Hakan Albayrak
Muhammed Murteca ve İHH
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Emmanuel Nahshon, geçen Pazartesi günü (20 Mart 2017) Twitter hesabından şöyle bir açıklama yaptı:
“TİKA’nın Gazze başkanı, HAMAS’a yardımdan tutuklandı. Uluslararası yardımları teröre kanalize etmek, HAMAS terörünün sıkça başvurulan bir enstrümanı haline geldi. Türkiye, uluslararası yardım paralarının Türk terör grubu İHH’nın yardımıyla HAMAS tarafından çalınmasının son kurbanı.”
Ertesi gün (21 Mart 2017) Hamas lideri -eski Filistin Başbakanı- İsmail Heniye’nin TİKA ve İHH’ya teşekkür ettiği bir video da paylaştı Nahshon. Mezkûr kuruluşların teröre alet olduğunun deliliymiş bu video.
Recep Tayyip Erdoğan’la İsmail Heniye’yi el ele gösteren videolar da var; onları da paylaşmayı düşünüyor mu İsrail Dışişleri Sözcüsü? Nahshon ve dolayısıyla İsrail’in mantığına göre Erdoğan da teröre alet oluyor!
***
İHH, evvelki gün, Nahshon’un Twitter taarruzuyla alâkalı bir açıklama yayımladı. Bu açıklamada, TİKA’nın Gazze temsilcisinin tutuklanması meselesine de ışık tutuluyor.
Okuyalım:
TİKA Gazze Ofisi Personeli Mohammed Mortaja (Muhammed Murteca), her türlü resmi prosedürü ve resmi izinler alınarak (İsrail tutuklamak için bu resmi onayı vermiş desek yeri var) Türkiye’ye eğitim semineri için gelecekken 12.2.2017 tarihinde İsrail Erez sınırı kapısında tutuldu. Murteca, İsrail İstihbarat Birimleri tarafından avukat görüşme yasağı, medya sansürü uygulanarak hiçbir bilgi ve açıklama yapılmadan bugüne kadar tutuldu ve günlerce sorgulandı. Evli ve 4 çocuk babası olan Murteca, 2012 yılından bu yana TİKA için yardım görevlisi olarak çalışıyordu.
İsrail, açıklanan iddianame ile bugün (21.03.2017 tarihinde) Murteca hakkında “teröre destek” sağladığı gerekçesiyle tutuklama kararı verdi. İddiaya göre TİKA görevlisi Murteca’nın Gazze’de hazırladığı listedeki muhtaçların aile fertleri, Hamas’ın askeri kanadına üyeler. Ancak iddianamede muhtaçlara verilen bu yardımların askeri güçler tarafından nasıl kullanıldığına dair bir veri yok. Aynı iddianamede İHH İnsani Yardım Vakfı da Gazze’deki yardımlarından dolayı suçlanıyor. İHH Gazze Temsilcisi Mehmet Kaya, Hamas Lideri İsmail Haniye ile iletişim kurmak ve nakdi yardım yapmak şeklinde Hamas’a destek verdiği yani teröre destek verdiği gerekçesiyle suçlanıyor. Murteca’nın tutulduğu günlerde Mehmet Kaya’yı tutmak üzere bir oyun oynayan İsrail İstihbaratı, kendisini Erez sınır kapısına çağırmıştı. Ancak Mehmet Kaya gitmediği için tutuklanmaktan kurtuldu. Gelişmeler böyleyken Murteca’nın tutuklama kararı verilmesi ile aynı sıralarda İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “Türkiye, Gazze’ye yapılan uluslararası yardım paralarının terör grubu İHH’nın yardımıyla Hamas tarafından çalınmasının son mağdurudur” şeklinde bir beyan yayınladı.
Öncelikle TİKA personeli ve yardım görevlisi Muhammed Murteca’nın haksız ve hukuksuz şekilde yakalanmasında ve şimdi de süresiz bir şekilde tutuklanmasından dolayı büyük bir üzüntü ve endişe içerisindeyiz. İddialara ise şaşkın değiliz. Zira İsrail’e göre “Gazze’de yaşayan tüm halk teröristtir ve Gazze’ye yardım eden herkes teröre destek vermektedir.” Gazze’de yaşayan sivil halkın defalarca bombardımanlarla ve en nihayetinde ölümcül abluka ile cezalandırılmasının sebebi İsrail’in Hamas’ı terörist kabul etmesi değil midir? Öte yandan şunu da biliyoruz ki sadece TİKA veya İHH değil UNRWA gibi Birleşmiş Milletler kurumları ve birçok uluslararası yardım teşkilatına bu suçlamalar yapılmıştır.
Ancak tuhaf olan şudur ki; bu olay, İsrail’den izin ve onay alarak geçerken bir Türkiye personelinin tutulması ve hem de bu olayın Türkiye - İsrail anlaşmasından sonraki normalleşmiş (!) süreçte gerçekleşmiş olmasıdır...
İsrail çok iyi bilmektedir ki; İHH hakkında yaptığı tüm takiplere rağmen bir hukuksuzluk bulamamış ve İHH’yı taşeronları eliyle engelleyememiştir. İHH’nın sadece Gazze faaliyetleri değil tüm yardım faaliyetleri uluslararası hukuk standartlarına uygundur. Bu alanda dünyadaki en iyi sistemi kurmuş, kurumsallaşmasını gerçekleştirmiş sivil kurumlardan biridir. Sadece İHH’nın Filistin, Kudüs konusunda durduğu yer ve cesareti İsrail için terör suçlamasına yetmektedir...
Biz bu vesileyle tüm insani yardım kuruluşlarını, insan hakları örgütlerini, insani yardım görevlilerini Murteca ile dayanışmaya çağırıyoruz. Bir Türkiye personeli olan ve mazlum Filistin halkına yardım eden Murteca’nın derhal serbest bırakılması için tüm ilgili, etkili ve yetkilileri çaba göstermeye davet ediyoruz. Ayrıca Türkiyeli avukatları da adil yargılanma ile ilgili vahim bir karnesi olan İsrail mahkemelerinde Murteca’nın hukukunun korunması için duruşmasına gözlemci olarak katılmasının önemini hatırlatmak istiyoruz.
***
Türkiye devletine doğrudan bir suçlama yöneltmeyen, hatta Türkiye’nin mağduriyetinden dem vuran İsrail, besbelli ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümetin Muhammed Murteca ile İHH’ya sahip çıkmaktan geri durmasını temin etmeye çalışıyor. Devlet büyüklerimiz bu oyuna gelmemeli.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu’nun dünkü açıklamasında Muhammed Murteca konusu işlenirken İHH’nın uğradığı iftiraya hiç değinilmemesi, Türkiye’nin şerefine yakışmamıştır. Ülkemizin meşru ve dünya çapında muteber bir insani yardım vakfına, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi kuruluşlarının kimi yerde beraber çalıştığı bir insani yardım vakfına “Türk terör grubu” yaftası yapıştırılıyor, ama hükümetimiz hiç oralı olmuyor…
Zaten İsrail’le “normalleşme” anlaşması imzalanırken “Türkiye Mavi Marmara’da katliam yapan İsrail askerleri hakkındaki suçlamalardan vazgeçerken insani yardım vakfı İHH’nın İsrail’de terör listesinde kalması kabul edilemez; Türkiye bu sorunu çözmeden İsrail’le anlaşmamalı” uyarısına kulak veren de olmamıştı.
Çok acayip ve çok acı.
karargazete