Abdurrahman Dilipak
Taşlar yerine oturmuyor
Teoriye göre, sağ ve sol iki ayrı kamptır.. Bunlar siyasi yelpazede bugün CHP ve MHP tarafından temsil ediliyor.. Bunlar soğuk savaş günlerinin düşman kamplarıdır. Aralarında kan davaları vardır..
Ama artık bunlar kardeştir..
CHP Ergenekon’un, MHP Balyoz’un avukatlığını üstlenmiştir..
Ergenekon ve Balyoz davasının savcısı rolünü üstlenen ise Paralel Yapı, Cemaattir..
Ama Cemaat ve CHP-MHP bugün birlikte hareket etmektedirler..
Doğan Mediası ve Koç grubu bu koalisyonun arkasındadır.. CHP ve MHP senaryoya göre Ulusalcı/Milliyetçidir, ama Koç, uluslararası düzeni temsil eder. CHP sözde emeği temsil eder, Koç sermayeyi.
Hem zaten Halkçı CHP, İş Bankası’nın yöneticisi değil mi aynı zamanda..
Bu tabloda taşlar bir türlü yerine oturmuyor..
CHP geçen seçimde, ilk kez Laiklik, İrtica Şeriat ve Atatürk’ten söz etmedi..
Gel gör ki, bu koalisyonun çatı adayı “Mülayim Müslüman” Ekmeleddin İhsanoğlu, yani CHP’nin sürgüne gönderdiği İHSAN EFENDİ’nin oğlu Ekmel bey, CHP Genel Başkanı tarafından adaylığı açıklandı. O “dindar/dini” kimliği ile o adaylığa seçilmişti ama, beyefendi gitti, ilk mülakatını Cumhuriyet’e verdi ve Atatürk’e bağlılık ve sadakatini yenileyerek işe başladı.. Bu savrulmanın mantığını anlayan var mı?
Kim kimdir bu senaryoda, kimin eli, kimin cebindedir.. Roller karıştı.. İmam elbisesi giyenin boynuna haç takıp, eline İncil veriyorsun, papaz dediğine sarık sardırıyorsun.. Halkçı dediğin adam holding patronuna oynuyor.. Maskeli balo gibi bir durum..
CHP dindarlaşıyor, Ekmel bey laikleşiyor, Devlet bey global-liberal bir çizgiye savruluyor.. Cemaat sekülerleşiyor..
İşe bakar mısınız CHP ve MHP el ele vermişler, Hocaefendinin etrafında toplanıp, AK Parti’nin karşısına çıkıp iktidar olacak yeni bir parti için çalışıyorlar.
Ya hu kelin ilacı olsa kendi başına çalar. Kendisi himmete muhtaç bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede.. Bu öfkesi aklından büyük bir takım adamların çaresizliğini ve siyasi sarhoşlunu, ne yapacağını bilememenin sebeb olduğu gariplikleri ifade ediyor..
Ne yapacaklar şimdi.. Ekmel bey rolünü sevmiş gözüküyor. Hani “ben çekiliyorum” dese birileri çok rahat edecek, ama demeyecek gibi. “Sen çekil” derseler ne olur? Demezlerse CHP’liler sandığa gitmeyecek. Yeni bir aday daha çıkartsalar, çatı başlarına göçer..
Onlar dört işlemle kafalarında sorunu çözmüşlerdi. AK Parti’nin oyu % 45, AK Parti’nin dışında % 55 var, biz bu oya talibiz. Ama kardeşim, MHP’nin adayına CHP, CHP’nin adayına MHP oy vermez.. Bir de BDP var.. Kim kime oy verecek..
Şöyle bir aday bulmaları lazım, CHP kadar Kemalist, MHP kadar milliyetçi, Cemaat kadar diyalogcu, SP kadar dindar, BDP kadar Kürtçü, Koç kadar Amerikancı.
Ekmel beyin tanıtım kataloğuna Sisi’yle, Putin’le, Obama ile, Esed’le, Suudi Kıralı ile, Merkel’le, İngiliz Kraliçesi, İsrail Başbakanı ile ve tabi Papa ile kol kola çekilmiş resimlerinin yanına Kâbe’yi tavaf fotoğrafı, bir de Anıtkabir ziyareti eklemek gerek..
Sarıgül bile bu kadar renkli değildi..
Erdoğan karşısında, AK Parti açısından bundan daha iyi bir aday bulamazlardı..
Erdoğan, Ekmel İhsanoğlu’na muhatap bile almayacağa benziyor. Artık CHP bile kendi açıkladığı adayı savunamaz halde. Bahçeli zaten hemen geri çekildi. Cemaat asılıyor, o da CHP açısından artı bir dezavantaj.. Aydınlar Ocağı çevresine geri adım atacaktır.. Kaybedeceği baştan belli bir adaya kim oynamak ister ki!
“Siyaset gözü kör eder” derler ya, Ekmel beyin gözü kamaştı galiba. Vakıayı sanırım göremiyor.. Bu işin acemisi olduğu çok açık belli.. Böyle bir siyaset amatörüne de kimse ülkeyi emanet etmez.. Bu işin kimse vebalini ve sorumluluğunu üstlenemez..
Ekmeleddin İhsanoğlu, yol yakınken dönse iyi eder. Yoksa siyaset onun için dua ile istenen bir belaya dönüşebilir. Tosya’ya pirince giderken evdeki bulgurdan olabilir. Ağrımaz başını ağrıtabilir. Gelecek günler onun için geçen günleri aratabilir.. Bu tartışma burada kalmaz. Başka yerlere uzar.. Bana kalırsa Ekmel bey kurtlar vadisinde, mayınlı bir arazide top koşturmaya kalkıyor..
Onu bu işe itenler, ona dost olamazlar.. Büyük bir kumpasın içine çekmek istiyorlar.. Daha ilk günden bu oyun deşifre oldu, plan da çöktü, çatı da.. Ama devam etmek istiyorsa, elbette demokratik hakkını kullanabilir. İhtiyaç duyulan imza sayısını bulmak hiç de güç olmayacaktır..
Henüz fol yok, yumurta yok. Resmi adaylık başvurusu yapılmadı ki, istifa ya da geri çekilme olsun.. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun misafir olacağı iftar sofralarında işin rengi belli olacaktır zaten.. Ramazan sonrasında da seçim var.. Sokağın nabzını tutmak için fazla bir zamanı yok.. Hangi kanalda kime ne anlatacak onu da göreceğiz ama, sosyal mediada durum hiç de içaçıcı değil. İhsanoğlu’nun oy alacağı tek kesim var, o da “Erdoğan’ın yerine kim olursa olsun, kabulümdür” diyecek olan küçük bir grup ve cemaatin yönlendirdiği oylar, hepsi o kadar.. İhsanoğlu, niye birilerinin Erdoğan’la kan davasında, onunla hesaplaşmak için intikam savaşının aracısı olmak ister ki! Bunu anlamak zor, yine de aday olmak istiyorsa, buyursun, Halep orada ise arşın burada.
Selam ve dua ile..
yeniakit