Mehmet GÖKTAŞ

Mehmet GÖKTAŞ

Mısır'da Bir Müslüman Olmak

Bastırılmışlık nedir, sindirilmişlik nedir bilir misiniz? Her biri otuzar yıl süren firavunların iktidarlarında yaşamak nedir bilir misiniz?

Bunu birazcık olsun anlayabilmek için gelin en sonlardan başlayalım.

Sizin bitişiğinizde Filistin olacak, orada Müslüman kardeşleriniz baskı, zulüm ve ambargo altında inim inim inleyecek, başınızdaki firavunun zulüm ve şiddetinden dolayı siz bu kardeşleriniz için hiç bir şey yapamayacaksınız.

Sonra dünyanın dört bir yanından gelen insani amaçlı yardımlar sizin ülkenizin sınır kapılarından geçmek istediğinde ülkenizin görevlileri tarafından engellenecek, hatta yardım götüren bu insanlar alçakça saldırıya uğrayacak ve bütün bunlara siz de şahitlik edeceksiniz.

Ardından aynı şekilde Mavi Marmara olayı yaşanacak, devletinizin kahreden suskunluğuna, ihanetine şahitlik edip duracaksınız, elinizden hiçbir şey gelmeden seyredeceksiniz.

Anlıyorsunuz değil mi Mısır"da bir Müslüman olmayı?

Sizin ülkenizin yöneticilerinin en kutsal görevi, hatta var olma sebebi Siyonist İsrail devletinin güvenliğini sağlamak olacak, İslam dünyasının orta yerinde emperyalist ABD adına jandarmalık olacak" Bütün bunlar ülkenizin siyasetinin asla değişmeyen kırmızı çizgileri olacak.

Ve siz böyle bir ülkenin insanı olacaksınız.

Anlıyorsunuz değil mi Mısır"da bir Müslüman olmanın ne anlama geldiğini?

Biraz daha gerilere gidelim. Sizin ülkenizin bir kısım toprakları israil tarafından işgal edilmiş olsun.

Her şeyden daha önemlisi, sizin ülkeniz Osmanlı sonrası hem Fransızlar tarafından, hem İngilizler tarafından işgal edilsin ve yıllarca emperyalist kafirlerin işgali altında yaşasın.

Ve sizsin devletinizin biricik görevi İslam"la savaşmak, Müslümanlara kan ağlatmak olsun.

Ve sizin ülkenizin mahpushaneleri Müslümanlarla dolu, dindar insanlarla dolu olsun.

Sizin ülkeniz Seyyid Kutub"un ülkesi olsun

Sizin ülkeniz Hasan el Benna"nın ülkesi olsun

Sizin ülkeniz Abdülkadir Udeh"in ülkesi olsun

Sizin ülkeniz Zeyneb Gazalilerin, Halid İslambulilerin ülkesi olsun"

Ve siz böyle bir ülkenin insanısınız.

Sindirimliliğinizi, içten içe nasıl kahrolduğunuzu şöyle bir düşünün"

Dünyada hangi ülke insanının izzetine bu şekilde darbe vurulmuş, hangi ülke halkının onuru bu kadar incitilmiş, yaralanmış olabilir?

İşte bugün Tahrir Meydanı"nda verilen mücadelenin kökeninde bunlar yatmaktadır.

Her ne kadar birileri buna yoksulluğu ve yolsuzluğu eklese de, Mısır halkını ayağa kaldıran gerçek dinamizm, bizim şu söylediklerimizdir.

Yoksulluk ve yolsuzluk, zaten firavunluğun olmazsa olmaz bir neticesidir.

Bütün bunları göz önüne aldığımızda Mısır devriminin geç bile kaldığını söyleyebiliriz ve söyledik de.

Fakat Rabbimizin de bir bildiği varmış demek ki.

Rabbimiz orta doğudaki diktatör ve firavunların hesabını bu şekilde toptan kesiverecekmiş demek ki.

Göreceksiniz, Mısır"da gerçekleşecek bir İslam devrimi, hiçbir yerdekine bezemeyecektir. Sadece bölgedeki Arap despotlarının sonunu getirmekle kalmayacak, Allah"ın izniyle Siyonizm"e, ABD ve Batı emperyalizmine de büyük bir darbe indirecektir.

Elbette bunun için ödenecek bir bedel olacaktır. Rabbimizden dileğimiz şudur k, fazla can zayiatı olmasın.

Not: Gazetemize ve bazı kardeşlerimize yönelik baskın, gözaltı ve tutuklamalarla ilgili olarak bizleri arayan kardeşlerimize teşekkür ediyorum.

doğruhabergazetesi

Bu yazı toplam 2135 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar