Hakan Albayrak
Türkiye'nin kaybından menfaat umanlar
İran’a yönelik ABD ambargosunun Türkiye’ye ait bir kamu bankası tarafından -ABD’deki bankacılık sistemi kullanılarak- delindiği iddiasının doğru olduğunu ve ispatlandığını varsayalım.
İlgili bankaya kesilecek cezanın ekonomimize bindireceği yük ne kadar ağır olursa olsun, “ABD’nin kestiği racona niye uyulmadı?” diye hükümete çıkışmamız, hükümeti bundan ötürü ayıplamamız yakışık almaz.
Bu konuyu Türkiye ile hesaplaşmak için tepe tepe kullanan ABD’ye ve ABD adına casusluk yapan hainlere yöneltmeliyiz öfkemizi.
Rıza Sarraf’ın tanıklığından ziyade FETÖ’nün ABD’li yetkililere sunduğu belgelere dayanan bir dava ile karşı karşıya olduğumuz aşikâr.
Söz konusu belgeler ambargonun delindiğini ispatlamaya yeter veya yetmez, ülkemiz bu işten zarar görür veya görmez, bu bir yana, Türkiye devletine mahsus bilgilerin ABD ile paylaşılması başlı başına bir ihanettir.
***
FETÖ denilen azgın ihanet şebekesi, azgınlıkta sınır tanımıyor.
“Paralel devlet” olarak elde ettiği mahrem bilgilerin en mahremlerini bile Türkiye’nin aleyhinde tepe tepe kullansınlar diye yabancı devletlere peşkeş çekmekten imtina etmeyen, ‘Biz olmayacaksak Türkiye de olmasın’ mantığıyla hareket eden alçaklar sürüsü!
Yerli savunma sanayii sırlarımızı bile gözünü kırpmadan CIA ve Pentagon’a verir bu kahpe örgüt.
Belki çoktan vermiştir bile.
15 Temmuz vahşetinin faillerinden bahsediyoruz, var mı ötesi?
“O kadar da ileri gitmezler” diyebileceğimiz bir “ileri” kaldı mı?
Eminim ki bu gözü dönmüş mankurtlar da kendi kendilerine “Daha ne kadar ileri gidebiliriz?” diye soruyor ve ihanetlerini yeni ufuklara taşımanın yollarını arıyorlar yana yakıla.
***
FETÖ haricinde de Türkiye’yi ABD’ye dövdürmek için yanıp tutuşan çevreler var.
İktidara duydukları kinin ölçüsüzlüğü ile FETÖ’yü aratmayan, bu ülkenin çocukları oldukları halde bu ülkeye vurulacak darbelerden medet uman bedhahlar!
Rıza Sarraf “ambargonun nasıl delindiğini” anlattıkça, FETÖ’nün ABD’ye servis ettiği belgeler açıklandıkça, ilgili kamu bankasına milyarlarca dolarlık para cezası kesilmesi -yahut o bankanın uluslararası sistemden çıkarılması- ihtimali kuvvetlendikçe ‘Oh! Erdoğan iktidarı yıpranıyor’ diye sevinçten kuduran şuursuzlar!
Türkiye’nin iç hukukunu ilgilendiren rüşvet ve yolsuzluk iddialarını ayrı tutup, “Milli menfaatlerimizin New York’ta bir mahkemede ABD-FETÖ işbirliğiyle tehdit edilmesine sevinmek bize yakışmaz” diyecek kadar bile şahsiyet sahibi olmayan şahsiyetsizler!
***
Türkiye için risklerine istinaden “Ambargo kuralları çiğnenmişse yanlış yapılmış” diyen olursa konuşuruz, tartışırız; Türkiye’nin kaybını kazanç belleyenlere ise “Yuh”tan başka diyeceğim yok.
karargazete