Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

İnsan terbiyesinin ilk adresi: Aile

“Eğitime nereden başlamalı?” sorusunun cevabı olan aile, Kur’an-ı Kerim’de 70 surede ve 241 ayet-i kerimede farklı yönleriyle zikredilmiştir. Biz bu ayet-i kerimelerden konumuza uygun olarak insan terbiyesi özelliği ile aileyi ele alanları anlamaya çalışacağız. 

1. Çocuğun Allah’a adanmış olması: “İmrân’ın karısı şöyle demişti: “Rabbim! Karnımdakini azatlı bir kul olarak sırf sana adadım. Adağımı kabul buyur. Şüphesiz (niyazımı) hakkıyla işiten ve (niyetimi) bilen sensin. Onu doğurunca, Allah, ne doğurduğunu bilip dururken: Rabbim! Ben onu kız doğurdum. Oysa erkek, kız gibi değildir. Ona Meryem adını verdim. Kovulmuş şeytana karşı onu ve soyunu senin korumanı diliyorum, dedi. Rabbi Meryem’e hüsnü kabul gösterdi; onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya’yı da onun bakımı ile görevlendirdi. Zekeriya, onun yanına, mabede her girişinde orada bir rızık bulur ve ‘Ey Meryem, bu sana nereden geliyor?’ der; o da: Bu, Allah tarafındandır. Allah, dilediğine sayısız rızık verir, derdi.” (Al-i İmran, 35-37) Eğer anne, daha dünyaya gelmeyen çocuğunu Allah’a adar, terbiyesini tam bir teslimiyetle O’na havale ederse, O da tıpkı Hanne’nin adadığı Meryem’in hususi terbiyesine bir Peygamberini tayin ettiği gibi bir vesile var edecek ve o vesileyle Meryem’i bir bitki misali yetiştirdiği gibi o çocuğun da terbiyesini üstlenecektir. O halde çocuğu henüz dünyaya gelmeden onun terbiyesinin Allah tarafından üstlenileceğine bütün anne adayları inanmalıdır. 

2. Yaratma Allah’a aittir: “O (Allah) ki, rahimlerde sizi dilediği gibi tasvir eder (şekil verir). O’ndan başka ilâh yoktur. O Azîz’dir, Hakîm’dir.” (Al-i İmran, 6) Rabbimiz az evvel zikrettiğimiz ayet-i kerimelerde ana rahmindeki çocuğun terbiyesi hususunda anne ve babaya düşen vazifeleri beyan ederken bu ayet-i kerimede ise, çocuğun tasvir ve yaratılışında mutlak failin bizzat kendisi olduğunu ifade etmektedir. 

3. Anne babanın vazifeleri: “Siz, hiçbir şey bilmezken Allah, sizi analarınızın karnından çıkardı; şükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.” (Nahl, 78) Bu ayet-i kerimede doğan çocuğun hiçbir şey bilmeden, terbiyeye hazır halde dünyaya geldiğini bildiren Allah, ona kulak, göz ve kalp verdiğinin, anne-babayı onun önce kulağını, sonra gözünü ve kalbini eğitmekle sorumlu tuttuğunun mesajını vermektedir. 

4. Önce kendinden başlamak: “Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildiklerini yapan melekler vardır.” (Tahrim, 6) Bu ayet-i kerime ise anne babaya önce kendilerinden başlamalarını emretmektedir. Zira kendini terbiye edemeyenler evladı dahi olsa bir başkasını terbiye edemez, bu sorumluluğu üstlenemezler. Ayet-i kerimede kendimizi ve ehlimizi korumamız emredilen “ateş” kelimesi müfessirlerce ahirette cehennem, dünyada cehalet ve cahili hayat olarak yorumlanmıştır. Yani ahirette ateşten, dünyada da ateşe götüren her şeyden korunmamız ve korumamız gerekmektedir. 

5-  Kendisine hikmet verilmiş bir babanın çocuğuna tavsiyeleri: 

-“Yavrucuğum! Allah’a ortak koşma!

-“Yavrucuğum! Yaptığın iş (iyilik veya kötülük), bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde yahut yerin derinliklerinde bulunsa, yine de Allah onu (senin karşına) getirir. Doğrusu Allah, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.”

-“Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir.”

-“Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme! Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez.” 

-“Yürüyüşünde tabii ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir.” (Lokman, 13-19)

Anne ve babanın, bu tavsiyelerle henüz delikanlılık çağında olan çocuklarının ruhuna aşı yapması hayati önem taşımaktadır.  

O halde sağlıklı bir toplum oluşturmak, insanımızın maddi manevi daha fazla zarar görmesini engellemek için bu ilahi düzenden başka çıkar yolumuzun olmadığını bir kez daha itiraf ve kabul etmemiz gerekmektedir. İslam âlemi olarak daha fazla kan kaybetmek istemiyorsak evlerimizi evlatlarımızın terbiyesinin ilk adresi haline getirmeliyiz.

yeniakit

Bu yazı toplam 1048 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar