Bazıları hâlâ korkuyor... Darbeci Baro'nun "Baron"ları gibi!

"Kor­ku, dağ­la­rı bek­ler" de­miş ata­la­rı­mız ve ek­le­miş­ler; "Kor­ku­nun ece­le fay­da­sı yok­tur."
 
İn­san­lar, bir şey­ler­den kor­kar­lar... Ki­mi "ki­şi"ler­den kor­kar, ki­mi "ku­rum"lar­dan, ki­mi de "Hü­kü­met"ten...
 
Ba­zı­la­rı­nın "kor­ku"la­rı da bir "ve­him"e ve bir "pa­ra­no­ya"ya dö­nü­şür!..
 
Dün de yaz­dı­ğım gi­bi;
 
Hü­kü­met'in "13 ye­ni vi­la­ye­ti Bü­yük­şe­hir sta­tü­sü­ne ka­vuş­tu­ra­cak ta­sa­rı­sı"ndan, CHP'nin kor­ku­su "2 ili kay­bet­mek"tir... MHP'nin kor­ku­su ise "et­nik böl­ge­ler" ve "ay­rı­lık­çı yö­ne­tim­ler" oluş­ma­sı ih­ti­ma­li­dir.
 
İşin doğ­ru­su;
 
AK Par­ti'nin ik­ti­da­ra gel­me­sin­den bu ya­na, he­men her­ke­sin bir kor­ku­su ol­du.
 
Ma­lûm;
 
"Er­ge­ne­kon"cu­lar, da­ha hiç­bir "ic­ra­at" yap­ma­yan Hü­kü­met'in, "Tür­ki­ye'yi şe­ri­ata gö­tü­re­ce­ğin­den" kork­tu­lar ve bu­nu ön­le­mek için de 2004 yı­lın­dan iti­ba­ren; kod ad­la­rı "Ayı­şı­ğı, Sa­rı­kız ve El­di­ven" olan "dar­be plan­la­rı" ha­zır­la­dı­lar.
 
"BO­ŞU­NA KORK­MU­ŞUZ!.."
 
"La­ik­çi çev­re­ler"in kor­ku­su ise, "cun­ta­cı as­ker­ler"den pek fark­lı de­ğil­di... On­lar da; "AK Par­ti'nin gel­me­si" ile "top­lu­mun için­de­ki din­dar­lık da­mar­la­rı­nın ka­ba­ra­ca­ğı"ndan, "ma­hal­le bas­kı­sı­nın ar­ta­ca­ğı"ndan, "Ne­den na­maz kıl­mı­yor­sun?.. Ne­den oruç tut­mu­yor­sun?.. Ne­den ba­şı­nı ört­mü­yor­sun?.. Ni­ye iç­ki içi­yor­sun?.. Ni­ye mi­ni etek gi­yi­yor­sun?.. Ni­ye ya­rı çıp­lak do­la­şı­yor­sun?" so­ru­la­rı­nın so­ru­la­ca­ğın­dan ve ken­di­le­ri­ne "bas­kı" uy­gu­la­na­ca­ğın­dan kor­ku­yor­lar­dı...
 
Bun­la­ra gö­re;
 
Tür­ki­ye "İran" ola­cak­tı!..
 
Ya da "Ma­lez­ya­lı­la­şa­cak"tık!..
 
Ara­dan 10 yıl geç­ti...
 
Ama;
 
Bo­ğa­zi­çi Üni­ver­si­te­si Si­ya­set Bi­li­mi ve Ulus­la­ra­ra­sı İliş­ki­ler Bö­lü­mü Baş­ka­nı Prof. Dr. Ha­kan Yıl­maz yö­ne­ti­min­de ve Açık Top­lum Vak­fı'nın des­te­ğiy­le ya­pı­lan "Tür­ki­ye'de Mu­ha­fa­za­kar­lık: Ai­le-Cin­sel­lik-Din" ad­lı araş­tır­ma, "la­ik­çi çev­re­ler"in tüm kor­ku­la­rı­nı bo­şa çı­kar­dı...
 
Kor­ku­la­rı bo­şu­nay­mış...
 
Evet, top­lum­da "din­dar­lık" ha­la önem­li bir yer tu­tu­yor... İn­san­lar, ik­ti­dar­da "din­dar bir baş­ba­kan" gör­me­yi ter­cih edi­yor... Ama, "inan­cı­na ay­kı­rı" bir ha­yat sü­ren di­ğer in­san­la­ra ve hat­ta "kom­şu"su­na bi­le "ta­ham­mül" ede­bi­le­ce­ği­ni söy­lü­yor.
 
Siz­le­ri "ra­kam"la­ra boğ­mak is­te­mem ama araş­tır­ma­nın özü şu: Top­lum, son 10 yıl­da bü­yük bir "de­ği­şim" ve hat­ta bü­yük bir "dö­nü­şüm" ya­şa­mış!..
 
"Öte­ki"ne son de­re­ce an­la­yış­lı!..
 
"Öte­ki­leş­tir­me"ye şid­det­le kar­şı!..
 
Uzun la­fın kı­sa­sı;
 
Hay­li "yu­moş" ol­mu­şuz!..
 
Bu­nu hay­ra yor­mak mı ge­re­kir, yok­sa "ko­kuş­ma ve çü­rü­me­nin ayak ses­le­ri" ola­rak mı gör­mek ge­re­kir, ay­rı­ca tar­tı­şıl­ma­lı­dır.
 
Gö­rü­nen ger­çek şu­dur:
 
AK Par­ti'nin 10 yıl­lık ik­ti­da­rın­da; "kor­ku"la­rın hiç­bi­ri ger­çek­leş­me­miş, bu­nun ak­si­ne "öz­gür­lük ve eşit­lik" vur­gu­su ya­pan­la­rın ora­nı art­mış­tır!..
 
M. Ali Bi­rand'ın de­di­ği gi­bi;
 
"Kork­tu­ğu­muz ba­şı­mı­za gel­mi­yor ga­li­ba!"
 
BA­RO­LA­RA ÇE­Kİ­DÜ­ZEN!
 
Ta­biî, "top­lum"un "kor­ku"la­rın­dan kur­tul­muş ol­ma­sı, "bi­ri­le­ri"nin ha­la "kor­ku çu­ku­ru"nda de­be­len­di­ği ger­çe­ği­ni or­ta­dan kal­dır­mı­yor...
 
Evet, "bi­ri­le­ri" ha­la kor­ku­yor.
 
Me­se­la, "Ba­ro"la­rın kor­ku­su.
 
Pe­ki, ne­den kor­ku­yor­lar?..
 
Efen­dim;
 
AK Par­ti Or­du Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ha­ma­rat ta­ra­fın­dan Mec­lis'e bir "ka­nun tek­li­fi" ve­ril­miş... Tek­lif; "Tür­ki­ye Ba­ro­lar Bir­li­ği ve Ba­ro se­çim sis­te­mi­nin de­ğiş­ti­ril­me­si"ni, "TBB'ye de­le­ge se­çi­min­de, üye sa­yı­sı faz­la olan bü­yük il­le­rin ba­ro­la­rı­nın ağır­lı­ğı­nın kal­dı­rıl­ma­sı"nı ön­gö­rü­yor­muş!..
 
İs­tan­bul Ba­ro­su Baş­ka­nı Ümit Ko­ca­sa­kal; kol­tu­ğu­na "rap­ti­ye" ko­nul­muş gi­bi, hop otu­rup, hop kalk­mış!..
 
"Bu gi­ri­şim" de­miş;
 
"Uyum­lu yar­gı­dan son­ra, uyum­lu Ba­ro­lar Bir­li­ği adı­mı­dır!"
 
Açık ve net söy­le­ye­yim; AK Par­ti Or­du Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ha­ma­rat, böy­le bir ka­nun tek­li­fi ver­mek­te geç bi­le kal­mış­tır.
 
Zi­ra, "TBB'de­ki ve Ba­ro'lar­da­ki se­çim sis­te­mi"nin de­ğiş­ti­ril­me­si ge­rek­ti­ği­ni bu kö­şe­de de­fa­lar­ca yaz­dım.
 
En son 4 Ağus­tos 2012 ta­rih­li ya­zım­da, "Ba­ro'da­ki des­pot uy­gu­la­ma"ya dik­kat çek­miş ve "se­çim"ler­de "Nis­bî Tem­sil Sis­te­mi" uy­gu­lan­ma­sı­nı tek­lif edip, de­mi­şim ki;
 
Şu ha­le ba­kın;
 
İs­tan­bul Ba­ro­su; "Ka­sım ayın­da­ki se­çim­ler" ön­ce­sin­de "2008 yı­lı tak­ti­ği"ni uy­gu­la­ma­ya baş­la­mış!..
 
Ümit Ka­ba­sa­kal mı,
 
Ümit Ko­ca­sa­kal mı,
 
Yok­sa Ümit Ka­ra­sa­kal mı ol­du­ğu­nu bir tür­lü öğ­re­ne­me­di­ğim son de­re­ce ag­re­sif ve iti­ci zat; "Staj Eği­tim Mer­ke­zi'ne ba­şör­tü­lü sok­ma­ma" uy­gu­la­ma­sın­dan son­ra, "ya­sa­ğın sı­nı­rı"nı da­ha da ge­niş­let­miş!..
 
Ba­ro, şim­di de "mah­ke­me dı­şın­da" ya­sak uy­gu­la­ma­ya baş­la­mış!..

"Ad­li­ye"ler­de­ki ba­zı bi­rim­le­re ası­lan "uya­rı" ya­zı­la­rın­da de­ni­li­yor­muş ki;
 
"Ba­ro oda­la­rı, ic­ra mü­dür­lük­le­ri, mah­ke­me ka­lem­le­ri ile cum­hu­ri­yet sav­cı­lık­la­rı nez­din­de gö­re­vin ka­mu­sal ni­te­li­ği se­be­biy­le ke­şif ve ha­ciz ma­hal­le­rin­de de tür­ban ta­kıl­ma­ma­sı ge­rek­mek­te­dir!"
 
An­la­şı­lan o ki;
 
Ümit Ko­ca­sa­kal, bu ya­sak­lar­la "se­çi­mi ga­ran­ti­le­me­yi" he­sap­lı­yor!..
 
Ka­ba­hat on­da de­ğil!..
 
Ka­ba­hat, "na­sıl ol­sa ka­za­na­ma­yız" di­ye­rek "oy­la­ma­ya" git­me­yen mü­te­dey­yin avu­kat­lar­da!..
 
Ve de, Hü­kü­met'te!..
 
Evet, evet: Hü­kü­met'te!..
 
Ni­ye mi?..
 
Ba­kın, an­la­ta­yım...
 
Ma­lûm­la­rı­nız ol­du­ğu üz­re;
 
7 Ka­sım 2010'da İs­tan­bul Ba­ro­su için Ha­liç Kong­re Mer­ke­zi'nde bir se­çim ya­pıl­dı ve se­çi­mi "Ön­ce İl­ke Gru­bu" ada­yı Doç. Dr. Ümit Ko­ca­sa­kal ka­zan­dı... Böy­le­ce, Ko­ca­sa­kal; "te­le­viz­yon­lar­da­ki caz­gır­lık­la­rı"nın da kar­şı­lı­ğı­nı al­mış ol­du!..
 
Ko­ca­sa­kal, 19 bin 816 avu­ka­tın oy kul­lan­dı­ğı se­çim­de en ya­kın ra­ki­bi o za­man­ki baş­kan Mu­am­mer Ay­dın'a 1560 oy fark ata­rak 6 bin 80 oy ile baş­kan se­çil­di.

Se­çim­de Mu­am­mer Ay­dın 4 bin 520, Hu­ku­kun Üs­tün­lü­ğü Plat­for­mu ada­yı avu­kat Sa­tıl­mış Şa­hin 4 bin 55, Çağ­daş Avu­kat­lar Gru­bu ada­yı avu­kat Ke­mal Ay­taç 3 bin 247, Ka­tı­lım­cı Avu­kat­lar Gru­bu ada­yı avu­kat Mus­ta­fa Ke­mal Gün­gör 1236 ve Öz­gür­lük­çü Hu­kuk Plat­for­mu ada­yı avu­kat Fev­zi Çe­lik 678 oy al­dı.
 
Ra­kam­la­rı özel­lik­le ver­dim ki; alı­nan oy­lar ara­sın­da­ki "fark" gö­rü­le­bil­sin!..
 
Gör­dü­ğü­nüz gi­bi;
 
"Baş­kan" se­çi­len aday ile di­ğer aday­lar ara­sın­da­ki fark 1500-2000 ci­va­rın­da!..
 
Ama, "6 bin" oy alan grup, "yüz­de 30" oy ora­nı ile "bü­tün yö­ne­ti­mi be­lir­le­me" yet­ki­si ka­za­nır­ken, onun ge­ri­sin­de ka­lan "top­lam 13 bin oy" ya­ni "yüz­de 70" oy alan grup­lar, "hiç tem­sil edil­mi­yor"lar!..
 
NİS­BÎ TEM­SİL UY­GU­LAN­SA!
 
Bu du­rum;
 
Özel­lik­le CHP'ye "ka­pak" ol­sun!..
 
Öy­le ya;
 
CHP'nin "ye­ni ana­ya­sa" şart­la­rın­dan bi­ri de "se­çim ba­ra­jı­nın dü­şü­rül­me­si" idi ya!
 
"Yüz­de 10 ba­ra­jı" dü­şü­rül­sün ki; "da­ha kü­çük par­ti­ler" de Mec­lis'te "tem­sil" edi­le­bil­sin is­ti­yor­lar ya!..
 
İş­te, tam sı­ra­sı­dır...
 
Bu "tek­lif"in, ilk ön­ce "CHP'nin ar­ka bah­çe­si" olan "Ba­ro"lar­da ve­ya "Oda"lar­da uy­gu­lan­ma­sı ge­re­kir!..
 
Kal­dı ki, bu­nun için "ana­ya­sa"yı de­ğiş­tir­me­ye de hiç ge­rek yok...

Sa­de­ce "ka­nun" de­ğiş­se ye­ter!..
 
"Ka­nun de­ği­şir" de, "Ba­ro" ve "Oda"lar­da, tıp­kı Mec­lis'te ol­du­ğu gi­bi "Nis­bî Tem­sil Sis­te­mi" uy­gu­la­nır­sa, o za­man "3-4 bin oy" alan "grup"lar, bo­şa kü­rek sal­la­ma­mış, ya­ni, hiç ol­maz­sa, "1 ve­ya 2 üye"le­ri­ni yö­ne­ti­me sok­muş olur­lar!..
 
Ba­na ka­lır­sa;
 

CHP, eğer "se­çim ba­ra­jı­nın dü­şü­rül­me­si" tek­li­fin­de, ya­ni "tem­sil­de ada­let" gö­rü­şün­de "sa­mi­mi" ise, bu­nu; ken­di zih­ni­ye­tin­de­ki "Ba­ro ve Oda se­çim­le­ri"nde gös­ter­me­li, bir "ka­nun tek­li­fi"yle, bu­ra­lar­da­ki "tek ses ha­ki­mi­ye­ti"ne son ver­me­li­dir.
 
Öy­le sa­nı­yo­rum ki;
 
CHP böy­le bir "tek­lif"te bu­lu­nur­sa, Hü­kü­met de bu­nu des­tek­le­ye­cek­tir.
 
Böy­le bir "ka­nun" çı­ka­rı­lır­sa;
 
Bu ku­ru­luş­lar­da "se­çi­me gi­ren grup­lar" da, ay­nen Mec­lis'te ol­du­ğu gi­bi "güç­le­ri ora­nın­da tem­sil" edi­lir­ler!..
 
Me­se­la Ba­ro­lar Bir­li­ği ve­ya il­ler­de­ki "ba­ro" se­çim­le­ri­ne "bir­kaç grup" ka­tı­lı­yor!..
 
Ama, ne olu­yor?..
 
Bi­raz ön­ce ifa­de et­ti­ğim gi­bi; "en faz­la oyu" alan grup, ba­ro­yu "tek ba­şı­na" yö­ne­ti­yor!..

Ay­nen "dik­ta­tör­lük" gi­bi!..
 
Oy­sa, Mec­lis'te­ki gi­bi ol­sa, ya­ni "her gru­bun tem­sil­ci­si" ol­sa, Ba­ro da, TMMOB de, "de­mok­ra­tik bir ya­pı"ya ka­vu­şur!..
 
Ma­dem her yer­de "de­mok­ra­si" is­te­ni­yor, bu­na en ön­ce TMMOB ve Ba­ro'lar gi­bi ku­ru­luş­lar ri­ayet et­me­li, "de­mok­ra­si"yi ilk ön­ce ken­di­le­ri uy­gu­la­ma­lı­dır!..
 
O za­man "key­fi­lik"ler de, "da­yat­ma"lar da, "ya­sak­çı­lık"lar da, "des­pot­lu­ğa va­ran dik­ta­tör­lük­ler" de so­na erer!..
 
Söy­le­yin Al­lah aş­kı­na;
 
Eğer Ba­ro'lar­da ve Oda'lar­da "Nis­bi Tem­sil Sis­te­mi" uy­gu­lan­sa, Ümit Ko­ca­sa­kal gi­bi­ler bu ka­dar "fa­şist", bu ka­dar "des­pot" ve bu ka­dar "ben yap­tım ol­du"cu ola­bi­lir mi?..
 
İs­ter is­te­mez;
 
"Den­ge"le­ri dü­şü­nür­ler...
 
De­mek is­ti­yo­rum ki;
 
"Ba­şör­tü­sü öz­gür­lü­ğü" ya "ana­ya­sal bir te­mi­nat" al­tı­na alı­nır ve "her yer­de ser­best" bı­ra­kı­lır ya da Ba­ro ve Oda'la­ra bir çe­ki­dü­zen ve­ri­lir!..
 
Hü­kü­met, bu işe bir an ön­ce el at­ma­lı bu ya­sak­la­ra son ver­me­li­dir.

FA­ŞİST DÜ­ZEN YI­KIL­MA­LI
 
Gö­rü­yor­su­nuz ya;
 
Ya­pıl­ma­sı ge­re­ke­ni ay­lar, yıl­lar ön­ce söy­le­mi­şiz... AK Par­ti Or­du Mil­let­ve­ki­li Mus­ta­fa Ha­ma­rat'ın tek­li­fi Mec­lis'te ka­bul edi­lir­se; "Ba­ro"lar­da­ki "des­pot"lar ve "Oda"lar­da­ki "dik­ta­tör"ler el­bet­te ra­hat­sız ola­cak­lar ve el­bet­te "kork­tuk­la­rı baş­la­rı­na ge­le­cek"tir!..
 
Ama ora­lar­da "fa­şist dü­zen"e son ve­ril­me­si ve "des­pot"la­rın ala­şa­ğı edil­me­si ile de "on­bin­ler­ce avu­kat" ra­hat­la­ya­cak ve bun­dan böy­le, hiç kim­se "ben yap­tım ol­du" di­ye­me­ye­cek­tir!..
 
Şim­di Ko­ca­sa­kal kork­sun!..
 
Ve dü­şün­sün... Eğer "fa­şist bas­kı"lar yap­ma­say­dı; aca­ba bu "ya­zı"lar ya­zı­lır, bu "tek­lif"ler ya­pı­lır mıy­dı?..
 
"Zu­lüm"le kral­lar bi­le pa­yi­dar ola­ma­mış­lar­dır ki, Ko­ca­sa­kal ol­sun!..
 
İn­şal­lah an­la­ya­cak ka­pa­si­te­si var­dır...
 
Haa, di­yor­muş ki;
 
"Ba­ro­la­rı ele ge­çir­me­ye ça­lı­şı­yor­lar. Ba­kın uyum­lu yar­gı­dan son­ra bir de uyum­lu ba­ro is­te­ni­yor... Ba­ro­la­rı ni­ye ele ge­çir­mek is­ti­yor­lar?.. Çün­kü Ba­ro­lar Bir­li­ği'nin cid­di bir eko­no­mik gü­cü var. Bir de hu­ku­ka ay­kı­rı ka­nun­lar çı­ka­rır­ken mut­la­ka mu­ha­tap al­dık­la­rı Ba­ro­lar Bir­li­ği ol­du­ğu için ele ge­çi­ril­miş bir Ba­ro­lar Bir­li­ği, hu­ku­ka ay­kı­rı ka­nun­la­rı meş­ru­laş­tı­ra­cak."
 
Bu söz­le­ri üze­ri­ne, Bay Ko­ca­sa­kal'a şu so­ru­yu sor­mak la­zım;
 
"Ele ge­çi­ril­mek is­te­nen bir yer, bi­ri­le­ri ta­ra­fın­dan za­ten ele ge­çi­ril­miş de­mek de­ğil mi­dir?.. Yok­sa, Ba­ro'yu siz ele ge­çir­di­niz de, ver­mek mi is­te­mi­yor­su­nuz?!?"
 
Siz orada "Baron" musunuz,
 
Yok­sa des­pot bir "Şaron" mu?..
 
Öy­le ya;
 
O da "Müs­lüman"lara taham­mül­süz­dü!..
 
Kor­kun, kor­kun;
 
"Baro'ya adalet" geliyor!..

 
Unut­mam, unu­ta­mam!
 
AK Par­ti ku­rul­du­ğun­da; ku­ru­cu üye­ler ara­sın­da "6 ba­şör­tü­lü" var di­ye, on­la­rın "ku­ru­cu üye­lik­ten çı­ka­rıl­ma­sı­nı" is­te­yen sen­sin!..
 
AK Par­ti Ge­nel Baş­ka­nı Tay­yip Er­do­ğan'ın; oku­du­ğu "şi­ir" yü­zün­den mah­kû­mi­ye­ti­ni ge­rek­çe gös­te­rip, o gün­kü Hür­ri­yet ga­ze­te­si­nin; "Si­ya­sî ha­ya­tı bit­ti!.. Muh­tar bi­le ola­maz" baş­lık­la­rı­nı at­ma­sı­na yol açan ve Er­do­ğan'ın "mil­let­ve­ki­li ada­yı" ola­ma­ya­ca­ğı­nı, hem de alen­gir­li yol­lar­dan söy­le­yip, uy­gu­la­yan sen­sin!..
 
Cum­hur­baş­ka­nı Ab­dul­lah Gül'ün aday­lı­ğı es­na­sın­da; "367 ucu­be­si"ni icat eden ve "oy­la­ma­ya 367 mil­let­ve­ki­li ka­tıl­maz­sa, oy­la­ma ge­çer­siz sa­yı­lır" di­ye­rek; hem Tür­ki­ye'yi "ka­os"a sü­rük­le­yen, hem de ay­lar­ca meş­gul eden sen­sin!..
 
Şim­di kalk­mış, di­yor­sun ki;
 
"Ba­zı olay­la­rın unu­tul­ma­sın­da ya­rar var... Eğer bun­lar bir kan da­va­sı ha­lin­de de­vam eder­se, bu­nun da­ha bü­yük sı­kın­tı­lar ya­ra­ta­ca­ğın­dan en­di­şe ede­rim... Unut­mak, ba­zen iyi­dir."
 
Böy­le ko­nu­şur­ken, he­sap ver­mek­ten kur­tu­la­ca­ğı­nı mı sa­nı­yor­sun Bay Sa­bih Ka­na­doğ­lu?..
 
Sen unu­ta­lım di­yor­sun ama, Tür­ki­ye'ye ya­şat­tık­la­rın unu­tu­lur gi­bi de­ğil!.. Kan da­va­sı­nı baş­la­tan ve yıl­lar­ca sür­dü­ren sen­sin... Bu­nun he­sa­bı­nı ver­dik­ten son­ra, bel­ki biz de unuturuz!..

yeniakit

Bu yazı toplam 934 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar