Hatırlayacaksınız, bu ümmet için en büyük fitnenin Suud yönetimi ve körfezdeki kralların, prenslerin ve hanedanların olduğunu dile getirmiştim. Amerika"nın, tarihin en büyük silah satışını, Suudi Arabistan"a bir defada 60 milyar dolarlık silah satışı yapmaya hazırlandığını yazmıştım

Başta Pakistan olmak üzere İslam dünyası dört bir yanda kan ağlarken, fakru zaruret içerisinde kıvranırken, Suud yönetimi Amerika"nın ve siyonizm"in imdadına yetiştiğini, batmakta olan ABD ekonomisine ve özellikle silah sanayisine muazzam bir kan pompaladığını bir daha söyleyelim.

Bundan daha da önemlisi, Suudi yönetiminin bu silahları İran"a karşı, Lübnan"a karşı, hatta Hamas"a karşı kullanacak olmasıdır.

Unutulmasın ki, Körfez ve çevresindeki bütün Arap Kralları ve Prensleri tamamen İslam dünyasına karşı, Müslüman kitlelere karşı silahlanmaktadır.

Onların en büyük düşmanları başta kendi Müslüman halkları olmak üzere bütün bir ümmettir. Onun için bu hain krallar ve hanedanları kendilerini İslam ümmetine karşı mevzilendirmişlerdir. Bütün silahlanmaları buna yöneliktir.

Çünkü ümmetin servetini, ümmetin petrolünü ve yer altı zenginliklerini zalimlere akıtmakla görevlendirilmişlerdir, bu görevlerini yıllar yılı kusursuz yerine getirmektedirler.

Yayınlanan Wikileaks belgeleri içerisinde en çok dikkati çekenlerden birisi, Suudi Arabistan Kralı Abdullah"ın defalarca Amerikan yönetimine baskı yaparak İran"ı vurmasını istemesidir. Zaten orada yayınlanmadan önce de bu haber birkaç defa duyulmuştu.

Aynı şekilde israil eğer İran"a vuracak olursa, Suud krallığının üslerini kullanabileceği haberi de sızmıştı.

Muhtemel bir savaşta özellikle israil tarafının nükleer silah kullanması neticesinde, Allah korusun, milyonlarca İranlı Müslüman"ın yok olacağını düşündüğünde insan dehşete kapılıyor.

Ümmete hıyanet cephesinde mevzilenen bu hanedanların iktidarda kalma uğuruna neler yapabileceklerini düşündüğümüzde kahroluyoruz.

Acaba bütün bu olup bitenler karşısında Suud halkı ne düşünüyor, özellikle Suud ulemâsı ne düşünüyor diye merak ediyoruz.

Krallarının bu iğrenç arzularını engellemek için halk içerisinde, aydınlardan, yazarlardan, düşünürlerden bir şeyler yapanlar, ufaktan da olsa yüzlerini ekşitenler var mıdır acaba?

Ve özellikle Suudi Arabistan"ın İslam ulemâsı ne düşünüyor acaba?

Krallarının bu dehşet arzularına itiraz eden bir âlim sesi ulaşmadı henüz bizim kulağımıza.

Sadece ABD ve israil"i İran"a kışkırtma konusunda değil, Filistin"e, Gazze"ye destek konusunda, oralardaki siyonist katliamları kınama hususunda, Afganistan ve Irak"taki ABD vahşetine karşı çıkma anlamında Suudi âlimlerden bir ses gelmedi kulağımıza.

Ümmetin bütün varını yoğunu, trilyonlarca dolarını durmadan zalim ve emperyalist kâfirlere akıtan kralların ve yöneticilerin kitaptaki hükmünün ne olduğunu bulamıyorlar mı acaba? Veya böyle şeylerin kitapta yeri yok mudur?

Tevhid denilince mangalda kül bırakmayan, tevhid adına en çok kitap ve risale yayınlayan ve dünyanın dört bir yanına ücretsiz dağıtan bu âlimler, saltanatları için İslam ümmetine kan ağlatan bu yöneticilerin Tevhiddeki yerini hiç merak etmezler mi acaba?

Tevhid denilince, başta Suudi Arabistan olmak üzere körfez ülkelerindeki İslam âlimlerinin yoğunlaştıkları konulara Allah için şöyle bir bakınız;

Türbelerle savaş, mezar taşlarının boylarıyla savaş, tasavvuf ve tarikatlarla savaş, rabıta ile savaş, Şia ile savaş"

Ne güzel değil mi? Bunlarla savaşmanın bir bedeli yok, bir riski yok. Aynı zamanda isimleri de böylece Tevhid ehli, Tevhid savaşçıları oluyor.

doğruhaber