Ahmet Kekeç'den Sitem

Ahmet Kekeç'den Sitem

Gericiydik, yobazdık, laiklik karşıtıydık, cumhuriyet düşmanıydık, cemaatçiydik, Soros’tan para alıyorduk...

Ahmet Kekeç / Star
PKK yandaşı mı olduk?

Gericiydik, yobazdık, laiklik karşıtıydık, cumhuriyet düşmanıydık, cemaatçiydik, Soros'tan para alıyorduk, her an vatanı satmaya hazır aletse bekliyorduk.

Şimdi de PKK yandaşı mı olduk?

Nasıl böyle ölçüsüz, vicdansız, tahammülsüz insanlar haline geldiniz?

Bu kadar öfkeyi nasıl, nerede, ne zaman biriktirdiniz?

KCK operasyonlarının elzem ve şart olduğunu söyleyince iyi...

Küçücük de olsa "kuşku" belirtince kötü... Öyle mi?

Dün de teferruatıyla yazdığımı hatırlıyorum.

PKK adlı adınca "terör örgütü"dür. Bebek öldürmektedir. Yollara kalleşçe mayın döşemektedir. Askerimizi ve polisimizi vurmaktadır... "Barış" diye bir derdi yoktur. Üstelik barıştan kaçmıştır, Silvan saldırıyla "müzakere masasını deviren taraf" olmuştur. Amacı, "seçilmişler" üzerinde vesayet kurarak, bölgede "yekpare bir Kürt varlığı" oluşturmak, "istikbaldeki" devlete "mesnet" ve "hukuki gerekçe" hazırlamaktır.

Budur...

Bu cümleden olarak KCK, terör örgütünün "legal görünümlü" örgütlenmesidir, "ovada PKK vesayetidir", demokratik çözümü sabote etmeye kurgulanmış illegal bir yapılanmadır ve gerginlik politikalarından beslenmektedir.

BDP de, neredeyse PKK'dan sufle alan bir partidir...

KCK'nın eli ayağı gibidir.

Hiçbir zaman gerçek bir parti olamamıştır. Olmak istememiştir.

Kürt meselesinin çözümü konusunda, kendisini "partner" ve "vasi" kılacak demokratik adımları atamamıştır. Atmak istememiştir.

Şiddetle arasına mesafe koyamamıştır. Koymak istememiştir.

Neredeyse tek görevi "teröre mazeret üretmek" ve sistemin değişmesi tehlikesine (!) karşı, sistemin partileriyle aynı ideolojik safta hizalanmaktır.

Bunu, 12 Eylül referandumunda gördük.

BDP, vesayet sisteminin devamında çıkarı olan Beyaz Türk çevreleriyle aynı "korumacı" tavrı aldı... Kendilerini de ilgilendiren "anayasa değişikliğine" destek vermeyerek, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran maddenin paketten düşmesini sağladı.

Üstelik, "ilerlemeci düşünce"nin bir mahsulüdür.

Kendisini, bölgeyi adam etmekle yükümlü saymaktadır.

Bölgedeki dini görünürlükten rahatsızdır.

Kürt halkını tektip düşünmeye, tektip üretmeye, bir tek ideoloji etrafında kenetlenmeye zorlamaktadır ve "Türk solunun bütün hastalıklarını" tevarüs etmiştir.

Hep böyle şeyler duymak istiyorsunuz...

Buyurun, duyun...

Mahut örgütlerle ilgili daha fazlasını düşünüyorum.

İstersem daha fazlasını söyleyebilirim.

Daha kıyıcı olabilirim. Yasaların bağlayıcılığı olmasa, daha ağır sözler sarf edebilirim.

Ki, sık aralıklarla böyle şeyler duyuyorsunuz bu köşede...

Bu kadarı kesmediyse ne yapabilirim?

Bunun üzerine ne koyarsam "PKK yandaşı" suçlamalarını savuşturmuş olurum?

Şapkadan tavşan çıkarmam kifayet eder mi?

KCK soruşturmasının elzem ve şart olduğunu düşünüyorum ama bu TMK'nın varlığından rahatsızım. Bunu ifade ettim.

PKK yandaşı mı oldum?

Bazı tutuklamaların, demokratik süreci akamete uğratacağını ve "Devlet demokratik çözümden yana olanlara bile tahammül edemiyor" algısını güçlendireceğini yazdım.

PKK yandaşı mı oldum?

Bir terbiyesizin terbiyesizce beyanlarını sükûnetle karşıladım, "işin doğrusunu" anlatmaya çalıştım...

PKK yandaşı mı oldum?

Başka ne söylersem, vicdanlarınızda olumlu inikas bulurum?