Abdurrahman Dilipak
Trump intihar etti, Erdoğan “adalet” dedi!
BM Genel Kurulundaki konuşmaları bugün gazetelerin ilk sayfalarında bulacaksınız. Onun için ben genel bir değerlendirmede bulunacağım. BM Genel Kurulunda oylama yapılmıyor ama Trump’ın konuşmasını birkaç delege alkışlarken, Erdoğan’ın konuşması çok daha fazla alkış aldı. Trump daha söze girerken söyledikleri gülüşmelere yol açtı. Trump her zaman olduğu gibi “Fincancı dükkanı’na giren fil gibi”, kaba, küstah, yalancı, meydan okuyan, tehditkar, tutarsız, dengesiz, cahil cesareti ile kibirli idi. BM’nin kurucusu, ev sahibi ABD BM’ye üyelik aidatlarını kıstı, daha önce UNESCO’dan çekilmişti. Şimdi BM İnsan Hakları Konseyinden ve Uluslararası Ceza Mahkemesinden çekildiğini açıkladı. “Göç anlaşmasına katılmıyoruz” dedi. Oysa bu anlaşma 2. Dünya Savaşı sonrası ABD’nin öncülük ettiği bir anlaşmaydı.. ABD’nin BM İnsan Hakları Konseyinden çekilmesi, bir bakıma ABD’nin intiharı anlamına geliyor. Trump, BM’deki konuşması ile Amerikan anayasasını çöpe atmakla kalmadı, Özgürlük Anıtını da dinamitledi. Hâlbuki; Amerikan anayasasının temelinde İnsan Hakları vardı ve BM’nin varlık temeli, Adalet ve İnsan Haklarına dayandırılmıştı. Trump, Uluslararası Ceza Mahkemesini adil bulmadığını söyledi, ama Güvenlik Konseyindeki daimi temsilcilerin adil olup olmadığına değinmedi tabi. Trump, Türkiye’den hiç söz etmedi. Dostlarına yardım etmeye devam edeceklerini söyledi. Öyle anlaşılıyor ki, ABD’nin bölgedeki dostları PKK, PYD ve FETÖ idi. Müttefik ve stratejik ortaklığı söz konusu olan Türkiye’ye ise parası ile bile silah satmıyordu. Trump, AB’den söz etmedi. Rusya ve İran’ı hedef aldı, OPEC’i hedef aldı, Körfez ülkelerine “Petrolü ucuzlatın” dedi. Dün bu konuşmaların yapıldığı saatlerde dünyada gün dönümü idi. Bundan sonra geceler uzayacak gibi. BM’de bu toplantının yapıldığı zaman, 1. Dünya Savaşının bitişinin 100. yılı idi. Bugün dünya daha güvensiz. Erdoğan konuşmasında “BM dünyanın barış, refah ve güvenliğini sağlayamıyor. Güvenlik Konseyi yetersiz kalıyor” dedi. BM Genel Sekreteri Guterres de konuşmasında, dünya liderlerine, en çok ihtiyaç duyulan bu dönemde uluslararası işbirliğinin önemine dikkat çekti ve BM’de reform çağrısı yaptı ve “Suriye’de Yemen’de savaşlara son veremeyişimize öfke yağıyor. Arakanlılar sefalet içinde sürgünde ve adalet istiyor” dedi. Yani Erdoğan’ın reform çağrısı konusunda Genel Sekreter de aynı görüşü dile getirdi. Erdoğan konuşmasında dünyadaki ekonomik, sosyal dengesizliklere ilişkin rakamlar verdi. Gelişmiş ve yoksul ülkeler arasındaki farka dikkat çekti. Filistin’e ve Kudüs’e dikkat çekti, Suriye’den gelen göç dalgası karşısında yalnız bırakıldıklarını anlattı. Herkes için adalet istedi. Barışın, refah ve güvenliğin buna bağlı olduğunu söyledi. Erdoğan konuşmasında FETÖ’ye özel ve önemli bir bölüm ayırdı. FETÖ ABD’den 160 ülkeye terör ihraç etmektedir ve ABD’nin 27 eyaletindeki okulları üzerinden ABD bütçesinden 763 milyon dolar yardım aldığı”nı söyledi. Tabi resmen verilenleri.. Örtülü ödenekler ve diğer şirketler üzerinden sağlanan paralar bu topluma dahil değil. ABD, BM ile ilişkisini gevşetirken, Türkiye BM’nin yeniden yapılandırılması gerektiğini savunuyor. Bunun için de öncelik Güvenlik Konseyi’nin üye yapısı ve çalışma esasının yeniden düzenlenmesi ile ilgili. Bana kalırsa şimdi Erdoğan’ın, Doğu ile batının, kuzeyle güneyin kesişme noktasında bulunan İstanbul’da BM’nin yeniden yapılandırılması ile ilgili, üye ülkeler arasında bir danışma toplantısı düzenlemeli. Dünyanın kadim “sıfır noktası”nda bu buluşma, “Dünya 5’ten büyüktür” mesajının altını dolduracaktır. Böyle bir adım, Erdoğan’ın da dile getirdiği, BM Genel Sekreterinin de desteklediği reform çalışması için güzel bir başlangıç olabilir. İlk toplantıya herkesin gelmesi beklenmeyecektir. Ama katılan ülkelerle bu konu müzakereye açılabilir ve bu anlamda medya, STK’lar ve siyasi örgütler nezdinde bu adım ciddi bir gündem oluşturabilir. Erdoğan BM’de, merkezinin İstanbul’da olacağı bir “Uluslararası Gençlik Örgütü” kurulması çağrısını yaptı. Erdoğan’ın bir çağrısı daha vardı. 2019 yılı Uluslararası Yaşlılık Yılı olacaktı ve çerçevede Uluslararası Yaşlılık Ajansı Türkiye’de kurulacaktı.. 10 Aralık’ta bu çerçevede bir Uluslararası Yaşlılık Kurultayı yapılacaktı. Erdoğan, Genel Kurula katılan delegeleri bu kurultaya davet etti. Sonuç, bugün dünya daha güvensiz. ABD yönetimi hegemonik bir sarhoşluk içinde meydan okumaya devam ediyor. ABD, Suriye topraklarında PYD’yi tahkim etmeye devam ediyor. İsrail meydan okumasını sürdürüyor. İran, İsrail, Körfez ülkeleri arasındaki gerilim giderek artıyor. Görelim Mevla’m neyler. Bundan sonra olacakları, yaşayarak göreceğiz.. Selam ve dua ile. Yeniakit