Selâhaddin Çakırgil
Göz kararmış bir düşmanlık, hele de Müslümanlar arasında..
Uzun zamandır Suûdi’de, kendi alanında seçkin bir uzman olarak çalışan bir arkadaş ilginç şeyler anlattı, evvelki akşam.. ‘Âbi, dedi,anlamıyorum, Suûd rejiminin medya organları ve o medyanın etkisinde kalanlar, ‘İkhwan’ul Muslimîn’ (Müslüman Kardeşler Teşkilatı)denilince nasıl bir düşmanlık ve nefret besliyorlar; insan donup kalıyor. Onların âsî ve bagî olduklarına, hattâ küfre düştüklerinevarıncaya kadar.. Hattâ , niceleri ‘İkhwan’ul Muslimîn’i, Müslüman bile saymıyorlar. Daha ılımlı olanları bile, ‘Mısır’da askerî darbe olduğunda karşı çıkmamaları, gösterilere katılmamaları lâzımdı.. Onlar isyan ettiler, devlet de onları elbette cezalandıracaktı..’diyebiliyor.’
‘Pekiy, şiî Müslümanlara bakışları?’ diyorum.
-Onları zâten Müslüman saymıyorlar, direkt ‘kafir’olarak niteliyorlar. Hz. Huseyn’i bile suçluyorlar, ‘Yezid’e itaat etmeliydi, Kerbela’ya gitmemeliydi. İnadına gitti, öyle yapmasaydı bugünkü fitne de ortaya çıkmazdı’ diyorlar. Onlara, ‘Hz. Peygamber’ (S)’in terbiyesinden geçmiş Hz. Huseyn de zulme teslim olsaydı, o zaman başka kim ve nasıl direnebilirdi zulme?’ diyorsunuz, ama, adamlar kendi kafalarında kurdukları kalıpların dışına çıkarak düşünmeye yoklar. İslam denilince sadece kendi anlayışlarını tek doğru olarak biliyorlar. ’
Ve ekliyor: ‘Bu gibi ihtilafları eski kitaplardan aktarılan ve ancak şeytanları, İslam düşmanlarını, emperyalistleri sevindiren yakıştırmalar olarak okur- dinler ve artık bu zamanda böylesine dar görüşlüler kalmamıştır, zannederdik.. Meğer, aynı o eski dar görüşler, modern kalıplar içinde beyinleri ve kalbleri ifsada devam ediyormuş. Tehlikeler büyüdükçe, katılık da aynı şekilde artıyor. Şu taife kafir, bu taife fâsıq,mürted, müşrik, vs. İnsanın içi kararıyor.
Dahası, son zamanlara kadar olmayan bir şey.. Yezid ismi giderek yaygın şekilde veriliyor çocuklara... Asırlardır olmayan bir şey.. Biliyorsunuz arablarda erkek ve kadınlar genelde, çocuklarının isminin önüne getirilen anne veya baba zamiri eklenerek çağrılırlar, günlük hayatta.. Şimdi, ikide bir, ‘Ebu Yezid’(Yezid’in babası) hitabıyla karşılaşıyorsunuz.. İnsan bir tuhaf oluyor.Vehhabîler arasında bu yeni akım, İran- Suûdî zıdlaşması sürdükçe yaygınlaşacağa da benziyor..’
-Şiîler de vehhabîleri yok edeceklerinden söz ediyorlar. Mekke ve Medine hariç, her tarafı yerle bir ederiz. Geride Suûd da kalmaz ,vehhabîlik de diyorlar’ diyorum. Muhatabım, kaygılı ve acı bir tebessümle karşılık veriyor.
‘Amerika bu ikisini birbirine kırdıracak diyor ve ekliyor: ‘Öyle bir kapışma olursa, Mekke ve Medine nasıl sağlam kalır ki!
İran, Suûd’dan geriye hiçbir şey kalmaz dedikçe, Amerika gelip, bir çırpıda 110 milyar dolarlık silah sattı Suûd’a.. Şimdi öyle silahlar var ki ellerinde, İran’ın füzelerine karşı.. Nitekim, İran yakın zamanda, Yemen’deki Husî’lere füze verdi. Onlar da, Yemen’den Taif’e bir füze fırlattılar. Taif’e giden füze Mekke üzerinden geçecekti. Ama, Suûdî hava savunma sistemi, o füzeyi Mekke’nin hava sahasına varmadan 70 km. uzakta vurup düşürdü. Ya, o füze Mekke üzerinde düşürülseydi ve Kabe de zarar görseydi, n’olurdu, düşünebiliyor musunuz? Onun için, İran makamlarının ‘Mekke ve Medine hariç..’ demelerinin hiç inandırıcılığı yok.. Bu tehdidi görünce Suûdlar Amerika’dan niye en gelişmiş silahları almak için 100 milyarlarca doları gözden çıkarmasın?
***
Ve, bir video, Suriye’den.. Bir buldozerle, onlarca metre uzunluğunda hendek kazılmış.. Hendeğin kenarına onlarca cesed dizili.. DEAŞ ‘lılara aid gibi.. Buldozerin üzerinde, uzaktan, Lübnan- Hizbul.. örgütünün bayrağını andıran bir flama gözüküyor ve o cesedler o hendeklere yuvarlanıyor; etraftakilerin kahkaha sesleri arasında..
Ama, kahredici olan şu ki, öldürenler de, öldürülenler de Kur’an’dan aynı âyetleri okuyarak saldırmışlardı birbirlerine..
İnsan’a bakışın, hele de İslam adına imiş gibi gösterilerek bu kadar aşağılık şekilde sergilenmesinden, hele de bir bayram arefesinde bahsetmek, daha bir acı..
stargazete