Merve Kavakçı

Merve Kavakçı

İsrail Kürdistanı

Bu haftanın bence en önemli gelişmeleri İsrail’le ilgili. Medyamızda layık olduğu ilgiyi görmediğini düşündüğüm iki açıklama birbiri ardına İsrail yönetiminden geldi. Önce Başbakan Netenyahu, DAEŞ’e referans yaptı. ABD ile İran arasındaki yeni gelişmeler bölgedeki ilişkilerin de bütün müttefik ve düşman ülkeler açısından yeniden gözden geçirilmesi anlamına geliyor. Düşününüz, 1979 İran İslam devrimi ile onyıllardır müttefiki konumunda olan bir ülkeyi kaybetmişliğin şoku içerisinde olan bir Amerika, ambargolarla başlattığı dönemi artık sonlandırmak ve bir yerde yeni bir sayfa açmak kararında. Şimdi esir değiş tokuşu ve ambargonun kaldırılması konuşulurken başta İsrail olmak üzere civar ülkeler de bu gelişmelere gözlerini dikmiş durumda. Öngörülen İran ve ABD arasındaki düşmanlığın yerini zamana yayılmış olarak normalize edilerek müttefikliğe, olmadı düşman olmamaya dönüştürülmesi.

Bu durumdan en çok rahatsızlığı İsrail’in duyması bizler için sürpriz olmuyor tabii ki. Oldum olası bir başka ifade ile, İsrail kurulalı beri yani 1948 senesinden bu yana, İsrail’in yayılmacı politikalarına destek vermiş, 1967 işgaline ses çıkartmamış, eline geçirdiği her fırsatta bu küçük devlete kayıtsız ve şartsız desteğini dünyaya ilan etmiş, bunu bir dışişleri meselesi olarak görmekle kalmamış, iç siyasetini de buna endeskli olarak geliştirmiş bir Amerika’dan söz ediyoruz. Amerika’da seçimlere hazırlanan bir siyasetçinin yaptığı konuşmalarda İsrail’e bağlılığını ifade etmesi önşart addedilir. Biz Amerika’yız onlar İsrail, bize ne bu Ortadoğu ülkesinden demez kimse veya diyemez. Bizde öğrencilerin her sabah selam verip, ‘Türküm doğruyum çalışkanım’ diye başlaması gibi, selam verip böylece başlarlar seçim kampanyalarına… Amerikan siyaseti, Hitler’in yaptığının bedelini kendi halkından çıkartarak ödetir de.

Şimdi bir kıpırdanma, bir değişim rüzgarı gibi lanse edilmeye çalışılan bu yeni dönemle birlikte uzun müddettir kulaklarımıza çalınan bölgenin haritasının yeniden çizilmesi projesinin de gün yüzüne çıkartılması zamanına yaklaşıyoruz, görünen bu. Amerika İran’ın kara kaşına kara gözüne hayran olduğunundan değil, yine İran da Amerika’yı çok sevdiğinden değil, reel siyasetin zorladığı şartlara cevap vermek, böylece de ayakta kalabilmek için yeni bir döneme imza atıyorlar. Bu bağlamda İsrail Başbakanı Netanyahu, İran’a olan tutumunu DAEŞ üzerinden okuyor ve İran’ın çok daha tehlikeli olduğuna işaret ediyor. Bu durumda, DAEŞ’i püskürtmek üzere İran’la ortaklık yapacak bir İran’ın ABD’ye fayda sağlamayacağını da ifade etmiş oluyor aslında. İki düşman ülke ABD ve İran, DAEŞ ortak düşmanlığında müttefik olabilecek ise, Netanyahu’nun bu sözlerinden çıkarabileceğimiz bir öngörü de muhtemel bir İsrail DAEŞ işbirliği olabilir mi acaba? Neden olmasın diyelim mi…zira DAEŞ bugüne kadar birçok Müslümanı, Ezidisi, Süryanisi, Dürzisi Hıristiyanı katlederken, ne hikmetse İsrail’le ilgili hiçbir sataşmaya, savaşmaya imza atmadı. Görünmez, konuşulmaz ve fakat yaşanır bir ortak İsrail müttefikliği mi bu DAEŞ’in ki acaba….

Haftanın ikinci İsrail kaynaklı açıklaması bu sefer Adalet Bakanı’ndan geldi. Genç kadın bakanı Ayaled Saked, İsrail’in kurulacak bağımsız bir Kürt devletine destek vereceğini söyledi. Bununla da kalmadı, bu devletin nerede kurulacağının da talimatını verdi küçük hanım. Nerede mi? Türkiye ve İran arasında. Ne o şaşırdınız mı…

yeniakit

Bu yazı toplam 801 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar