Hasan Karakaya
Kamuoyu, “2010 KPSS hırsızlığı”nı Akit’ten öğrendi
Geçen haftanın en önemli olayı, daha doğrusu bütün haftaların hatta yılların en önemli olayı, şüphesiz ki “2010 KPSS hırsızları”na yönelik operasyondu...
Hiç şüpheniz olmasın ki;
“2010 yılındaki KPSS hırsızlığı”na yönelik bu operasyon; daha önceki“Yargı ve Emniyet’teki Paralel Yapı”ya düzenlenen operasyonlardan çok daha önemlidir... Son operasyon; Paralel Yapı’yı “ete-kemiğe büründüren”ve onları “tamamen deşifre eden” bir operasyondur!.. Bu operasyon;“Paralel Yapı’nın devlete nasıl sızdığını” ve “Yargı, Emniyet ve Bürokrasi’de nasıl yuvalandığını” gözler önüne sermiştir!
KPSS, “çok önemli”dir, çünkü;
Fetullah Gülen’in; “sistemin ana damarları içinde, varlığınızı hiç kimseye hissettirmeden, güç merkezlerine ulaşıncaya kadar yürüyün” talimatının“başladığı” yani “ilk adımın atıldığı” mihenk taşıdır!..
Yine “çalıntı sorular”la üniversitelere giren “Paralelci Abi ve Abla”lar, üniversiteleri bitirdikten sonra “KPSS Sınavları”na girecekler ve “çalıntı soru”larla “tam puan” alacaklar ki, “sistemin ana damarlarına”girebilsinler ve “güç merkezleri”ne yürüyebilsinler!..
“2010 KPSS’de” bunu yaptılar!..
GAMZE TEMBEL ESER OLAYI
O yıl sınava giren “Abi” ve “Abla”lar; “KPSS tarihinde görülmedik bir başarı”(!) gösterdiler, “120 sorunun tamamını doğru cevaplayıp”(!) devletin “stratejik noktaları”na yerleştirildiler!..
O kadar “başarı”(!) gösterdiler ki; “yanlış soru”lara bile “doğru” cevap verdiler!..
O kadar “zeki”ydiler ki;
“İşlem” gerektiren sorularla bile hiç ilgilenmediler, hiçbir işlem yapmadan“doğru şık”ları işaretlediler!..
Bunun en çarpıcı örneği, Gamze Tembel Eser adlı hanımdı...
25 Mart 2015 tarihli Akit’in sürmanşetinde; “2009’un Tembel’i, 2010’un şampiyonu” başlığı ile verdiğimiz haberde de görüldüğü gibi; 2008KPSS’de 51.2 puan alabilen 2009 KPSS’de ise 60.5 puan alan Gamze Tembel hanım, 2010 KPSS’de; bir anda “tembel”likten kurtulup,“çalışkan” bir aday olarak, “120 tam puan” alıyor ve “Türkiye birinciliği”ni kazanıyor!..
Peki, nasıl oluyor bu?..
Çünkü Gamze Tembel Hanım, 2008 ve 2009’da başarılı olamayınca, 2010 KPSS öncesinde, Paralel Yapı’nın FEM Akademi Dershaneleri’ne giriyor ve nasıl oluyorsa oluyor, “tüm soruları biliyor”(!)
NİYE O LABORATUVAR?
Bundan sonrası, daha da ilginç!..
Fetullah Gülen; “Sistemin ana damarlarına girin ve varlığınızı hiç kimseye hissettirmeyin” talimatı vermişti ya, Gamze Tembel Eser de; “Abi’lerin yönlendirmesi” ile, Florya’daki, Tarım Bakanlığı’na bağlı, “Gıda Kontrol Laboratuvarı”nı, “özellikle” tercih ediyor... Hatta, diyor ki; “Ya buraya girerim ya da başka tercihte bulunmam!’”
Peki, Florya’daki “Gıda Kontrol Laboratuvarı”nda niye “ısrar” ediyor, niye“özellikle” orasını tercih ediyor?..
“Özellikle” tercih ediyor, çünkü;
O laboratuvar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun İstanbul’a geldiklerinde, “yiyecekleri yemek”lerin,“içecekleri su ve meşrubat”ların “analiz” edildiği, dolayısıyla “zehirleme teşebbüsleri”nin engellendiği “stratejik bir yer”dir!..
Malûm, merhum Turgut Özal’ın da “zehirlenerek öldürüldüğü” hâlâ konuşuluyor... Bu olay dikkate alındığında; “Florya’daki Gıda Kontrol Laboratuvarı”nın ne kadar önemli bir yer olduğu kendiliğinden ortaya çıkar!..
Bütün bunları söylerken;
Elbette, “Gamze Tembel Eser’in de, Erdoğan ve Davutoğlu’nu zehirlemesi”için, “özellikle bu laboratuvarı tercih ettirildiği” gibi bir iddia içinde değiliz!..
Ne var ki; “Paralel İhanet Çetesi”nin, geçmişte “Erdoğan’sız AK Parti”, şimdi de “Erdoğan’sız Türkiye” istediğini gözden ırak tutmamak gerekir!..
ÇOĞU KARI-KOCA VE AKRABA
2010 KPSS’de, en yüksek puanı alıp, “Türkiye birinciliği”ni kazanan tek kişi, elbette Gamze Tembel Eser değil!..
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın düzenlediği “operasyon”dan sonra yapılan açıklamada denildi ki;
“KPSS tarihinde daha önce hiçbir dönemde Eğitim Bilimleri alanında 120 sorunun 120’sini ve 119’unu doğru cevaplayan olmadığı halde, 2010 sınavında 350 kişinin 120 sorunun 120’sini de doğru cevapladığı görülmüştür.
Bu 350 kişinin 70’inin karı-koca, 23’ünün de akraba olduğu, 52 adayın ise aynı adreste ikamet ettiği anlaşılmıştır.”
Başsavcılık; yine aynı sınavda 423 kişinin 120 sorunun 119’unu doğru cevapladığını, 100 ve üzeri net doğru yapan kişi sayısının 3 bin 227olduğunu, bunlardan 637’sinin birinci derece akraba, 446’sının karı-koca oldukları bilgisine ulaşıldığını, bu kapsamda 980 adayın aynı adreste ikamet ettiklerinin görüldüğünü bildiriyordu!..
Sadece bu açıklama bile, Türkiye’nin ne büyük bir “tehlike” ve ne büyük bir “sızma” ile karşı karşıya olduğunu göstermeye yeterlidir!..
Düşünebiliyor musunuz;
2010 KPSS’ye giren 350 kişi, “120 sorunun 120’sine de doğru cevap”veriyor!..
Dahası; bu “350 kişi”den 70’i “karı-koca”, 23’ü de birbirleriyle “akraba!”
Dahanın da dahası;
“120 sorudan 119’unu doğru” cevaplayan “3 bin 227 kişiden 637’si birinci derece akraba” ve üstelik “980 aday da aynı adreste ikamet ediyor”, iyi mi?..
Dikkat edin; “8-10 kişi” değil, “tam 980 kişi aynı adreste” oturuyor!..
Bu, mümkün mü?..
Yurt dışına kaçak taşıyan “mülteci tekneleri”nde bile, bu kadar insan “aynı adreste” oturamaz!.. Zaten, “Paralel Yapı’yı ilk ele veren” de, bu “aynı adreste ikamet” meselesi olmuştur!..
Ve bir de; 2009 yılında yapılan KPSS’de bile, “Türkiye birincisi” olan şahıs,“sadece ve sadece 111 net” yapabilmişken, 2010’da; hem de “350 kişi”nin“120 net” yapması ve bunların da, “karı-koca ve akraba” olmaları, yakayı ele vermelerinde büyük rol oynamıştır!..
MEDYANIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ!
“Medyanın ikiyüzlülüğü”nü, daha doğrusu “yüzsüz”lüğünü göstermek için, şunu da söylemek durumundayız:
2010 yılında yapılan bu sınav sonrasında; Hürriyet’inden Sözcü’süne,Sözcü’sünden Cumhuriyet’ine kadar, birçok gazete, “sınavlardaki şaibe iddiaları”nı gündeme getiriyor ve diyorlardı ki;
“KPSS’de kopya iddiası!..”
“Soruların çalındığı iddia ediliyor!”
“Soruları Cemaat çalmış!”
“ÖSYM de Cemaat’in elinde!..”
“KPSS için çifte soruşturma!”
Tabiî, o zamanlar; bu gazeteler, “Paralel’le kucak kucağa” değildiler, henüz “Ananas” yememişler, “ihale ilişkileri”ne de girmemişlerdi!.. O zamanlar, “hakikatin peşinde”ydiler!..
Şimdi ise, dut yemiş bülbül gibi “susma” ve “hakikatleri örtbas” etme zamanı!..
Düşünebiliyor musunuz; “2010’daki kendi iddiaları” üzerine bugün“operasyon” yapılıyor, “tutuklama”lar oluyor ama, hiçbirinde ses yok!..
Peki, niye?..
Çünkü, artık “Paralel’le ittifak” halindeler!.. Onlar da “Üst Akıl”ın emrinde ve onlar da, “Erdoğan’sız Türkiye” istiyor!..
Dün; “kopya çekenler”in, “soruları çalanlar”ın, dolayısıyla “tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını gaspedenler”in yakalarına yapışıyorlardı, bugün ise“haram yiyen”lerle, “yetimlerin haklarını gaspeden”lerle, “milyonlarca insanın hayallerini, umutlarını, geleceklerini, kısacası hayatlarını çalanlar”la işbirliği halindeler!..
İnsan, ister istemez soruyor;
Ne “Ananas”mış be!..
Ne “ihale”ymiş be!..
SAVCI’YI NİYE GİZLEDİLER?
Sadece “Kartel Medyası”nın, veya “Boğaz Lobisi”nin, ya da “Faiz Lobisi”nin değil, onlarla “ittifak” halinde olan “Vaiz Lobisi”nin yönettiği“Okyanus Medyası”nın yayınlarına da göz atmakta yarar var...
Zaman’ın öncülük ettiği bu gazete ve televizyonların yayınlarında, “KPSS Operasyonu” konusunda hep şu denildi:
“Kopya tutmadı, tezgâh kuruluyor!”
“Bu iddialar, 2010’da çökmüştü!”
Doğru söylüyorlar, bu iddialar 2010’da gerçekten çökmüştü!.. Ama nasıl çökmüştü, kim çökertmiş ve nasıl çökertmiş, nasıl örtbas etmişti?..
24 Mart tarihli Zaman’da yer alan bir haberde, “KPSS Süreci’nde bugüne kadar yaşananlar” anlatılıyordu ama, “sürecin göbeğinde yer alan bir isim”den, yani o günlerde “Memur Suçları Soruşturma Bürosu”nda görevliBaşsavcıvekili Şadan Sakınan’dan hiç söz edilmiyordu!..
Oysa, Şadan Sakınan;
“KPSS’deki kopya iddiaları” üzerine “Ağustos 2010’da soruşturma”başlatan “savcı” idi!..
Yani, “sürecin göbeğinde” idi!..
Savcı Sakınan soruşturma başlatmıştı ama, “olayın üstünü örtmek için çaba sarfettiği” yönündeki iddialar o günlerde çok dillendirildi!..
23 Mart 2014’e gelindiğinde ise, “KPSS Soruşturması”nı yürüten Savcı Şadan Sakınan, HSYK tarafından, “tenzili rütbe” ile Konya Başsavcıvekilliği’ne tayin edildi!..
15 Ocak 2015’te ise;
Konya’dan alınıp, Trabzon’a “düz savcı” olarak atandı!..
Peki, niye?..
İddialara göre; “Savcı Şadan Sakınan’ın servetinde, gelirleriyle açıklanamayacak türden ciddi artışlar” olmuştu!..
O günkü gazeteler diyordu ki;
“KPSS’de kopya soruşturmasını yıllarca yürütüp, üstünü örten Savcı Şadan Sakınan’ın; KPSS dosyasını kapatmasıyla, serveti fırladı!”
İddialar böyleydi!..
Ama, “kopya süreci”ni anlatan Zaman’ın, Savcı Sakınan’dan hiç söz etmemesi, hayli enteresandı!..
Acaba, her zamanki gibi;
“Koruma-kollama” numaraları yapıp, “deşifre” olmasını mı istemiyorlardı?.. Ne var ki; onlar “gizlese” de, HSYK’nın, “Savcı Sakınan hakkında yeni bir inceleme başlattığı”na dair haberler yansıdı kamuoyuna!..
Bu “inceleme” sonrasında; “Bilgisayarlardaki soruların polisler tarafından nasıl silindiği ve bu işlemi kimin talimatı ile yaptıkları” herhalde ortaya çıkarılacaktır!..
KENAN KIRAN’IN HABERLERİ
En başta dedik ya;
“KPSS sorularını çalanlara yönelik operasyon”, Paralel Yapı’yla ilgili iddiaları “ete-kemiğe büründüren” son derece önemli bir operasyondur!..
Açık söylemek gerekirse;
Kamuoyu, bu “operasyonun öncesi”ni ve “sonrası”nı Akit’ten öğrendi... Operasyondan önce “8 haber” yaptık ki, bu haberler “operasyonun belkemiği”ni oluşturan, hepsi de “belgeli” haberlerdi!..
Gerek operasyondan önce, gerek operasyondan sonra yaptığı haberlerden dolayı, Haber Müdürümüz Kenan Kıran’ı tebrik ediyoruz... Kenan Kıran;sadece bir “gazetecilik” yapmamış, aynı zamanda “Paralel İhanet Çetesi’nin hırsızlıklarını, haramzadeliklerini ve devlete sızma plânları”nı“deşifre” ederek, “Türkiye’ye büyük bir hizmette” bulunmuştur!..
Operasyondan önce, hepsi de “Akit’in manşetinden” verilen “Kenan Kıran imzalı” haberleri bir hatırlayalım:
l17 Ocak 2015: Paralel hırsızlar
l20 Ocak 2015: İşte TSK’daki paralel
l21 Ocak 2015: Paralel örgüt KPSS sorularını şifre ile servis etmiş
l29 Ocak 2015: İşte hırsızlığın belgesi
l11 Şubat 2015: KPSS hırsızlığını tescilleyen tablo
l20 Şubat 2015: ÖSYM’deki Paralel’e suçüstü
l3 Mart 2015: KPSS hırsızlığı Gülen bağlantılı
l4 Mart 2015: KPSS’nin soru hırsızlarına bir suçüstü daha
Operasyondan sonra verdiğimiz, yine “Kenan Kıran” imzalı haberleri ise, zaten biliyorsunuz... “Gamze Tembel Eser olayı”nı ortaya çıkaran, “FEM Dershaneleri’nin YGS’de nasıl tam isabet(!) kaydettiğini” gözler önüne seren, “Paralelci Abi’lerin bilgisayarlarında nasıl temizlik(!) yapıldığını”kamuoyunun dikkatlerine sunan Kenan Kıran olmuştur ki; kendisini bir defa daha tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz...
Bu konuda yazılacak çok şey var... Ama, şu kadarını söyleyelim: “İyi ki, Akit var.”
Akit var ki;
Kamuoyu gerçek “hırsız”ları, gerçek “haramzade”leri, “yetimlerin haklarını gaspeden”leri, Akit’ten öğrendi.
Selâm ve saygılarımızla...
yeniakit