Abdurrahman Dilipak
İnanç eksikliği
Güç uyanıyor. Fareli köyün kavalcısı devrede. Star Wars-7 “perde” demeden marketlerde Darth Vader’ler yerini aldı bile. Yakında sokaklarda göstericiler de bu maske ile sokağa çıkabilirler. Çikletlerden, çikolatalardan canga gibi tipler sokaklara dökülebilir.
Kaledion, afedersiniz CHP’li Kadıköy Belediyesi “zabıta ekibimizi güçlendirdik” sloganı ile ışıklı kılıcı zabıtanın eline vererek, başına Darth Vader kaskı geçirdi.
Basit bir PR çalışması uğruna yapılan bu iş ile ilgili olarak, dünyayı işgal etmek isteyen imperial generaline dediği gibi “senin inançsızlığın beni rahatsız ediyor” demek mi gerekiyor.
Muhafazakar bir zincir mağazanın vitrininde afişe çıktığı Darth Vader T-Shirtleri, uluslararası bir markanın imajını satarak, para kazanmak isteyen bir tekstilcinin açıkgözlüğü ile mi açıklanmalı, ya da film yapımcılarının ticari zekası ile mi? Bu aslında her ikisi yanında bir toplum mühendisliği ile açıklanamaz mı. Yani bir taşla birkaç kuş, bir tavşandan birkaç post.
Sakın toplum bu müziklerle, şuuraltına verilen mesajlar içeren bu filmlerle kıyamet savaşına hazırlanıyor olmasın.
Matrix’le kaç kişi Buhtunnasr ya da filmdeki adı ile Nebukadnezar ile tanıştı. Bu olayın bizim dünyamızla ne alakası var.. Siz Nebukadnezar diyince başka bir kaynaktan bilgi aldınız. Buhtunnasr sizi başka bir kapıya yönlendirecekti.
Çocuklar kendilerini yıldız savaşçıları ile özdeşleştirecekler. Yakında her yerde onları göreceksiniz bu gidişle.. Bakalım bu konuda Milli Eğitim Bakanı, Aile Bakanı, Gençlik Bakanı ne diyecekler..
Bakarsınız yılbaşı şenlikleri (!)nde bu karakterler arzı endam edebilir.. Yakında oyuncakçı dükkanlarında da bunları görebiliriz. Kafalarında kaskları, ellerinde ışın saçan kılıçları. Uzaydan gelip dünyamızı işgal etmek isteyen birileri var ve siz böyle bir savaşa hazırlanıyorsunuz. Artık ulus ve ulusal devlet yok. Dünya global bir köydür ve insanlık tek bir ulustur.
Saldırganlar gökten mi gelecek ya da “Kaf dağı”nın arkasından “seddin arkası”ndan yer altından mı çıkıp gelecekler.
Aslında ben de eleştireyim derken bu tartışmaya dahil oldum. Bazan “batılın tasfiri saf zihinleri idlal eder..”
Aslında tek sorun bu değil. Oyunlar, müzikler, filmler, diziler, yiyip-içtiklerinizle, reklam filmleri ile, afişlerle belli bir “yaşam tarzı” dayatılıyor size. Sağlık programları, NLP, yaşam koçlarının öğütleri hepsi üst üste düşünüldüğünde aslında topyekûn bir saldırı ile karşı karşıyayız.
Şimdi söyleyeceklerim birileri için abartılı gelebilir ama iddiam şu, bu bir savaştır. Ve biz bu savaşta saldırgan tarafa kendi sırtımızda silah taşıyoruz..
Bu konu hem ulusal, hem de global bir tehdittir. Herkes Pentagonu bir savaş üssü gibi düşünse de Holywood savaş baronlarının ve CIA’nın en önemli üssüdür.
Hani damar tıkanıklığı, vücudun neresinde ne rahatsızlık var anlamak için vücuda önce radyoaktif madde verilir, sonra da MR cihazı ile filmi çekilir.. İşte aynen böyle, kaydi para, özel proje doları ve özel seri ile basılan dolarlar global markete enjekte ediliyor ve bu paraların izi sürülerek aslında sadece piyasa değil, ekonomik, sosyal, siyasal davranışlar izlenebiliyor. Bunlar kredi kartı sistemi ile eşleştiriliyor. Aslında FED bu anlamda bir istihbarat örgütü gibi çalışıyor. Dolar ABD devletinin kiraladığı, mülkiyetinin derin devlete ait olduğu büyülü bir kağıttır. FED bu işin taşeronudur. Paranın sahibi değil, müsteciri.. Dolar kullanırken hepimiz bu global derin sistemin hisse senedine sahip oluruz.
ABD’nin hem herkesin gördüğü, bildiği, hem de en az bildiği ve gördüğü derin gücü Holywood ve dolar gerçeğidir.. FED bugünü, Holywood geleceği kuşatır. Biri bedeninizi, ötekisi beyninizi, ruhunuzu kuşatmaya çalışır. Moda, tüketim alışkanlıkları, hayat tarzı olarak biri tencere, öteki kapak görevi görür. FED’in yanına bir de FOREX’i koyun. O da yetmez, bir de LIBOR.. Biraz İsviçre, biraz IMF, Dünya Bankası vesaire..
Sorunun temelinde akaid sorunu var. İnancımız ile birlikte fıtratımıza, tarihimiz, kültür ve geleneğimize yabancılaştık. Ne yazık ki, bu tür imperyal saldırılar karşısında çok zayıfız. Savunmasız bir konumdayız. Bu alanda devletin, yerel yönetimlerin, STK’ların ve basınımızın daha dikkatli ve duyarlı olması gerek..
Yapımcı, Star Wars’dan 2016’ya girerken 40 milyar dolar bekliyor. 1977’de başlamış bu serüven. Sadece oyuncak olarak 12 milyar dolar ciro yapmışlar. Oyuncaklar 30 lira ile 600 lira arasında satılıyor. Sadece oyuncaktaki cirosu İstanbul’daki 3 köprünün yatırım rakamından daha büyük. Sadece Star Wars cirosu Afrika’daki birçok ülkenin bütçesinden daha fazla. Güç böyle uyanıyor işte, birileri uyur ya da uyutulurken..
Uyan kardeşim uyan. Selâm ve dua ile.
yeniakit