Hakan Albayrak
Davutoğlu, ABD’deki silahlı devrimcilerin avukatlarıyla görüşmeli
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, İstanbul’a gelir gelmez, ayağının tozuyla, müzmin hükümet muhalifleriyle görüşmeye gitti.
Muhalif ne kelime? PKK terörünü açıkça destekleyen veya ‘aklayan’ kimseler de vardı görüştüklerinin arasında. Hem de mebzul miktarda.
Bombalı hendek kazıcılarının “hık” deyicileriyle buluştu, onların dertlerini paylaştı ve basına verdiği beyanatta bunu açıkça söylemekten de imtina etmedi.
Ayıp mı? Olabilir. Ama heyecanlanmaya gerek yok. Başbakan Davutoğlu’nun ‘Tabii ki istediği herkesle, muhalif zümrelerle de görüşebilir’ mealindeki açıklaması yerindedir ve Türkiye’ye yakışan bir olgunluktadır. “Ama”sı da öyle.
Şimdi Davutoğlu’ndan da böyle bir “ayıp”, ABD’li muhataplarından da böyle bir olgunluk bekliyoruz. Başbakanımız, bundan sonraki ilk ABD ziyaretinde muhakkak ama muhakkak “Black Lives Matter” (Siyahların Hayatları Kıymetlidir) inisiyatifinin önderleri, hatta Dhoruba Mujahid Bin Wahad (Doruba Mucahid Bin Vahad) gibi devrimci Afro-Amerikalı liderlerle görüşerek ABD hükümetinin ırkçı şiddeti hakkında teferruatlı malumat almalı ve “ABD demokrasisinin bu feci sorunları çözebileceğini umabilmek arzusundayız” gibi bir açıklama yapmalıdır. Ayrıca İsrail karşıtı Ortodoks Yahudilerin baş hahamı Dovid Weiss’la da görüşerek, Siyonist olmayan Yahudilerin itilip kakılması konusunda da bilgilenmeli ve aldığı bilgileri basın önünde yorumlamalıdır. Sırf İsrail’i eleştirdi diye Bağdadi Grubu’nun militanıymış gibi muamele gören ve Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) takibatına uğrayan üniversite profesörünü de ihmal etmemelidir.
Bu saydıklarımıza haksızlık etmeyelim; PKK’nın muadili değil bunlar. Bombayla, “keleş”le, şiddetle işleri olmaz. Hak-hukuk-adalet derdindeki sivil insanlardan bahsediyoruz. Dolayısıyla bunlarla görüşmek ayıp filan değil aslında.
Fakat, uluslararası ilişkilerde mütekabiliyet esas olduğu için, Davutoğlu’nun ABD hükümetine muhakkak “ayıp” etmesi gerekiyor. Biden’ın yaptığına ‘tekabül’ edebilecek bir ayıp, belki, hükümete ve bilhassa orduya ait binalara düzenledikleri bombalı saldırılar yüzünden hapishanelerde bulunan devrimcilerin hakkına-hukukuna adanmış sivil inisiyatif gruplarının temsilcileri, bilhassa “Anarchist Black Cross Federation” (Anarşist Karahaç Federasyonı) yetkilileri ile görüşüp “Siyasi tutuklulara ve savaş esirlerine özgürlük” kampanyası hakkında bilgi almak olabilir. Aslında bu da yeterince “ayıp” olmaz, çünkü o devrimciler sivilleri öldürmüyor.
Neyse. Bunlarla idare edeceğiz artık.
mustakilgazete