Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Birileri boş durmuyor!

Daha önce AK Parti ve HDP binalarına saldırılmıştı, son olarak MHP seçim irtibat bürosuna saldırdılar..

Seçime kadar bu saldırılar devam edecek gibi gözüküyor..

Birileri büyük şehirlerde halkı sokağa çekmeye çalışıyor, üniversiteleri karıştırmak istiyor ama halk bu tür kışkırtmalara itibar etmiyor..

Tetikçinin kim olduğu ya da hedefi çok da önemli değil onun için. Ses getirsin, toplumda, korku, panik havası oluştursun yeter..

Bu kirli oyunun arkasında kimler var, yerli ve yabancı sponsorları kimler, üç aşağı-beş yukarı bunlar belli. Bunların mediadaki, piyasadaki, siyaset dünyasındaki destekçileri de belli.. 

Halkın bu kışkırtmalara kapılmaması önemli. Bir o kadar önemli olan da, istihbarat faaliyetlerindeki başarı ve sonuçta eylem gerçekleşse bile yapanın yanına kâr kalmaması..

Siyasiler de, artık şunu görüyorlar, keskin sirke küpüne zarar veriyor..

İsrail, Esed ya da paralel yapı da daha önce mangalda kül bırakmadıkları için bugün aslında söyleyecek fazla bir şeyleri yok. Ya da söylemlerinin şiddetini daha da artıramayacaklar, çünki hepsini tükettiler..

HDP, CHP daha şiddetli, daha yüksek sesle ne söyleyecekler daha.. Hırçınlıkları AK Parti içinde dayanışmaya, tarafsızların AK Parti’ye yönelmesine sebeb oluyor. Kendi tabanlarında ise çözülmeye sebeb oluyor..

Böyle giderse AK Parti’nin seçim kampanyası yapmasına gerek yok. AK Parti’nin iktidar olması için CHP, MHP, HDP’den kaçanlar yeter..

HDP HDP’liğini yapıyor. Barajı aşamazsak, hesap sorarız havasındalar. Bu nasıl demokrasi ve adalet anlayışı ise. Ucu kendilerine dokunana kadar ses çıkarmadılar.. “Anayasa değişikliği yapılsın, destek verin” dendi karşı çıktılar. Daha önce bağımsız girdiler. Kazanırlarsa iyi, kazanmazlarsa tartışma çıkaracaklar..

Paralelciler, “bir kriz çıksa da iktidarı köşeye sıkıştırsak” diye bekliyorlar..

Piyasaya bakar mısınız, hem dolar, hem faiz, hem de altın yükseliyor.

Var mı böyle bir şey! İyi saatte olsunlar iş başında anlaşılan..

Görünen o ki, meclis 3 partinin grub kurduğu bir meclis olacak.. AK Partiyine iktidar olacak, Hem de daha güçlü. CHP daha da zayıflamış bir ana muhalefet. Yerinde sayan bir MHP..

CHP ve MHP listesi, bugünkü meclise göre daha az radikal isimlerden oluşuyor.. Bu da önemli bir husus.. Yine her kesimden olumsuz birtakım isimler meclise girecek olsa da, aday profiline bakıldığında, düne göre daha iyi bir meclis oluşacak diyebiliriz.. Olması gereken, olabilecek olan daha iyi bir meclisti aslında. Bu hayallerimiz, umudumuz şimdilik başka bahara kaldı!

MHP’yi bilmem ama, seçimden sonra CHP’yi ciddi bir iç hesaplaşma bekliyor.. CHP bölünebilir. Sorun sadece genel başkanın kim olacağı ile ilgili değil. CHP’nin yeni kimliği ve yeni yol haritası konusunda tabanda da tavanda da, derin mahfillerde de ciddi bir görüş ayrılığı var.. CHP bugünkü hali ile yanar döner bir parti durumunda.. Kılıçdaroğlu herkese mavi boncuk dağıtıyor.. Bir yamalı bohça görüntüsü veriyor.. Her kafadan bir ses çıkıyor.. Biri bir başka şey söylüyor, öteki başka bir şey..  Kılıçdaroğlu’nun gitmeye niyeti yok. Ama muhalefetin de tahammülü ha tükendi tükenecek.. Aslında Kılıçdaroğlu sürekli AK Parti’ye saldırarak partiyi bir arada tutmaya çalışıyor.. Ama nereye kadar..

Seçimden sonra hem CHP, hem de HDP de ciddi bir hesaplaşma olacağını düşünüyorum. Aynı şekilde BBP ve SP’de de bundan sonrası için bir sorgulama başlayacaktır..

Tabii, en trajik hesaplaşma CHP’de yaşanacak.. Horozu çok olan köyde sabah geç olurmuş.. CHP Kemalistlere mi dert anlatsın, asker emeklilerine mi, solculara mı dert anlatsın, sosyal demokratlara mı? Ergenekoncuların avukatlığını mı üstlenecek, Paralelcilerin peşine mi takılacak.. Türkçülükmü yapacak Kürtçülük mü? Alevilere mi sahip çıkacak, Sünnilere mi yaklaşacak.. Sermayeye mi yakın duracak işçilere mi? Köylülerden yana mı olacak şehirlilerden yana mı? Demokrasiden yana mı olacak otoriter devletten mi? CHP’de hemen hemen hiçbir konuda görüş birliği yok..Hayalleri, fikirleri, umutları, korkuları çok farklı.. Gidecekleri yeri de bilmiyorlar.. Her şeye karşı çıkmayı, “hayır” demeyi marifet biliyorlar.. Dün “evet” dediklerine, bugün “hayır” diyebiliyorlar..

CHP’nin de, MHP’nin de miadı doldu aslında.. HDP de öyle, “ulus devlet” hayalleri ile demokrasi soslu bir diktatörlük peşinde koşuyorlar.. Dayandıkları kavramlar, kurumlar, uluslararası düzen de çöküyor..

Tam da böyle bir zamanda, birileri saldırıyor.. Çünki başka çözümleri, yapabilecekleri bir şey yok..

Önümüzdeki hafta sıcak geçecek önemli bir hafta olacak.. Kesin aday listeleri açıklanacak ve önemli günler yaşanacak, önemli açıklamalar yapılacak ve mayıs ayına dolu dizgin gireceğiz..

Bu süreçte kim ne yaparsa, yaptıkları şeylerin ve söyledikleri sözlerin, kendi niyetleri ne olursa olsun, bunların toplum tarafından nasıl anlaşıldığına da dikkat etmesi gerekecek.

Yoksa birileri Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan da olabilir.. Fırlattıkları bumerang hedefine ulaşmayacak olursa, dönüp sahibini vurabilir..

Benden söylemesi. Son pişmanlık fayda vermez.. “Dostlar alışverişte görsün” kabilinden yapılan işler de kimseye fayda vermeyecektir.. Milletin bu tür gösterilere karnı tok..

Sandıkta göreceğiz, bakalım el mi yamanmış, bey mi? Sonunda herkes boyunun ölçüsünü alacak..

Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 1293 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar