Gazetelerin üçüncü sahifeleri, hemen her gün, aslında olmaması gereken hadiselerin haberleri ile dolu.

Aslında olmaması gereken o olaylar, adeta vukuat-ı adiyeden addedilir hale geldiği içindir ki, gazetelerin üçüncü sahifelerinde kalıyor.

Bu türden haberlerin gazetelerin birinci sahifesine, hele manşete çıkabilmesi ise, olayın ciddi bir farklılık arzetmesi ile yakından alakalı.

Profesör annesini öldüren üniversite öğrencisi kız mesela.

Son olayımız da, "Barış Gelini" İtalyan Pippa Bacca.

Ortadoğu"da yaşanan savaşlarda mağdur olan ülkelere dikkat çekmek ve barışa katkıda bulunmak için, üzerine gelinlik giyerek otostopla yollara düşen Giuseppina Pasqualino di Marineo, yani Pippa Bacca, İtalya"dan başladığı yolculuğunu İsrail"de bitirmek istiyordu, ama Gebze"den öteye geçemedi...

Pippa Bacca"yı tecavüz ettikten sonra öldüren şahıs, Emniyet güçlerinin başarılı çalışmasıyla yakalandı ve suçunu itiraf etti.

Pippa Bacca olayı, şapkamızı önümüze koyup, üzerinde derin derin düşünmemiz ve benzerlerinin yaşanmaması için ciddi tedbirler almamız gereken bir olay.

Pippa Bacca cinayetini işleyen türden bir şahsı, güya yardım etmek maksadıyla arabasına aldığı yabancı bir kadını, tecavüz ettikten sonra, öldürmekten ve sonra da açık bir araziye atmaktan, ne alıkoyabilir?..

İşte can alıcı soru bu...

İnsanoğlunun en azından bir kısmının, benliğinin derinliklerinde varlığını hep sürdüren kötü eğilimlerine ram olmaması için, tedbir nedir?..

Hayatın beraber yaşandığı zamanlarda uyumlu imiş gibi gözüken ama kendi başına kaldığında ve hele gücü yettiğinde canavarlaşabilen birisini durdurabilmenin bir yolu var mıdır?

Onlarca, yüzlerce, binlerce ve belki de milyonlarca insan içinden, suça eğilimli birisini ayırdedebilmek ve onu, herhangi bir suç işlememesi için, tecrid edebilmek, imkan ve ihtimal dahilinde midir?..

Her insanın başına bir polis, bir jandarma dikebilme imkanınız yok. Bu olamayacağına göre, özellikle suça eğilimli olanları nasıl durduracaksınız?..

Daha doğrusu bu türden fırsatlar bulan birileri; bu şenaati bırakın işlemeyi, aklının ucundan bile geçirmeyecek bir hale nasıl gelebilecek?.

Gebze"de yaşanan olaya hukuk, kanunlar ne der mesela?..

Kaç sene ceza verebilirsiniz, o adama?..

Her nasılsa bulunabilecek indirim vesileleri ve ardından infaz indirimi ile kuşa çevrilmeyecek bir ceza verilebilecek mi sizce?..

Bir de af meselesi var, biliyorsunuz.

Bu canavarlığı yapan kişinin aklı ermeye başladıktan sonra, kaç af kanunu çıktı ülkemizde, hatırlayanınız var mı?..

Bundan sonra af kanunu çıkmayacak sözlerinin de pek anlamı yok. Çünkü daha önceki aflar da, "bundan sonra artık yok" denildikten hemen sonra çıkmıştı...

Verdiğiniz cezanın, o İtalyan kadını geri getirmeyeceğini bilmeyen yok tabii. Ama o ceza, benzer davranışlara eğilimli biri ya da birilerini, kendi hallerine kaldıklarında ve hele gücün ellerinde olduğunu zannettiklerinde işleyebilecekleri melanetten vazgeçirebilecek kuvvette midir?..

Madem ki her insanın yanına birer polis verme imkanımız yok, o halde insanları yanlış yapmayacak şekilde yetiştirecek birşeyler yapsak!..

Mesela kalplerine Allah (c.c.) korkusu yerleştirmek için, asgari seviyede de olsa, dini eğitim almalarına imkan sağlasak ve yanlış yaptıklarında; bu dünyada bir şekilde kurtulabilseler bile; yaptıklarının cezasını Ahirette mutlaka çekeceklerini öğrenebilse, insanlar...

Fena mı olur?..

milligazete