İbrahim Küçük

İbrahim Küçük

TRT Tesettür Ne Zaman Açılıyor?

 

             Yazı başlığı elbette zahiren makul bir soru değil. Sancımız gereği bu başlığı uygun gördük. Hemen belirtelim; yazı içerisinde "başörtülüler" olarak kastdettiğimiz sadece hanım kardeşlerimiz olmayıp aynı zamanda başörtüsünü kendisine dert edinme onurunu kazanmış, emr-i İlahi olması hasebiyle manen kendisini başörtülü sayan, annesinin, kardeşinin, eşinin v.s. başörtülerine sahip çıkma konusunda varlığını memuriyet sayan erkek mü"minlerdir.

               Evrensel haklar çerçevesinde iktidar, rejmin göz yumduğu oranda geç bile kalınmış olumlu açılımlar gerçekleştirdi. Adam yerine konulması gerektiği halde yıllardır adam yerine konmamış kitleler birer birer tanınmaya başladı. Dileğimiz bireysel haklardan kimsenin mahsur kalmamasıdır. Ancak bu hak dağıtımı bazen bölünme korkusu bazen çatışma korkusu bazen de rejimin sallantıya girmesi korkusu ile gerçekleşti. Her ne sebeble olursa olsun bu olumlu açılımlar elbet sıcak karşılanacak adımlardır.

             Hazin olan, mağdur kitleler arasında en mağdur ve en büyük dilimi oluşturan bir kitle daha varki o da malum başörtülü kitledir. Bu kitlenin umutları yakın zamanda Rafah"ı Yol"uyla birlikte iktidar yaptı. Daha sonra "erkek" gibi konuşan ürkeklerin oyununa geldi. En son da Ak Parti"yi iktidara taşıdı. Şu günlerde iktidar partisinin oyları neden düştü, nasıl geri kazanılır derken başörtülüler zerre kadar hesaba katılmamaktadır. Kürd sorununa el atılırken, Alevi açılımı yapılırken Müslüman başörtülü Kürd"ün, başörtülü Alevinin, başörtülü Türk"ün terazideki ağırlığı hiç sayılmaktadır. Neden? Çünkü, başörtülüler çantada keklik kitleler görülmektedir. Osmanlı"dan kalma devletin kutsiyeti kabulüyle nemalanan rejim cepheye de bu kitleyi sürer, vergiyi de bu kitleye ödetir yapacağı darbeleri de bu kitlenin evlatlarıyla yapar.

           Ergenekon paşalarından biri şöyle demişti; "Doğu politikasında hatalar yaptık. Kürdler"i Türkleştirmeye çalıştık. Baskı yaptık. Onlar"ı silahlı mucadeleye mecbur bıraktık." Evet, bunu yaptılar ve birileri de silaha sarıldı dağlara çıktı otuz yıl kan döküldü ve tamam denildi "Kart, kurt, Kürt değilmiş özür..." buna rağmen başörtülü Kürd ve Türk kardeşler bu entirikalara direndi. Kardeşiz dedi. Bölünmeyiz dedi Laikçi Türkçülük ile Laikçi Kürtçülük aynı necasetin tıpkısıdır dedi. "Sanma ki uysal koyunum çekmeye gelmez boynum" mısralarını dillerinden düşürmeyenler ve iyi bilenler, Osmanlı"dan kalma kutsal devlet imajından nemalanarak halkın kutsalları üzerinden halkının dinini hiçe sayanlar bilsinler ki başörtülüler de hiç mi hiç uysal koyun değillerdir. "Sabredin şu makama da vicdan sahibi biri otursun bu mesele çözülecek" sözüne itibar edildiği için sabrediliyor. Ve bu halk umudunu yitirdiği an, kandırıldığının, oyalandığının hissine kapıldı an bilesiniz ki oturdu sandığınız demokrasi rejminin yüzüne bakan olmayacaktır. Seçimlere katılım oranın nasıl yerlerde sürüneceğini göreceksiniz. Neden oy oranımız düştü derken şu an hiç mi hiç hesaba katmadığınız başörtülü kitle size aradığınız gerekçeyi hesaba gerek bıraktırmadan öğretecektir. Rejim muktedirleri şunu iyi bilmelidir; bölünmekten korkuyorsanız sallantıya girmekten korkuyorsanız bunların önüne geçebilcek tek kitle müslüman halktır. Yoksa ilerki zamanlarda bir Ergenekoncu paşa daha çıkar "biz başörtüsü konusunda hata yaptık" der  ve bu haddede meseleyi TRT Tesettür de kurtarmaz.

                Bu ülkenin selameti için ve ülke komşularımızın var olduğu bölgenin huzurunu olumsuz manada bire bir etkilyecek gidişatın önüne geçmek için alt kimliklerin üst kimliklerin havada uçuştuğu bir atmosferde Müslüman Kürd"ün, Müslüman Türk"ün v.s. bireysel İslami kimliklerinin tanınması ve bireysel haklarının verilmesi gerekliliğinin kabul  edilmesi elzemdir. Namaz gibi oruç gibi başörtüsü de bireysel bir inanç hakkıdır. Kamusal alanda hizmet alan da verende bu haktan mahrum edilemez. Bu gerçeğin görmezden gelinmesi, tehir edilmesi, hesaba katılmaması ülkenin bağımsız bütünlüğünü riske sokacak en büyük tehlikedir.

Bu yazı toplam 22068 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar