Hakan Albayrak
AK Parti'ye Kürt meselesi hakkında birkaç söz
İki milyon Kürt'ün oyunu alan Demokratik Toplum Partisi'ni tahkir ve tezyif ettiniz" Doğma-büyüme 'kimlik siyasetçisi' olan insanların şehri Diyarbakır'da "kimlik siyaseti yapanlar"ı topa tuttunuz"
"Ya Sev Ya Terk Et" diyenlere başkaldıran Hakkari'de bu sözü çağrıştıran sözler sarf ettiniz"
Üstelik, dağlardaki yakınlarına kavuşmak ve onlarla barış ortamında doya doya kucaklaşmak için gözünüzün içine bakan insanları "af gündemimizde yok" diyerek hayal kırıklığına uğrattınız...
Yani, Kürt Meselesi'nde ve onun bir uzantısı olan PKK meselesinde BÜTÜNÜYLE YENİ bir sayfa açmaya hazır olmadığınızı hissettirerek (veya böyle bir intiba uyandırarak) DTP'nin 'Kürtçe televizyon seçim yatırımıdır' gibi propagandalarına pabuç bıraktınız"
Bütün bunlara rağmen DTP'nin "kale"lerini düşürebileceğinizi zannettiniz.
Olacak şey miydi bu?
Güneydoğu ahalisinin kahir ekseriyeti "Yağma yok!" dedi.
Diyarbakır'da yüzde 60'lara, Hakkari'de yüzde 70'lere tırmanan DTP oylarının tercümesi budur.
"Olsun, biz ilkelerimizin gereğini yaptık. Kimlik siyasetine prim vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz" deyip geçebilir misiniz?
Nasıl geçersiniz?
Kendinizle çelişiyorsunuz!
"TRT-Şeş"i kurarak ve üniversitelerde Kürt enstitüleri kuracağınızı taahhüt ederek bal gibi de 'prim' verdiniz "kimlik siyaseti" dediğiniz şeye.
İyi de yaptınız.
Ve "Kürtçü gibi görünürsek bizi terk ederler" diye düşündüğünüz Orta Anadolu seçmeni sizi terk etmedi, tam tersine sizi abat etti.
Ama yanlış söylemleriniz doğru icraatınızı gölgelediği için Güneydoğu'daki potansiyel oylarınız DTP'ye gitti.
Mevcut oylarınızı bile koruyamadınız.
Oylar bir yana"
PKK'nın -dolayısıyla DTP'nin- bir parantezden ibaret olmadığını, 85 yıllık cumhuriyet tarihinin 30 yılına (en az üçte birine) damgasını vurduğunu, Türkiye'nin en 'kurumlaşmış' toplumsal gerçeklerinden biri haline geldiğini ve onun toplumsal köklerini görmezden gelerek yahut hafife alarak geliştireceğiniz hiçbir formülün memleketi huzura kavuşturmaya yetmeyeceğini ne zaman idrak edeceksiniz?
"Devlet geçmiş hataları için resmen özür dilesin", "Cumhuriyet tarihinde yepyeni bir sayfanın açıldığı resmen ve en ufak bir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortaya konulsun", "Diyarbakır Askeri Cezaevi'ndeki korkunç mezalimin açtığı şiddet yoluna girenler ve genel olarak PKK'lılar için doğru dürüst bir 'eve dönüş yasası' / bütün memleket için doğru dürüst bir 'kan davasına nokta yasası' çıkarılarak geçmişe sünger çekilsin, herkesin mutlu olacağı yepyeni bir Türkiye müjdelensin" deyip duruyorum, ama, devletin ve dahî hükümetin aymazlığı böyle devam ederse, bu dediklerimin bile meseleyi çözmeye yetmeyeceği bir yere doğru sürüklenebiliriz.