Abdurrahman Dilipak
Erdoğan’ın kerameti
Erdoğan’ın ve AK Parti’nin önlenemeyen yükselişi konuşuluyor her yerde..
Nasıl oluyor da, ABD’nin, AB’nin, İsrail’in, Vatikan’ın karşısında böyle dik durabiliyor diye..
Sahi, bunun sırrı ne?
Derin gerçeği açıklıyorum. Bunun tek açıklaması var. Allah böyle istiyor..
Gerçekleşen her şey Allah’ın iradesi iledir.. Biz ise sadece O’nun rızasına talibiz..
Bu başarının esbabına bakarsak, Erdoğan yokuşaşağı koşuyor. O düz duvara tırmanmıyor, suyu kendi yatağına salıyor.. Başkaları suyu yokuş yukarı akıtmaya çalışıyor..
Aslında ırmak kendi yatağını arıyor, su akacağı yolu biliyor.. Siz zamanın, mekanının ruhunu yakalayın, fıtratın gerçekleri ile uyumlu bir yol tutun, gerisi kolay..
Erdoğan pahalı okullarda okumadı.. Özel ders de almadı. Arkasında bunları yapması için kendine destek veren güçlü ülkeler, mason locaları, örgütler, düşünce kuruluşları, üniversiteler filan da yok..
Kimlerle, nelerle uğraştığını görüyorsunuz.. Derin devleti, Paralel devleti, Mafiası, hepsi malum..
Bir Fransız futürist öyle diyor, “bizim kriterlerimize göre, hiçbir şeyleri tam değil.. Ekonomik, sosyal, siyasal şartlar, uluslararası düzen, konjonktür, hiçbir şey leyhlerine değil, ama onlar ilerliyor, biz geriliyoruz.. Bunun hiçbir açıklaması yok.. Belki tek bir açıklaması var, Tanrı böyle istiyor.”
Erdoğan’ın en büyük özelliği, insanların inançları, tarihleri, kültürleri, kimlikleri ile bir sorunu yok.. Tarihin/zamanın akış yönünde ilerliyor. Bu büyük akışın tersine kürek çekmiyor..
Salim Uslu “Sigarayı rüzgarda kibritle yakmak kadar zor Tayyib’i anlamak. Galiba çakmak lazım ..” demiş, ama o kadar da zor değil.. “İçimizden biri” işte.. Allah “yürü ya kulum” diyince kim durdurabilir ki. Ecel, kader, rızak, hepsi iç içe.. Kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan eden Allah! “Muhtar bile olamaz” diyorlardı ya..
Allah servet iktidarı halklar ve ülkeler arasında evirir çevirir.. Şimdi sıra bizde anlaşılan..
Malına, gücüne, ilmine mağrur olanlar bu oluşu anlayamayacaklardır..
Bu işlerde bir olağanüstülük de yok.. Mucize evrenin özünde olağan bir hadisedir aslında..
Mucize Firavunun sarayındaki Hz. Musa’dır. Mucize, İbrahim aleyhisselamdır..
Biz bir Mucizeyiz. Evren bir Mucizedir..
İnsan kendinin başıboş bırakılacağını mı sandı. Her şeyi gören, duyan, bilen ve hüküm sahibi olan bir Allah var..
Hz. İsa bir Mucizeydi ama çileli bir hayat yaşadı.. Hz. Ali Allah’ın arslanı, ilmin kapısıydı, ehli beytin kaynağı idi ama çileli bir hayatı oldu. Eba Zer iktisad kuramcısı akıllı, bilgili, cesur, hikmet sahibi bir sahabi ama, acından öldü.. Ama Hz. Süleyman bütün zamanların en zengin kişisiydi. Hz Eyyub zamanının en zengin kişisi idi. Sonra en yoksul kişisi oldu, sonra eskisinin iki katına çıktı..
Allah bizi mallarımız canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir..
General Edip Başer diyor ki “Orduevinde yapılan bir etkinlikte şehit ya da gazi annesine sırf başörtülü olduğu için ‘Giremezsin’ dediysek fevkalade yanlış yapmışız. (...) Ben tek bir şehit annesinin bile başı örtülü olduğu için kışlaya girmesine engel olunduğunu görmedim. Her seferinde başı şu ya da bu şekilde örtülü onlarca şehit annesi, kardeşi ya da eşi vardı. Onlarla sarıldık da, yanaklarını da öptük de, hiçbir sorun da yaşamadık. Bireysel yapılan bazı yanlışları kuruma mal etmek bence doğru değil. Birkaç kişi hakikaten yanlış yaptı.” Aslında bu başörtüsü zulmü çok yaygın, her gün yaşanan, artık sıradanlaşan bir olaydı. Bugün yanlış olduğunu anlıyorlar, ama hâlâa bunun istisnai bir olay olduğu gibi bir iddiayı da tekrarlıyorlar.. Bu gerçeği bu ülkede, görmeyen, bilmeyen, yaşamayan tek kişi herhalde bu paşamız olsa gerekir.. “Ama”sız, “Evet yanlış oldu” dese sorun olmayacak, sadece 3 kelime..
Onların bu yanlışları ve bu yanlışa duyulan öfke ve özgürlüğe duyulan özlem Erdoğan’ı Çankaya’ya taşıdı..
Katarlı köşe yazarı ve El Şark Yayın Grubu Başkanı Cabir el Harmi ile konuştuk; ‘AK Parti’den önce Türkiye kimliksizdi’ diyor. Işte bu. Yoksula, sınır ötesi kardeşlerimize “selamünaleyküm” diyebilmek.. Sofrada yemeğe “Bismillah” diye başlamak.. Sağ elle yemek. “Elhamdülillah” demek. Namaza durmak. Eşinizin başının örtülü olması mesela.
Geçmişinizle yüzleşeceksiniz.. Bu toplumun, inanç, tarih, kültür ve geleneğini alaya almayacaksınız.. Bu kadar basit..
Erdoğan’ın başarı için ne büyük bir çaba göstermesine, ne de büyük projeler hazırlamasına gerek yok.. Halk onu kendinden biri olarak görüyor..
Erdoğan’ın kerameti, sırrı, büyüsü, ne derseniz diyin, işin aslı bu.
Ha! Bir de, Somalilerin, Suriyelilerin, Myanmarlıların, Bosnalıların, Doğu Türkistanlıların, Moroluların duası.. Kürtlerin, başörtülülerin, yoksulların duası.. Duanın gücü ve bereketi..
Şimdi bu güce ulaşmak için, bir namaz hocası alıp işe başlayın.. Değilse, siz bilirsiniz..
Ben size işin sırrını, püf noktasını söyledim. Allah cahil ve zalim bir topluluğa, fasıklara hidayet vermez.. İsterseniz açın, bakın Kitaba..
Selâm ve dua ile..
yeniakit