bu mudur?
Türkiye’de darbeler Amerika’nın bilgisi dışında olmaz, diye genel geçer bir kanaat vardır ya… Acaba Amerika’nın TSK içinde kullanacağı bir yapı var da darbeyi onlar mı gerçekleştirecek?
Bu gündemde en önemli soru bence şudur:
-Ak Parti bir darbe endişesi taşımakta mıdır?
CHP’nin iktidardan kurtulmak istediği açıktır. Diğer muhalefet partilerinin amacı da odur. FETÖ de bu iktidardan kurtulmak ister. Amerika’da kimi odaklar dahil dünyada da Erdoğan’dan kurtulmak isteyenlerin varlığı malumdur.
Türkiye’de iktidar değişiminin bir yolunun seçimler olduğu, diğer yolunun da maalesef darbeler olduğu biliniyor. Darbeler oldu Türkiye’de, iktidarlar değişti, acı olaylar yaşandı, en sonuncusu 15 Temmuz gecesi gerçekleşti, şükür ki püskürtüldü, buna rağmen yüzlerce insanın hayatına mal oldu.
4 sene geçti 15 Temmuz’un üzerinden… Bu dört yıl, TSK dahil tüm kurumların, hatta sivillerin güncel terminoloji ile ifade edersek “virüs taraması” ile geçiyor. İltisaklı – irtibatlı denilerek en olmaz ilişkiler bile takibat konusu olurken acaba darbe nüveleri gözden mi kaçtı?
Türkiye’yi “hala darbe yapılabilir bir ülke” olarak göstermek devleti yönetenlerin tercih edeceği bir iş mi, bilmem.
-Darbe girişimi olabilir ama biz canımızı ortaya koyarak onu önleriz!
Görüldüğü kadarıyla bu söylem seviliyor.
Bir de CHP’nin darbecilikle ilintisini canlı tutmanın siyasi getirisi dikkate alınmış olabilir.
Bu durumda “Türkiye hala darbe yapılabilir bir ülke” görüntüsünün Türkiye açısından götürdükleri ile “CHP’yi darbe ile ilişkili gösterme”nin siyasi açıdan getirisi arasında bir tercih yapılmış ve ikincisi tercih edilmiş gibi görünüyor.
Bu durumda soru şu hale geliyor: Acaba CHP’yi darbe ile ilişkilendirmenin siyasi getirisi var mıdır?
Şöyle bir değerlendirme yapılabilir: Bu gündem, Ak Parti’nin coşkulu tabanında “İşte biz burdayız” türü 15 Temmuz’la bağlantılı bir heyecan oluşturmuş gözüküyor.
Geniş toplum kesimleri ise hem can derdinde hem geçim derdinde. Hatta zengini fakiri ile. Şu anda iş adamlarının, tezgahı yeniden döndürebilme telaşı, evine zor ekmek götürenin sancısına karışmış durumda.
Yoksa saflık yapmayıp, “15 Temmuz öncesinde de darbe ihtimali ciddiye alınmamıştı” gibi kuşkuları ciddiye mi almalıyız? İki CHP’li tehdit eder gibi yapıp, darbeyi ihbar ediyor olmasınlar!