Abdurrahman Dilipak
Ramazan’a girerken
Sonunda Ramazan’a da kavuşuyoruz..
Ama bölgede ve ülkede gerginlik devam ediyor..
Mısır ve Suriye yetmedi şimdi buna bir de Irak eklendi. Libya ve Yemen de patlamaya hazır..
Hâlâ Yazıcıoğlu davası açılmadı. Bu arada 12 Eylül davası sonuçlandı.. 28 Şubat davası devam ediyor..
Sırada en az Ergenekon ve Balyoz davası gibi yeni bir paralel davası geliyor.. Balyoz davasından dışarı çıkanlar paralel yapı ile ilgili yeni bir hamle başlatabilirler..
Paralel yapı henüz sistemden tümü ile temizlenmiş değil, ama bir defa deşifre oldular.. Ve tasfiye süreci devam ediyor..
Öyle anlaşılıyor ki, bu yapı açısından gelecek günler geçen günleri aratacak..
Gelen haberlere bakılırsa kurumların çoğunda mali sorunlar ciddi boyutta. Okullarda ve dershanelerde MEB’e bildirilen isimlerle Maliye’ye bildirilen isimler arasında ciddi farklılıklar sözkonusu imiş..
Bu yapı birçok resmi kurumun bilişim altyapısını hem HW ve hem de SW olarak yapılandırmış. Bunu yaparken ABD ve İsrail’den aldığı teknik destek ve yazılım desteğinin operasyonunu kendileri yapıyorlar. Kamu işlemlerini izleyebiliyorlar.. Bilgi işlem kadrolarına büyük ölçüde paralelciler yerleştirilmiş.. Sadece bilgi çalmıyorlar. İddiaya göre bilgileri maniple de ediyorlar. Daha da vahim olanı, temsilciliğini yaptıkları yabancı ülkelerdeki kurumlar ve ülkelerin birlikte çalıştıkları ile bu bilgileri paylaştıkları iddia ediliyor.. Bu iddialar doğru ise bu iş casusluk davasına bile konu edilebilir..
Cemaat yapısı Ergenekon ya da Balyozdan daha karmaşık bir yapı.. Öbür tarafta katı bir hiyerarşi var.. Cemaat yapısı daha amorf, çok başlı, gizlilik temelli bir hareket. Ama daha da kötüsü; iş bir yanı ile dini, öteki yanı ise ezoterik.. Derin devlet, devlet yapısı üzerinde hareket eden bir yapı. Varolan devletin fonksiyonlarını kullanıyor. Paralel devlet, devletler arası bir yapı ve varolan bir devleti bütün kurumları ile modelliyor. Sivil, siyaset, askeri yapı, istihbarat, bilim, uluslararası ilişkiler hepsi tek bir hiyerarşiye bağlı. Bu yapıda kuvvetler tek bir elden yönetiliyor.. Kutsal devlet, kutsal kral, kutsal düzen.. Bir de bunun üzerine hoşgörü-diyalog şalı örtüyorsun..
İddiaya göre, paralel yapının kripto adamlarına içeriden 2. bir kimlik uydurulmuş, banka hesapları, şirket ortaklıkları bu sanal kişiliklerin üzerinden yürütülüyor.. Yetmiyor, bir de farklı bir isimle başka bir ülkeden kimlik ve pasaport taşıyorlar..
Birçok sıradan insanın banka hesabında ya da ortaklık hesaplarında ciddi paralar bulunuyor.. Derin devletin özel kasaları, örtülü KİT’leri olduğunu biliyoruz. Ama bunlar sınırlı.. Paralel yapının para ilişkileri çok daha karmaşık. Hem uluslararası boyutta yoğun para transferi içermesi, hem kontrol dışı karmaşık para ilişkileri, yaygın himmet operasyonları, kamu kaynaklarının transferi, borsa, piyasa manipülasyonları ile kapsamlı bir mali sorun yumağı cemaat. Kamu araçları bu paraların transfer edildiği ve bugün de kişilerin üstündeki bu paralar yanında, bu yapı ile ortaklık kuran birtakım kişiler şimdi yapıdan ayrılmak isteyince sorunlar yaşandığı, bir başka grubun ise daha önce bu yapıya para aktarırken, şimdi eski verdiklerini mahsup etmeye kalktığı ve bunun ciddi sorunlara sebeb olduğu söyleniyor..
Özellikle de şimdi okullar yeterli öğrenci kaydı yapamayınca, öğretmenlerin geçimleri, işlerini sürdürmeleri giderek zorlaşıyor. Daha önce hepsi sisteme para aktarırken, ayrılacakların kıdemleri bile sorun olacak..
Halen çok büyük bir mali kaynağa sahipler. Ama ciddi bir transfer sorunu var. Çünki hepsi izleniyor.. Artık kendi içlerinde de ciddi bir güven krizi yaşıyorlar. Kaynakların kayıt altına alınması bile sorun haline geldi.. Bir yandan kayıt altına almaları gerekiyor, öte yandan kayıtları yok etmeleri gerekiyor. İnsan kaynakları, mali kaynakları, hepsi sorun oldu..
Ramazan’a girerken tek sorun paralel yapı değil. Derin devletin ağababaları da dışarı çıktı. Onlar da boş durmayacak. Hem kendi içinde kavga edecekler hem paralelcilerle hem de iktidarla...
Mısır’da Sisi diktası bir yandan meşruiyet arayışını sürdürürken, Mısır’ın brifingli yargıçları cuntanın cellatlığını yapmayı sürdürüyor. Suriye aynı, Irak da bölünmeye doğru gidiyor. Kriz derinleştiriliyor.
Neyse ki Mısır ve Yemen patlamadı. Ama Filistin her an patlayabilir. Zaten bölgede her Ramazan birileri Müslümanların ağzının tadını kaçırmak için bir şeyler yapıyor. Bu Ramazan da siyonist militanlar Mescid-i Aksa’ya saldırmaya hazırlanıyormuş.
Türkiye’nin gündemi malum. Bir yandan bölge sorunları, öte yandan derin devlet, paralel devlet tartışmaları ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri.
Malum media şimdiden Ramazan sayfası ve Ramazan promosyonu için tanıtım kampanyasına başladı da, bakalım CHP Ramazan süresince kaç iftar düzenleyecek. Kılıçdaroğlu kaç teraviye katılacak. Ekmel bey kaç iftar verecek ya da kaç iftara davet edilecek. Teravilere katılacak mı, ya da cemaatin ilgisi ne olacak.
Bu arada cemaat yeni bir siyasi oluşum için birkaç koldan çalışıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası için yeni senaryolar, planlar, komplolar gündemde. Ekmel bey projesi başlamadan bitti. Dahası muhalefeti böldü AK Parti’yi hareketlendirdi ve birleştirdi. Derin devlet+paralel devlet/cemaat+CHP+MHP koalisyonu tutmadı.
Birileri “kandillere katran dökme” planı yapsa da Ramazan hayırla ve bereketle geliyor. Şimdiden “Hoşgeldin Ya Şehri Ramazan” diyorum.
Selâm ve dua ile.
yeniakit