Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

Yerlilik, millilik, insanlık

YPG PYD PKK HDP DHKP-C. Sessiz harfler dizisi. Sessiz ama zehiriyle boğucu harfler dizisi. DAEŞ’i de ekleyin… Türkiye’de terör estiren terör örgütü. Bunları temsil ediyor bu harfler. Ankara’daki saldırıdan sonra 28 kişi hayatını kaybetti. 61 tane de yaralımız var. YPG militanı içinde bulunduğu aracı, yanında askeri aracın durmasıyla patlattı. Planlı programlı bir intihar saldırısıydı bu. YPG’li fail, Suriyeli göçmenler arasında Türkiye’ye sızmış belli ki. Türkiye’nin üç milyona yaklaşan sığınmacı nüfusunun içine kaynayarak, kötü emellilerin canice planlarının piyonu olmuş belli ki.

Farkında mıyız, bunlar hep genç, hep toy, hep çoluk çocuk. Arkalarındaki güçler, ki bugün siyaset masasında arz-ı endam etmekten de utanmıyorlar, inci kulelerinde İstanbul’un seçkin mahallelerinde, Ankara’nın elitist diyarlarında sefalarını sürüyorlar. Hayır. Diyarbakır’da, Van’da, Kars’da, Ağrı’da, Mardin’de değil onların, çoluk çocuklarının yeri. Onların işi dağdakini legalize etmek, silah bırakmaya ikna şöyle dursun, silahlandırmayı teşvik etmek, zavallı doğu halkını tehdit etmek, beyin yıkamak. Sonra da ölüme yollamak.

Bu “özgürlük falan” mücadelesi değil. Bu insanlığa sığan bir eylem değil. Bu mücadele değil. Mücadele böyle olmaz. Bu katliam. Özgürlük dediğiniz meşru zeminde aranır, talep edilir. Meşru zemin Meclis’ti. Ama bir dakika. Hatırlayın, bunun için sözlerin tutulması gerekirdi. Olduğu gibi görünmek, göründüğü gibi olmak şarttı. Ancak iyi niyetin üzerine barış tesis edilebilirdi. Ama bir dakika. Bir taraf kalleşçe sözünden döndü. Zaten hiç tutmadı. Silahsızlanmanın adını daha çok da silahlanmak koydu. Ülkeyi terörist yuvasına bürüdü. Meclis’i sözsüz bıraktı, kana buladı. Bunun da ötesinde kansız bıraktı. Öyle ki, umutları yok etti. Kendi halkı için sonu getirmenin bayrağını çekti. Kürt halkını kötü emellerine alet etti. Onları kalkan yaptı, kullandı. İçini Kürt’lükle alakası olmayan solcularla doldurdu.

Hem siyaseti tıkadı hem de çözümü. Ama tabii bunları yalnız başarmadı. Yerliliğin temeline kibrit suyu döktü, işbirlikçi Batıya sırtını dayadı. Ne tuhaf değil mi, YPG’ye sırtını dayadığını söyleyenler, DHKP-C geçmişinde kahrolsun Amerika sloganlarına imza atarken, şimdi YPG’ye mühimmat temin eden ABD’ye dost oldu. Rusya zaten dostuydu. Sovyet’in buradaki koluydu, ama şimdi İran’a da dost oldu. Düşmanımın düşmanı dostumdur hesabı burada da geçerliydi. Böyle olunca bir tek paralel kalmıştı, onu da yanında buldu. Sırtını YGP’ye, başını paralele, ayaklarını ise ABD’ye vermişti. O nereye git derse gidecek, paralelin çevirdiği tarafa bakacaktı.

Ankara’da 28 hayat söndü, 28 ailenin hayatı ebediyen karardı. 61 kişi yara aldı. Artık onlar için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Terörü lanetliyoruz. Buğz ediyoruz. Rabbimize sığınıyoruz. O, gizli-açık her şeyi Bilen’dir.

yeniakit

Bu yazı toplam 831 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar