Son zamanlarda çocuklar ülke gündeminin üst sıralarında seyrediyor hep. Gerek kaçırılmaları, öldürülmeleri sebebiyle olsun, gerek aile içi şiddete maruz kalmaları sebebiyle olsun,

Ve gerekse güneydoğuda eylemlere katıldıklarından dolayı yaşlarına uygun olmayan cezalara çarptırılmaları sebebiyle olsun.

PKK ve DTP"nin eylemlerine katıldıkları için küçük yaştaki çocukların on üç yıla varan cezalara çarptırılmalarından toplumun önemli bir kesimi vicdanen rahatsız olmakta, her fırsatta tepkilerini dile getirmekte ve bu duruma en kısa zamanda son verilmesini istemektedir.

Yetkililer bile mevcut uygulamadan rahatsız oldukları için buna bir çıkış yolu aramakta, birtakım iyileştirmeler, hafifletmeler ve hatta af bile düşünmektedirler.

Elbette müslümanlar olarak biz de bu durumdan rahatsızlık duymaktayız.

Bırakın yaşlarıyla örtüşmeyecek şekilde yargılanmalarını ve bu şekilde cezalandırılmalarını, eylemlerini önlemek için polisin Kürt çocuklarına oyuncak, yiyecek ve para dağıtmasını, özellikle onlara oto lastiklerini toplatıp parayla satın almasını bile onursuzca bir davranış olarak görüyoruz.

Kısacası, Müslümanlar olarak çocuklara reva görülen bütün bu yaptırımlara şiddetle karşıyız ve karşı olmaya devam edeceğiz.

Fakaaat" Şimdi gelelim aynı bölgede dindar çocuklara yapılanlara, dindarların çocuklarına yapılanlara"

İki bin yılı öncesi ve sonrası Güneydoğu"da dindarlara karşı yapılan operasyonlarda tutuklananların yüzde kırktan fazlasının çocuk yaşta olduklarını biliyor muydunuz?

Örgüt faaliyeti olduğu iddiasıyla camilerde Kur"an öğrenimi gören ve İslam dinini öğrenen bu çocuklar için camilere yapılan tahkir edici operasyonlardan ne kadar haberiniz oldu?

Bu çocuklardan yüzlercesinin, hatta binlercesinin dört buçuk yıldan başlamak üzere yıllarca cezaevlerinde kaldıklarını, çıktıktan sonra askerlik çağının ancak geldiğini ve oradan askere götürüldüklerini Türkiye insanı biliyor mu?

Cezaevine girmeden önce de istisnasız hepsinin büyük işkencelerden geçirildiklerini Türkiye biliyor mu acaba?

Hikaye anlattığımızı zannedenler varsa, bilsinler ki bu gençlerin hepsi de hayatta, istenildiği zaman çıkıp kendilerini anlatabilirler ve zaten vakti geldiğinde anlatacaklar.

Üstelik benim söz konusu ettiğim bu çocuklardan bir teki dahi polisi taşlarken yakalanmamış, bir teki dahi elinde molotof kokteyl ile yakalanmamış, bir yerleri yakıp yıkarken, dükkanların, mağazaların camlarını kırıp yağmalarken yakalanmamış.

Ellerinde Elifba veya Kur"an"larıyla yakalanmışlar, en fazla örgüt üyeliği ile itham edilmişler.

Ve sonunda başlarına gelmedik kalmamış, kendileri bir yana, ailelerine bile hayatları zehir edilmiş.

Bugün liberalinden solcusuna bütün yazıp çizenler ve ekranları işgal edenler, lastik yaktığı için, molotof attığı için, polisi taşladığı için terörist muamelesi gören çocuklara ağıt yakmakta ve durumlarının iyileştirilmesi için kampanyalar düzenlemekteler.

Aynı şekilde müslüman yazarlar ve çizerler de öyle.

Maşaallah , PKK ve DTP gösterilerinin mağdur çocuklarına karşı birer merhamet abidesi kesilmişler, gözleri sulu sulu, dokunsanız ağlayacak durumdalar.

Şimdi biz liberalleri, solcuları ve demokratları bir tarafa bırakalım,

Müslüman yazar çizer kardeşlerimize sesleniyoruz;

Söyleyin Allah aşkına, bu çocukların uğradıkları söz konusu zulüm ve işkenceleri bir kerecik olsun gündem yaptınız mı, bir kerecik olsun dile getirdiniz mi?

Hatta bütün bu olup bitenlerden haberiniz var mı?

Bunları bu şekilde dile getirmek belki biraz acı oluyor fakat, yüzlercesiyle bizzat karşılaştığım bu mazlum kardeşlerimiz istiyor bunu. Hakları yok mu böyle bir beklentiye?

doğruhabergazetesi