Abdurrahman Dilipak
Saudia’da neler oluyor?
Darbe oluyor! Kıral ailesi, muhalifleri topluyor. Kimini infaz ediyor, kiminin çocuğunu kaçırıyor. Kiminin helikopteri düşüyor, filan. Trump geldi böyle oldu. Dahlan iş üzerinde, Suud veliahdı; BAE, Mısır ve İsrail’le, İsrailli istihbarat uzmanları ile görüşmeler yapıyor. Ve tabii İngiliz ve Amerikan yetkililerle de. Onlar olmadan olmaz zaten.
Resmen gözaltına alınanlar, ilan ediliyor ki, birilerine “kızım sana söylüyorum, gelinim sen dinle kabilinden bir mesaj olsun. Birtakım aşiret reisleri ayağını denk alsın.
Gözaltına alınanlar otelde tutuluyor. Gözaltılar yıl sonuna kadar sürebilir. Ülkeye giriş-çıkış kontrol altında. Yurtdışındaki VIP’ler de. Kimi yakın takipte, kimi ülkeye çağrılıyor. Bunlardan biat edenler bir süre sonra serbest bırakılacak. Tabii operasyonun kod adı “yolsuzluk” olduğu için, paraları, banka hesapları, hisseler, evlerinin altındaki gizli kasalardaki altınlarını, elmaslarını Veliahd’a teslim ederse.
Biliyorsunuz paralar suyunu çekti. Dışarıdan borç alacağına, içeriden “malı götürenler”in servetine el konulacak. “Ya paranı ver, ya canını” noktasına geldi iş.
Suudi zenginlerin hemen hepsi, bir şekilde kıraliyetin himmet ve himayesi ile elde etti serveti. Aslında kıraliyet kimin nesi var biliyor.
Bu arada bir de rejim sorunu var. Saud ailesi “ılımlı İslam”a geçmek istiyor. Ama katı bir Vehhabi “Şeyh” ailesi var. Adalet, vakıf ve din hizmetleri onlarda. Onlardan bu işe karşı çıkanların da kellesi gidecek. Sudeysi gibi isimler işin sonunu gördü, ABD’ye, İngiltere’ye ve kırala sadakatlarını ilan ettiler..
Vehhabiler, “emir’e itaat”ı “Allah’a ve Resulüne itaat” ile neredeyse eş tutuyorlar. Suud kırallığı bu anlamda sadece siyasi olarak “mutlak monarşi” değil, aynı zamanda dini açıdan da “Mutlak” konumda. El Kaide, DAEŞ gibi yapılar aslında böyle bir aklın ürünü. ARAMCO üzerinden ABD dün Vehhabizmi dünyaya yaymaya çalışıyordu, şimdi ray değiştiriyor, Saud ailesi üzerinden bu defa “Ilımlı İslam” projesini hayata geçirmeye çalışıyor.
Suudiler, sadece “yolsuzluk” ve “ılımlı laiklik” ile bu işi götüremez. Onlara bir de siyasi muhalif ve düşman gerek. O da belli: Al sana İran, Şiizm ve Husi hareketi. Bu operasyonlar yapılırken Husi’lerin Yemen’den Suudi Arabistan’a orta menzilli füze göndermesi bir tesadüf olmasa gerek.
Bu gelişmeler olurken Kuveyt ile Suudi Arabistan arasındaki restleşmeye de dikkat etmek gerek.. Suudi Arabistan’ın Kuveyt sınır bölgesindeki Arap aşiretleri Sabah ailesine yakın aşiretler. Bu aileler bundan sonra Suudi Arabistan ile yola devam etmek istemeyebilirler.
Yine Ürdün’e de dikkat. Şeyh ailesi bu süreçte sorun çıkaracak olursa, Hicaz bölgesi, tekrar Şerif Hüseyin’in çocuklarına verilebilir.. Zaten İsrail Filistin topraklarındaki Filistinlileri sürmek ve onlar üzerinden İsrail topraklarını genişletmek ve kendi kontrolünde bir Filistin için fırsat kolluyor. Ürdün Hicaz’a doğru genişlerken, İsrail Lübnan ve Suriye’de toprak kazanabilir. Bu şekilde haritalar var. Filistinliler, ister yeni işgal edilen topraklara gider, isterlerse “Yeni Hicaz’a.. Hem de ne tesadüf İngiltere başbakanının şeref duyduğu Belfaur deklerasyonu’nun 100. Yılında..
Suudi Arabistan bölünmeye gidiyor. Muhtemelen Federal bir Suudi Arabistan var yolun sonunda. Aşiretlere devletçikler verip sonra onları Federal bir çatıda birleştirecekler.. Yani Suudi Arabistan “Küçük Amerika” olacak. Kızıldeniz sahilinde, Mısır ve İsrail’le komşu kontrollü bir “seküler bölge” icad edecekler, Kuzeyde ise Şiiler Suudi Arabistan’dan bağımsız bir bölgede bağımsızlık ilan ederek Yemen Şiası ile birleşecekler. Bu seküler bölge için “Dubai” model alınacak. Öte yandan güneyde bir Husi devleti icad edecekler. Tabii bu da İran’ın hedefi.. Orada bitmeyen bir çatışma zemini oluşturacaklar..
Kıral ailesi, nasıl muhaliflerine karşı acımasızsa, ABD de Suud ailesine karşı acımasız. Eğer Suud ailesi önlerine konulan planı hayata geçiremeyeceklerse, bu defa onlar gider, yerlerine bu işe evet diyen birileri gelir..
Suudi Arabistan’ın batılıların gözünde iki değeri var: Din ve petrol. Batı ikisini de kontrol etmek istiyor. İşin aslı bu. Eğer Suudi kırallığı bu senaryoya karşı çıkacak olursa, bugün “Muhalifler”in başına gelenler, yarın bugünkü kırallık ailesinin başına gelebilir. ABD ve İngiltere muhalifle anlaşıp kıral ailesini de tasfiye edebilir. Ya da Suudi Arabistan’ı, 2,3,5,7’ye de bölüp, öyle de idare edebilir..
Suudi Arabistan, bu anlamda, eğer her şey yolunda gidecek olursa FETÖ ve ılımlı İslamcılar için özgür bir mekan olabilir. Vehhabiliğin merkez üssü, Ilımlı İslam dedikleri, Amerikano İslam’ın merkez üssü olabilir.
Yani, İngiltere’nin Şerif Hüseyin’le başaramadığı işi, Suudi ailesi üzerinden başarmayı deneyebilirler.. Tabii bu yeni İslam öyle liberal bir İslam değil, olsa olsa alameti farikalarını kaybetmiş, seremoni ve ritüellere indirgenmiş bir Folk İslam, yani Folklorik bir İslam olabilir..
Bu oyun sadece Suudilere karşı oynanan bir oyun değil, bu oyun aynı zamanda Arap dünyasına karşı oynanan bir oyundur ve tabii Araplar üzerinden Afrika’yı da kontrol etmek isteyen bir oyundur. Bu oyunun asıl büyük hedefi ise İslam ve İslam dünyasıdır. Hain bir el İslam’ı doğduğu topraklarda, 3 kutsal mekanın 3’ünü de kontrol etmek için başlatılmış bir oyundur. Eğer bu oyun başarılı olmayacak olursa, İslam’ın bu kadim coğrafyasını kan gölüne çevirecek yeni bir Kerbela senaryosudur.
İster misiniz, bu arada işleri iyice karıştırıp, bir de Amerikano mehdi çıkarsınlar!.. Bakarsınız İran’dan da çıkar bir mehdi. Gelsin kıyamet savaşları.
Şeytan bütün esbabı cefasın toplayıp geliyor. Kudüs sancısına bir de Mekke-Medine sancısını eklemek isteyebilirler. Bu tehdit sadece Suudi muhaliflere, ya da Suudi halkına yönelik bir tehdit değil, Suud arzında, Suud’ların şahsında İslam dünyasına yönelik bir tehditle karşı karşıyayız.
Bu onların planı. Allah’ın da bir hükmü var.. Görelim mevlam neyler. Selâm ve dua ile..
yeniakit