Bazen bakıyorum bir kıpırdanma mı var bu CHP’de, bir ümit belirir mi diye düşünüyorum, sonra hemen sorumun saçmalığına kendim de gülüyorum. CHP değişir mi hiç... Değişmez. Değişmesin de. Hep böyle kalsın. Aslında abesle iştigal ediyoruz, değişim geçirip geçirmeyeceğini sormak da manasız, zira değişse CHP CHP olmaz artık, başka bir şeye evrilir, biz de ona başka bir ad veririz zaten....

Ama CHP değiştiğini iddia ediyor. Daha doğrusu CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin değişim iddiasında olan. Hem CHP’yiz biz diyor, hem eski CHP değiliz diyor. Ama bakıyorsunuz, CHP CHP’liliğini yapmaya devam ediyor, CHP’nin ta kendisi karşımızda duran, bir kez daha gösteriyor.

Hem CHP’yiz deyip hem değişim iddiasında olmak paradoksal. CHP isen değişmezsin, değiştin ise CHP değilsindir artık. CHP ikisine de talip ama ikisini de  beceremiyor, başarısız. Onun için iki ruhlu hayalet gibi dolaşıyor aramızda. Ya Kılıçdaroğlu kendi partisini tanımıyor ya da söz geçiremiyor. CHP ruhuna sadık kalıp CHP değişiyor tezi savunulamaz. Hem bu ülkenin tek parti sisteminin Tek Parti’siyiz deyip gurur duyacaksınız hem de değişen Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap vereceğinizi savunacaksınız... Olmuyor.

CHP’nin 7 Haziran genel seçimler için hazırlamış olduğu kampanya reklamı da tam da bu ikilemleri içeriyor. Kime hazırlattılar, hangi akla hizmetle böyle bir çalışma yaptılar bilinmez ama verdikleri parayı geri talep etseler yeridir. Olur ya, aldığınız mal defolu çıkarsa değiştirme hakkınız doğar, onun gibi, CHP de yaptığı bütün masrafların karşılanması talebi ile gidebilir bu tarz bir reklam aklını kim verdiyse, onlara.

Nereden başlamalı, müziğinden mi, seçilen karakterlerden mi, sözlerinden mi, tonlamadan mı, arka plan efektlerinden mi, yoksa verilen mesajın ta kendisinden mi... Reklamı görüyor ve ürküyorsunuz. Ortada “swing vote” misali partiler arasında gidip gelen biri iseniz rahatlıkla CHP bu reklamda resmedildiği gibiyse ben korktum diyebilirsiniz... Koyu CHP’li körü körüne CHP’lidir ve zaten verecektir oyunu. CHP iyi olsa da verecektir kötü olsa da verecektir, CHP kendini ne kadar rezil etse de verecektir etmese de; zira o doğuştan, aileden veya zihnen CHP’lidir.

İşte tam da bu kitleyi ayırdığımızda muhalefetin içinde olup da CHP’li olmayan biri ne yapsın böyle bir CHP reklamını. Onu görüp de buldum! Ne kadar zamandır aradığım partiyi buldum mu der. Hayır. CHP içten içe dışlamaya devam ettiği sürece hayır. Bakınız reklamda kullanılan aktör, figüran vesaire hepsine ve sorun ne derece Türkiye gerçeklerini yansıtıyor. Mesela başörtülü kadınlar? Nerede CHP’nin başörtülü kadınları? Nerede CHP’nin başörtülüye saygısı? Birçok farklı kimlik üzerinden benzer argümanları geliştirmek mümkün.

Bir de alkış konusu var. Bence eleştirilerin en önemli unsurlarından biridir bu alkış meselesi. CHP’nin reklamını gördükçe içim kalkıyor, alkışlarla 28 Şubatlara ışınlanıyorum birden.

Alkışlayın bakalım, alkışlayın da görelim gidecekler mi... Millet hiç gider mi? CHP’nin millet olmadığının en güzel delili tam da bu değil mi...

yeniakit