Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Birileri seçimleri engellemek istiyor!

 

Sıkı durun! Birileri düğmeye bastı.. Şubat’tan itibaren her yolu deneyecekler.. Türk-Kürt, Alevi-Sünni, sağ-sol, liberal, yedekler de dahil herkesi “topyekun savaş” için cepheye çağıracaklar..

İsrail ve Esad hazır kıta bekliyor zaten!

Adana-Osmaniye, Antep, Hatay hattına dikkat! Bana kalırsa, bu illerin valilikleri arasında bir kırmızı hat oluşturulmalı. Hatta Mersin de bu zincire eklenebilir..

Ellerinden geleni arkalarına koymayacaklar..

İstanbul ve çevresi, Ankara, Adana-Hatay hattı, Diyarbakır, Hakkari, Van, Trabzon, İzmir, Kayseri, Afyon gibi bölgeler son derece hassas..

Yöntemleri belli, ekonomik kriz, siyasi kriz ve terör..

Bakarsınız ülkeyi yöneten tepe isimler yanında, toplumsal kargaşaya yol açacak isimlere ve grublara da yönelebilirler.. Bu arada paralel yapıdan birileri de hedef seçilebilir..

İstanbul ve Ankara için şubat başından itibaren dikkatli olmak gerek. 15 Şubat’tan sonra Adana-Hatay hattı önemli..

İddiaya göre paralel yapının Ankara’da, İstanbul’da koordinasyon merkezleri var.. Değişik seviyelerde istişarelerin yapıldığı bir networke sahipler.. Abiler karargahların kararlarını bu kuryeler üzerinden ülke içinde ve dışında alt birimlere iletiyor.. Kendilerine göre iyi bir düzen kurmuşlar, ama biliniyor ve izleniyorlar..

Görünen o ki, seçimlerden yine AK Parti büyük bir başarı ile çıkacak. CHP ve MHP’nin bir varlık göstermesi pek mümkün gözükmüyor.. O zaman AK Parti’nin engellenmesi ve parti içinde bir çözülme olması gerek. Onun için de zamana ihtiyaç var. İlk akla gelen yöntemse, seçimlerin ertelenmesi.. Onun içinde kaos, karmaşa, kriz gerekli.. Geçen gün Şentop da aynı konuya değindi. Bazı hakim ve savcılar eş-dost sohbetinde, “istersek martta seçim olmaz, hazirana kadar da hükümet gider” gibi laflar ediyorlarmış.. Bir yandan kendi tabanlarına moral veriyorlar, öte yandan da meydan okumaya devam ediyorlar..

Böyle bir yola saptığınızda arkasının gelmesi gerek..

AK Parti’den istifa edenler nereye gidecek. CHP’de hayat yok. MHP de olmaz. BDP hiç olmaz. Yeni bir oluşum zaman alacak olan bir süreç.

Birileri BBP’yi sanki bu kirli oyuna çekmek ister gibi bir hava içinde.. BBP’yi paralel devletin Truva atı yapmak istiyorlar gibi sanki, ama ben BBP’nin aklıselim sahibi insanlarının bu oyuna geleceklerini sanmıyorum.. Paralel yapının taşeronu bir BBP, Muhsin Yazıcıoğlu’nun kurduğu parti olamaz!

Tabii birileri sırça köşkte kendi başına gelin-güvey oluyor.. Üzerinde çalıştıkları 15 kadar milletvekilini de istifa ettirebilirlerse, bu arada mecliste grub kurabilirler mi? O zaman CHP, MHP’den de birtakım transferlerle ikna, tehdit, şantajla getirilecek olanlar için bir kapı aralanmış olacak..

BBP ya da değil, paralel yapının acil olarak bir partiye ihtiyacı var.. Yine bu dar zamanda seçimin ertelenmesine sebeb olacak olaylara ihtiyaç var. Seçim ve sandık güvenliğinin tartışma konusu yapılması gerekiyor.. Seçim yapılırsa da, sandık kurulları, oy sayımı ve sayılan oyların kayıtları konusunda AK Parti’nin her zamankinden çok daha fazla titiz bir şekilde, güçlü bir kadro ile, bu işi takip etmesi gerek. Yani Ak Genç ve özellikle bu konuda tecrübeli partililer ve hukukçu üyelerin o gece sandık kurullarında sabahlamaları gerek.. Tabii adayların da..

Başbakanın, parti başkanları ve adayların bundan sonraki haberler, olaylar konusunda toplumu uyarması ve ani, sansasyonel gelişmelere karşı ihtiyatla hareket edilmesi, iddialar konusunda aklıselimin elden bırakılmaması, fevri davranışlardan kaçınılması konusunda, STK’larla birlikte ortak bir hareket zemini oluşturulması gerek!

Birilerinin böyle bir plan yapıyor olması, aslında  teşkilatların ve toplumun hem hassasiyetini, hem de tedbirli olmaları açısından zihnen bu gibi olaylara hazır olmaları açısından önemli.. Biz geçmiş tecrübelerimizle olacakları tahmin edebiliyoruz. Bu konuda belki en çok gençlerin uyarılması gerek. STK’ların tedbirli olması gerek..

Hani seçimleri engelleyebilirlerse, aslında bu ara rejimin başlaması demek olacak.. İşin aslı, sadece seçimleri engellemek değil, ultra post modern bir darbe ile iktidarın el değiştirmesi anlamına da geliyor..

Birileri, eğer böyle bir durumda, kendileri için yeni birtakım siyasi imkanların doğacağını düşünerek gelişmeleri seyretmeyi tercih ediyorsa, onlar şunu unutmamalı ki, bu toplum, bu komployu üretenlerden de, onlara destek veren ya da olanlara seyirci kalanlardan da er ya da geç bu işin hesabını sorar.. Onun için de o “birileri” tavırları yeniden gözden geçirseler iyi ederler..

Şurada seçimlere 60 günden daha az bir zaman kaldı.. CHP ve MHP, ya da BDP yok gündemde AK Parti ve Cemaat tartışması var.. Sokaklar hareketlenmedi henüz.. Seçim bitecek, Ermeni meselesi gelecek gündeme! Ve ardından, belki seçimlerden hemen sonra Cumhurbaşkanlığı seçimi gündeme oturacak!

Sanırım Gül, seçim sonuçlarını bekliyor.. AB, ABD, İsrail, Suriye, herkes 60 gün sonra yapılacak seçimlerin sonuçlarını bekliyor.. Gül, bu tartışmalara dahil olmak istemiyor.. Birtakım çevreler, kişiler Gül’ün nasıl bir yol izleyeceğini görmek için bekliyor.. AK Parti tabanı Gül’den daha sıcak bir yaklaşım bekliyor.. Bu konuda, tarafların “derin bir sükut”u aslında birçok şeyi açıklamaya yetiyor.. Bu işi “Zor zamanda dostluk sınavı” olarak görenler de var..

Herkes göz ucuyla birbirini  süzüyor.. Herkes bekliyor.. Tedirgin bir bekleyiş sözkonusu..

Herkesin bir planı var, kuşkusuz Allah’ın hükmü her şeyin üstündedir. O, görüp duymakta ve kalplerden geçeni bilmektedir ve hüküm O’nundur! Kim ne yaparsa yapsın, her şey olacağına varır. İnsanoğlu kaçtığını sandığı şeye doğru koşar aslında. Herkes yalnız kendi amel defterine kendi eliyle kendi akıbetini yazar! Akıbetimiz hayrolur inşallah!

Kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan eden Allah’a, Hz. Musa’nın ve Harun’un Rabbine ve O’nun son peygamberi resulü zişana, Al-i İbrahim’e, Al-i İmran’a ve ashabı ile Peygamberimiz Muhammed’e salatu selâm olsun! Selâm ve dua ile..

yeniakit

Bu yazı toplam 935 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar